- 997 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
yaratılış serdal şahiner-alanya
Yaratılış….
İnsan bedeni içerik ve çalışma boyuytunda muazzam bir ahengi içinde taşır.bu ahengi ve çalışma sistemini günümüzde hiç bir bilim net tesbit edememiştir. [ sagaltımda zorlanılan bir çok hastalıkla karşılaşmamızın nedenide budur ]vucudunuzun temel taşı mikro düzeydeki hücrelerdir.bu hücreler öylesine bir sistem içindedirlerki . dokuların ve organların oluşum ve işlevseligi bu muazzam yaratılış ögesinde gizlidir.yaradılışın algılanabilmesi için genlerin.şifresinin çözülümü çok önem taşıyor.özellikle son onyılda tanrının [mutlak güç ]bahşettigi akıl kullanılarak genlerin haritalanması bilinmezlerin nötürleşmesi yaradılışla ilgili bir çok şeyin iradei cuziye ile [sınırlı akıl ] de olsa .yorumlanması saglanacak gibi.buda bir çok çaresiz hastalıgında tedavisinde bir imkanı bizlere saglamış olacak.
ünlü Darvin teorisine göre [evrim ] zaman içinde var olan bir türün farklı bir türe dönüşmesi ve orda şimdiki mükemmeliyet noktasına erişmesi olayı.bu teoriye göre tesadüfen oluşmuş bir tek canlı hücresinden şuana kadar yaşamış ve yaşıyacak olan tüm türler bir tek canlı hücresinden evrimleşerek oluşmuştur. Böylece canlıların oluşumunu yaratılış inanışına alternatif olarak sunar.evrim teorisi bilimsel olarak karşımızda olmasına ragmen onun bilimsellik sunumu gerçekçi bir temele dayanmamaktadır. Çünkü var olan hücrenin nasıl varoldugu açıklanamamıştır.evrim teorisinin özselliginde yaradılışın kabul görmemesidir.evrim teorisinin öz fikirselligi yaşamın degişimden kaynaklandıgı olgusudur. olay objektif olarak irdelendiginde görülecektirki evrim teorisi degişimi içine alan boyutunda yaratılış inancına çok ters bir yanı yoktur. çünkü inancın özünde ölüm gerçegi vardır. tek gerçek ölümdür.ölümse yaşamda en büyük degişimdir.canlı bir organizma olan bedeniniz .yok olup çürümeyle madde olarak yapı degiştiriyor. burda bir içsel arayış vardırki oda bu bedenin taşıdıgı ruh olgusudur. metafizik çizgide var olan her şeyi yarattıgını kabulundigimiz mutlak güçün devinimini sorgulamakta insan aklının başarabilecegi bir veri degildir.burda esas olan ölüm karşısındaki çaresizligimizde inancın yaşamımızın odak noktası oldugu gerçegidir.sosyal patolojide var olmuşken.yaşamın bir devinimden geçtigi ölümün mutlak bir gerçek oldugu. Bizi ayakta tutan bedenimizin ölüm sonrasında fiilen nötürleştigi ve ölümün bizi biz yapan ruhumuzu bedenden soyutladıgı gerçegini görmek zorunlulugudur.
Yaratılış ,burada karşımıza inancı çıkartır..çünkü bir madde tümcesi olan bedenimiz ölümle şekil degiştirince ,ruhumuzun hükümdarlıgı bizi inanca iteler..yaradılış burada bence meçhuliyetini korusada bir ufkuda karşımıza çıkartır.
[email protected]
YORUMLAR
Yazı karışık. destek fikirler güçlü değil. Ne bilimsel ne felsefi. Edebi bir yazı hiç değil.
Her şey edebiyete girer ama güçlü değil.
Zayıf kalmış bir kanaat beyanı.
Teşekkürler.