- 4067 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kırım Köyünde Saya Gezimi
KIRIM KÖYÜNDE SAYA GEZME
GELENEĞİ....OYUNU
Haber ve Yorum :Ahmet SARGIN
Yozgat’’ın Merkez köyü olan Kırım da yüz yıllık gelenek yaşatılıyor. Gazetemiz Köşe Yazarı Ahmet Sargın ve Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi örgencilerinden Pınar Sayın, Büşra Turan, Nimet Ünlü, Dilek Peker bu geleneği yaşatan Kırım Köyüne giderek köy Muhtarı Şevki Doğan ve Saya Gezme oyununu oynayan gençlerle görüştüler.
Köy odasında toplanan gençler oyun için hazırlıklarını tamamlayıp misafirlerin karşısına çeşitli kıyafetlerle çıkıverdiler.
Davul zurna eşliğinde başlayan Saya Gezme oyununda köy delikanlıları görev aldılar. Ayı, kurt, tilki, postuna bürünen gençlerle, gelin kaynana ve bulgurcu, yağcı kılığındaki oyuncular halka çevirip köy odasında oyuna başladılar.
Seyirlik oyun çıkaran gençler konukları güldürüp eğlendirdiler.
Halayların, halk oyunlarının sergilendiği saya gezme geleneğinde 15 in üzerinde genç rol aldı. Coşku dolu eğlencenin doruğa çıktığı köy odasında köy ihtiyar heyeti ve seyirciler uzatılan tepsiye bahşiş atarak oyunculara destek oldular.
Daha sonra Saya Gezme oyununda rol alan gençler yine davul zurna eşliğinde kapı kapı dolaşıp yağ, bulgur, şeker ve para toplamaya çıktılar. Bahşiş veren ailelere teşekkür edilirken, vermeyen ailelerin kapı eşiğine yatıp baygınlık geçiren oyuncular bahşişlerini alarak kendilerine geldiler.
Gazetemiz Köşe Yazarı Ahmet Sargın’’a, Saya Gezme oyunu ile ilgili olarak köy muhtarı Şevki Doğan şu açıklamada bulundu.:
“Saya Gezme Oyunu köyümüzde uzun yıllardır yaşatılmaktadır. Bu oyunun amacı Kara kışı yaşatan ocak ayı halk tabiriyle Zemherinin 15’’ini geçtiğini, kışın bitmeye başladığını, hayvanların uyandığını, kuzuların ana karnına düştüğünü kutlamak, kış ayının geçmek üzere olduğunu müjdelemek için oynanan bir oyundur. Bu oyunla hem köylüleri, hem de hayvanlarını uyandırıyoruz.
Maniler eşliğinde dolaşan Saya Gezmeciler tüm köyü kapı kapı dolaşarak tereyağı, bulgur ve para bahşişi toplarlar. Toplanan bu gıdalar köy odasında harmanlanır, tereyağlı bulgur pilavı yapılarak oyuncular ve köy halkına ikram edilir.
Saya Gezme diye tabir ettiğimiz bu oyun köyümüzde yıllardır yaşatılmaktadır. Köyümüzün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ağır ve çetin geçen kış ayından kurtuluşumuzun eğlenceye dönüştürme âdetidir. Köyümüzün birlik ve beraberliğini sağlamak için de bu geleneği yaşatıyoruz” dedi.
Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri saya Gezme oyununu izleyerek kamera ve fotoğraf görüntüleriyle kayıt altına aldılar. Yıllardır devam eden Saya Gezme oyunu bir Türk geleneği olarak yaşatılıyor. Özellikle Orman köylerinde yaşatılan bu adet çeşitli eğlencelerle kutlanıyor.
..................................................................................................................
KÖŞE YAZIM
Kırım Köyünde saya gezimi
AHMET SARGIN –
Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri Pınar Sayın, Büşra Turan, Nimet Ünlü, Dilek Peker ve Şair dostum Osman Yüksel’’le Kırım Köyü’’nde yıllardır yaşatılan “Saya Gezme” oyununu görüntülemek üzere yola çıktık. Amacımız eski bir Türk geleneği olan saya oyununun çekimini yaparak kayda geçirmekti.
Kırım Köyü Muhtarı Şevki Doğan’’ı arayarak geleceğimizi haberdar ettik. Ekip arkadaşlarımızla birlikte ilk akşam yola çıktık. Hattuşaş yolundan Evci Köyüne ulaştık. Evci köyünden sonra Cihanpaşa yoluna döndük. Kısa bir yolculuktan sonra köye vardık.
