Neo Liberalizm varsa, Neo Aydınlanma da vardır.
Neo liberalizm, kan emen bir vampir gibi saldırıyor, hemde kendisini yaratan liberallerin üzerine. Ciddi manada üretim yapan fabrikalar kapandı, üretime dayalı büyüme modeli durdu. Liberallerin onurlu yüksek burjava sınıfı dağıldı. Liberallerin çocukları neoliberaller, hiç bir ahlak tanımayan, tamamen hedonizmden beslenen, paradan para kazanmayı, sahtekarlığın en ilerisini, hırsızlığı onurlu gören, kazanmak için her yol mübahtır diyen, bireyselci bir şekilde tüm dünya üzerine çoraklandı.
İnsan kavramına bir şeytan gibi giren, ve tüm değerleri yaratıcıyı bile paradan aşağı gören, hayatın tüm kurllarına gözü kapalı, yüzeysel bir düşüne sahip, zevkçi bir yaklaşımla tüm dünayayı sardı.
bütün bu oluşumlar insanların çoğunu daha kör yaparken, bir takım insanlar uyanmaya başladılar. Adeta kartlar yeniden dağıtıldı, kimi sosyalistler gericileşirken, kimi sağcılar sosyalistleşti, sosyalizmi milliyetçiliği ve akılcı dinciliği alarak yumuşak bir liberalizme kadar uzandı.
Neo libearllerin karşısında bu sefer seksen kuşağı kadar inatçı, bilgili, hayalperest insanlar yok! Bu seferkiler, seksen darbesinin mazlum yeşil kuşağında düz liselerde yetişmiş bir takım onurlu gençler. Bu gençler sosyalizmin yada kendilerinden öncekilerin neleri savunduğunu bilmeden onların yolunda gidiyorlar, fakat bu seferki düşünceler eskinin uçuk ruscu düşüncelerinden daha çok milliyetçilik ve din essaslı. Tabi böyle olunca da iş birazdaha insan doğasına yakın oluyor ve bana göre bu sefer daha güçlü bir çatışma oluşa bilir.
Bilinmesi gereken nokta şu, herşeyden önce savaştığımız şey bir düşmandan daha ötesi,
savaştığımız şey, Musa’nın, İsa’nın ve yüce insan Muhammed’in gelmesine sebep olan şey.
yani kendini Tanrı ilan eden bir büyük güç. Bugünkü şartları ve gerçekleri bilmeyen insanlar için söylediklerimin hiç bir anlamı olmayacaktır. Ama zaman gerçekleri ortaya çıkaracaktır.
Bugünlerde başlamış olan aydınlanma çağının bir kaç yıl sonra büyük bir çatışmaya dönüşeceği inancı içerisindeyim.
Bu toprakları insanlar buraksa bile yaratıcının bırkacağını hiç zannetmiyorum.
Belki bu çatışma da kaybedilebilir, ama bundan sonraki üçüncü çatışma da muhakka ki bu topraklarda doğunun insancıl, sosyalist, naturalist, bir Türk İslam düşüncesinin doğacağını hissedebiliyorum.
Batı öleli yüz yıl oluyor; Batı nezaman ki, kendini var eden aydınlanmacı düşünceler yerine maddi çıkarları ve baskıcı yapsını geri kazanıdı, ve ölmeye başladı.
İnsan inanç ve hayllerin peşinden koşar, bu da insanın işlevselliğini sağlayan doğa kuralları, unutlmamalıdır ki insanda doğanın bir parçası ve onun kuralları içerisinde hareket eder.