ÇOCUKLUĞUM ve BÜYÜKBABAM

• 3 Şubat 2010 Çarşamba 00:01:32

Çocukluğumuzu çok güzel yaşadık biz.Okullar tatil olunca her yaz karamürsel e büyükbabamın çiftliğine giderdik.Ve okullar açılana kadar çiflikte kalırdık.İki yüz elli dönümlük bir alanı kaplıyordu bu çiftlik.Çok büyük gelirdi bana.BÜYÜK BABAMIN Onbeş kadar köpekleri.meyve bahçeleri,tütün tarlaları.atları ,inekleri ,tarlalar dolusu ekili sebze ve çiçekleri vardı.Mevsimlik çalışan tütün kıran meyve sebze toplayan hayvanlara bakan yatılı işçileri olurdu.Oluklu ve Karapınar köyleri arasındaydı çiftlik .O köyün insanları çoğu zaman bizim çiftlikte çalışırlardı .Çiftliğin bir de karamatlı lı kahyası vardı.Hatırlıyorum şimdi o köylüler boşnakça konuşurlardı.Çiftliğin içinde oturduğumuz ev kocaman dı üç katlıydı.Dört büyük oda bir salon üste dört oda alt katta işçilerin yemek yediği yemekhene ve mutfak büyük salonun yanın da da mutfak salon önünde kocaman bir balkon evin önünde büyük bir havuz ,havuzun etrafı güllerle kaplı bir de gloryalar ekili olurdu bir çiçek tarlası gibi ,havuzun içinde bir fiskiye. Çoğu zaman balkonda yemek yenirdi.Benim büyükbabam başlıbaşına bir tarih adamıydı.ilk TÜRK KOMİTACISI GARBİ TRAKYA HÜKÜMETİ KURUCUSU ,İLK OLİMPİYATLARA KATILAN ESKRIMCİ,BJK KURUCUSU,ÜÇ DÖNEM MİLLET VEKİLLİĞİ YAPMIŞ POLİTİKACI,[Cumhuriyet gazetesi bu anıları bir kitapta topladı ]onu şu anda anlatmakta zorlanıyorum . fUAT balkan ismi onun bu ülkemize ne hizmet verdiğini bilenler bilirler.O eski adamlar vatana çok hizmet vermişler .emekli asker kuleli askeri lisesinde de yıllarca silah eğitmenliği yapmış büyük yürek benim büyükbabam.
Sarışın ,mavi gözlü 1.90 boyunda savaşçı yürekte yumuşak duygular beslerdi hep.
Beni ilk torun olduğum için bir başka severdi.İşçileri kontrola giderken beni yanına alır.
Ellimi tutar elim kocaman elinin içinde kaybolurdu.Çok gururlanırdım.Çok yakışıklıydı.
İki defa evlenmiş iki eşide erken ölmüştü.Güzel bir kütüphanesi vardı anılarını yazar dı.Yakın tarihimiz adlı bir dergide de anıları yayınlandı. Siyasi misafirlleri oludu.çiftlikte
geceleri jenaratör çalışırdı ,köylerde elektrik yoktu o zaman . Paytonlar ve eski model arabalar vardı o tarihte çiftlikte .paytona binmek hoş gelirdi. Büyük babam güzel de ata binerdi.Minik bir tayı vardı .medivenleri çıkıp salona kadar girer gazete kağıdı içinde verilen kuru üzümü yerdi .Çok hoşlanırdık üç kardeş bayılırdık bu taya.Köpek yavruları tavuklar civcivler dut ağaçları ceviz ağaçları ,ne güzeldi bütün bunları yaşamak.Bize her akşam üstü çukulatalı şeker beşer tanede bisküi verirdi . Burası mahrumiyet derdi daha faz la olmaz ama her akşamüstü aynı ikramı yapardı bize.Tatlı adamdı elinde savaştan kalma bir kurşun yarası vardı iki parmağı kıvrıktı yazıların ikielle yazardı.Ben bu yüce gönüllü tarihin sayfaların da saklı büyük adamı çok sevdim yazacak çok şey var hakkın da ama ben ona olan sevgimi yazmak istedim.O bizim biricik büyükbabamızdı ruhu şad olsun.
yazın biz ona giderdik kışlarıda o bizim beşiktaştaki ona ait babasından kalma olan oturduğumuz konağa gelirdi ve onu yanımız da kaybettik.o Büyük babam müthiş bir yürekti.Sizlerle paylaştım okumak zahmetinde bulunan herkese teşekkür ederim....
.