- 898 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAVAALANI
...bugün 22.04.2006 / cumartesi..sabiha gökçen havaalanı...elimdeki bilete bakıyorum ilk defa bir uçak biletine...yazılanları tek tek okumaya oturdum...."..BOARDİNG PASS biniş kartı...PEGASUS ..KAYA/MUSTAFA/MR SAW TZX SEQ 74 136 N22APR1230 BO4 T1200 27D PCS/WT O/O 1 624 2401243985 0 ...işte böyle..nasıl bir değişime uğramış olabilirim ki herkes sakin ve oralı değilken...doğal ve tabii ve olağan bir ortam içindeyken ..bana ne oluyordu ki kah ayağa kalkıp yeni keşfedilmiş bir kıtayı görmüş gibi veya daha saati varken kontrol yerinin önünde bekleşmek...alana inen uçaklara hayretle bakışlarımı acaba kaç kişi görmüş olabilir..farkında değilim bir yabancının şehre inmiş ilk haliyle bakınmalarıma..dışardan belli olmalı dikkatle seyredeşim herşeyi..önce çok hızlı inen ve hızı ürkütücü uçağın gittikçe yavaşlayan tekniğine sonra bir araba gibi ağır ağır yanaşmasına hayran kaldım...bu metal yığını hava vasıtasını yakından görmenin ilginç bir duygu fırtınası olmalı...ilk dikkatimi çeken de pencerelerinin de yerdeyken ufak oluşu.....sıkıcı kontrollerden sonra merdivenlerinin basamaklarından çıkarken hostesi hemen göreceğimi beklemiyordum...herkese tek tek hoşgeldiniz demekten yıllardır bıkmadığına şaşırdım..."..doğru bir seçim yaptık değil mi..uçmakla"..sözlerimi anlayıp anlamadığını hiç bilemiyeceğim mesleğinin belki beşinci yılındaki genç hostesin...nereden bilebilirdim pistin başına gelmek için ağır ağır hareket ettiğini uçağın.."...YAA HEP BÖYLE Mİ GİDECEĞİZ TRABZON’A DEMİŞİM.."..çocuklarımın mahcubiyetlerini sonradan farkettim başlarını eğerek gülmelerine bakıp...çevrelerine izah yapıyorlar yazık."..babam daha yeni..ilk biniyor uçağa..da.."..neyse işte..yolun başındaki yaşadıklarım buydu ..panik atak mı tez canlılığımdan mı nedir bilemiyorum herşeyi herkesi aynı zamanda yaşamak istiyorum ...
..sağ salim yere inmiştik havada olanları bir başka gün yazacağım bizi karşılayanların güleryüzlü sıcak kanlılıkları tüm endişe korkularımı almıştı..dağların arasından geçiyoruz arada tepeler bayırlar orada burada tek tük bazı bir arada evler..ve sırtlarında küfeler kadınlar...sis heryanı kaplayıp önümüzü görecek kadar olması da ayrı bir tat...gözlerimi açıp nasılda bakıyordum....herkesden önce farkedeceklerimi heyecanla anlatıyordum..sis aralandı ilk gördüğüm bir ırmağın yatağında iri taşlar kayalıklar ve iki yakası yeşillikli bir nefis manzara...inip yürümek geldi taşların üzerinde suların içinde ne güzel akıyor parlatarak taşları ve kendi güzelliğiyle büyüliyerek atrafı....en nihayet tonya’yı bulmuş ve içinden geçmiştik..daha yukarıları çıktıkça uzakta karadeniz muhteşem maviliği ile nasıl bir fotoğrafın ortasına düştüğünü anlıyorsunuz..can dostumuz yürekli insan sevgi insanı evsahibimizin yolları tanımış olması ve bizi dinlendiren arabası ile çevreyi iyiden iyiye keşfediyordum...aşağılara bakınca doğanın bu çok yakın harika duruşuna saygı duyuyor yaratıcının kudret ve kuvvetine şahit oluyordum...nice taşlar kayalar vardır ki bağrından otlar ve ağaçlar fışkırır.." ayetini hatırladım ve çokca bu gerçeğe tanık olduk...ve öyle insanlar da vardır ki taşlardan ve kayalardan daha serttir kalpleri...Allah ne güzel buyuruyor ve vurgu yapıyor...insan olmaya çağırıyor bunca ikram ve sofranın önümüze serilmesine karşılık...misafir olacağımız eve gelmiş en güzel yüzlerle karşılaşmış ve içimizi...ruhumuzu ferahlandıran güzel sohbetlere daldık...kara lahana çorbasını hayatımda ilk kez içiyordum..üstelik ikinci kaseyi istiyecek kadar....
mustafa kaya
trabzon / tonya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.