Köy odasında Muhtar Şevki Doğan, İhtiyar heyetinden Remzi Sargın ve Hacı Cansever’’le birlikte kalabalık bir topluluk bizi karşıladı. Hazırlıklar tamamlanmış, oyuncular toplanmış, ekip bizi beklemeye başlamıştı. Kısa bir hoş-beş sohbetinden sonra Köy Odasında Saya Gezme şenlikleri başladı. Davul-Zurna eşliğinde halaylar çekiliyor, sohbet alabildiğince koyulaşıyordu.
Ayı, Tilki, Kurt postuna bürünmüş oyuncular, gelin kaynana kılığında süslenmiş 15’’in üzerinde genç köy odasını doldurmuş Saya oyunu şenliklerini başlatmışlardı. Oyunu izlerken bir yandan da köylülerle sohbet ediyorduk.
Bekir Yazgan çoban rolünde, Fatih Sargın Ayı rolünde, Özkan Cansever gelin rolünde, Levent Yalçın kaynana rolünde, Hacı Cansever bekçi rolünde, Ahmet Yarıcı, Muhlis Kocatepe, Selami Tanış, Ercan Yarıcı, Samet Bezen, Ziya Tanış, Ertuğrul Sargın köylü rolünde görev almışlardı. Davul-Zurna çalıyor oyunlar, halaylar ardı ardına ekleniyordu. Tam bir şenlik havası vardı. Hazırlıklar bizi oldukça mutlu etmişti. Arkadaşlarımız bir yandan videoya çekim yapıyor, bir yandan da fotoğraf kareleri ile bu anı ölümsüzleştirmeye çalışıyorlardı.
Aza Remzi Sargın’’a ve Köy Muhtarı Şevki Doğan’’a Saya Gezme geleneğini sorduk. Saya gezimi yıllardır devam ediyor, köyde yaşatılıyormuş. Eski bir Türk geleneği olarak kayıtlarımıza aldık.
Oyunun amacı, halk tabiri ile Zemheri (yani Ocak ayı)’’nın 15’’i geçtikten sonra Saya Gezimi başlıyormuş. Amaç kara kışın çıkmaya, başladığını müjdelemek, kuzuların ana karnına düştüğünü duyurmak ve baharın müjdesini haber vermekmiş. Hem köy halkını, hem de hayvanları uyandırmak...
Kırım Köyü Tatar Türklerinin yoğunlukta olduğu bir köy, Kırım Tatarlarıyla da bağlantılarının olduğu tahmin ediliyor. Köye önce Tatarlar gelip yerleşmiş. Sonra bazı Kürt Oymakları gelmişler. Köy 80-100 hane civarında, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Aynı zamanda bir orman köyü. Zamanla burada sürüler otlatılırmış, süt, yoğur, peynir, tereyağı, kurbanlık hayvanlarla halk geçimini sağlıyormuş.
Aldığımız bilgilere göre köyde seyirlik oyunlar, cirit oyunu, at yarışları, güreşler, boğa güreşleri gibi bir çok oyun yaşatılıyormuş. Şimdilerde bunların çoğu unutulmaya yüz tutmuş. Ancak Saya Gezme, Çiğdem pilavı gibi bazı geleneklerin yaşatıldığını öğrendik.
Köy odasında yapılan şenliklerin ardından Saya Gezimine çıkıldı. Aynı kalabalık ekiple ev ev dolaşarak Tereyağı, bulgur, şeker ve para toplamak üzere köyün içerisine daldık. Kapılar çalınıyor, maniler söyleniyor, bahşiş toplanıyordu.
Bahşiş vermeyen hanelerde oyuncular kapı eşiğine yatıp yuvarlanıyor kalkmak istemiyorlardı. Bu güzel şenliği arkadaşlarımız kayda alırken biz de köylülürle sohbet ediyorduk.
Aldığımız bilgiye göre toplanan yağ ve bulgurlar ertesi gün köy odasında büyük kazanlarda pilava dönüştürülüp köy halkına ikram ediliyormuş. Unutulmaz bir gece yaşamıştık. Köy muhtarına ve Kırım Köyü halkına teşekkür ederek bu güzel töreni yarıda bırakıp oradan sessizce ayrıldık.
Biz köyden uzaklaşırken halen davul-zurna sesi geliyor, gençlerin manileri yankılanıyor Kırım Köyü gelecek yeni bir bahara hazırlanıyordu.
Ahmet SARGIN
Y