- 1371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BESTECİ NAZIM HİKMET
1980 yılının başlarıdır. Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu toplantısına Vedat Türkali Sovyetler Birliği’nden babası İzmir’li bir Türk olan Leyla Şerifova adlı bir konugu ile birlikte gelir. Leyla Şerifova Asya halklarından 15-16’sının dilinde şarkılar söyleyen çok ünlü bir müzisyendir.
Leyla Şerifova bütün geliri Sendika’nın olacak bir konser vermeyi önerir. Sonrada Nazım Hikmet’le ilgili birde anısını anlatır.
1958 yılında Asya-Afrika yazarlar Birliği’nin Taşkent toplantısının ilk günü akşamı Leyla Şerifova’da bir konser vermiş ve 15-16 Asya halkı’nın dilinden şarkılar söylemiş.
Konserden sonra Kulise hısımla gelen Nazım Hikmet’’Yazıklar olsun sana Leyla ! ’’ diye bağırmış öfkeyle;
’’Özbekçe,Kazakça,Kırgızca,Azerice,Tacikçe,Avarca,bilmem nece şarkılar söylüyorsun da,babanın dilinden bir tane şarkı söylemek yok mu? Nerede benim Türkçem?’’ demiş.
’’Nazım ağbi,seni salonda görünce benden Türkçe bir şarkı söylememi isteyeceğini de düşünmedim değil vallahi. Ama Türkçe bir şarkı bilmiyorum ki ... Bildiğim tek Türkçe şarkı ’’ Çadırımın üstüne şıp dedi damladı ’’ ,onu da senin huzurunda söylemeye utandım.’’
’’Peki demiş Nazım Hikmet,’’Türkçe bir şarkı bestelersem söyler misin ? ’’
’’Tabii ’’ deyince de,hemen o akşam gene ’’ memleketim,vatanım,halkım’’ diye özlem dolu bir güfte yazıp, bir iki duble de votka atarak,gerçekten Türk müziği formundan bir şarkı bestelemiş.
’’İsterseniz Nazım ağbinin bu şarkısını da söylerim deyince Şerifova,oy birliği ile karar verilir.Kazanılacak parayla da konserin kasetleri çıkarılacaktır.
Bundan sonrasını Türkiye Yazarlar Sendikası’nın uzun süre başkanlığını yapmış olan yazar Demirtaş Ceyhun’un ağzından dinleyelim :
’’Ama Nazım Hikmet’in bestesinin notaları Şerifova’nın yanında değildi.O sıralar İstanbul Belediye Konservatuvarı Müdürü Nedim Otyam’a koştuk hemen.Leyla Şerifova şarkıyı söyledi, o da notaya alıp orkestrasyonunu yaptı.
’’Nasıl,bari bir şeye benziyormu ?’’ diye sormuştum Nedim ağbiye.’’Gerçekten çok ilginç.Rast,nihavent,hicaz birkaç alaturka makamını harmanlamış,ama bence gene de çok güzel bir şarkı olmuş’’ demişti nasıl unuturum.
Konserden kazandığımız parayla bir kaç bin adet kaset almış,bir kaç yüz adet doldurtup güya satışa çıkartmıştık.Ama 12 Eylül meğer bizi beklermiş.Sendikamızda kapatılmıştı.İlginçtir kısa bir süre sonra sendikamızında bulunduğu Union Française’de bir yangın çıkmış,bütün kasetler yanmıştı.Nazım’ın şarkısı bile elimizden zorla alınmıştı sanki.Ne yazık ki,tek bir kopyası bile yok elimde şimdi.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.