Leyla USTA:'Şiiri beklentisiz seviyorum, çıkarsız…' ... Söyleyişi

• 26 Ocak 2010 Salı 15:31:05

--- Şiir’e ve edebiyat’a d-okunaklı yüreğiyle değen şiirsel bir şölen, doyumsuz bir muhbabbetir Leyla USTA kalemi ve karalamaları... meselci

.......................................................

Meselci: Leyla USTA’yı tanıyabilir miyiz, kimdir, ne yer, ne içmez?

Leyla USTA:

--- En zor soruyla Başlamış sevgili Meselci, Kişinin kendini anlatması zordur. Leyla Usta kimdir sorusunu kısa bir cevapla yanıtlayayım:

1975 Rize doğumluyum, 7 çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm. Dünya tatlısı bir kız evlat sahibiyim. Kitap okumak, müzik dinlemek, yeni doğal güzellikleri keşfetmek için gezmek ve tabi şiir yazmak yaşamımın olmazsa olmazları...

Genellikle sakin ve sükûneti seven, yaşam felsefesini “her şey sevgi ile başlar” sözü ile aydınlatan ve hayata hep güzel yanıyla bakan bir kul dur Leyla Usta…

Sevgili USTA, şiirle, mısralarla ne zaman haşır neşir oldunuz? Hangi tutkular sizi şiirde yürek kıldı?

Leyla USTA:

--- 1992 de başlayan 1993’te yoğunlaşan ve her geçen gün daha da güçlenerek büyüyen bir aşktır bende şiir…

Çocukluğumdan beri şairlerin kısa cümlelerinee büyük manalar yükleyebilmesine hayranlık duyardım. Şiir okumayı şiirin içindeki gizli manayı severdim.

Yazmaya ilk eğilimin günlük tutmayla başladı, kendimi yeterince ifade
edemediğimi hissettiğim anlarda içimde biriken duyguları yazardım. Zamanla
kısa cümlelere daha derin anlamlar sığdırmayı öğrendim. İlk şiirimi yazdığımda
farklı bir duygu hissetmedim fakat o şiiri bir kaç gün sonra tekrar okuduğumda
çok etkilendim. Oysa o duygu benimdi...

İfade edebilmenin mutluluğu ve rahatlığı
ile şiirin ellerini daha sıkı tuttum ve hâlâ tutuyorum...

Meselci: Edebiyat’ın hangi titreşimleri, öyküleri, incelikleri sizi daha çok kendine çekiyor? Edebiyata âşık bir kalple yaşamanın mutluluğunu bizimle paylaşabilir misiniz?

Leyla USTA:

--- Kalp, akıl ve ruhun ortak titreşimi ve bu titreşimi hissedebildiğim her cümle…
Edebiyata âşık bir kalple yaşamanın mutluluğunu tarif etmek zor, hissetmek o efsunlu dünyayı gönül gözüyle görmek ve aynı gözlerle gerçek dünyaya bakabilmek gerekir. İşte o zaman yaşamınız “hissinizde arınmışlık, aklınızda olumlu düşünceler ve ruhunuzda mutlulukla “ dolacaktır.

Meselci: En beğendiğiniz şairler bir de şiirlerinden bir buket desem?

Leyla USTA: O kadar çok var ki Sadece bir kaç tanesinden birkaç dize yazayım:

BEYAZ GÜL

Seni arıyorum kalabalık caddelerde,
Tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun.
Perişan hayallerimin başladığı yerde,
Sana sesleniyorum, duyuyor musun?

Beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
Ya o karanfil, baygın kokulu çiçek.
Gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
Anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.

Ümit yaşar OĞUZCAN

HAN DUVARLARI

"Gönlümü çekse de yârin hayali
Aşmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgârın önüne katılmışım ben"

Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu’daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!

"Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı’mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben"

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

Yahya Kemal BEYATLI

Meselci: Şiir karalamak güzel bir duygu, Tarifsiz mutluluklar sağlıyor kişiye... Yazılan şiirlerin Maddi getirisi olmayınca, sıkıntı olmuyor mu? Biliyorsunuz, Türkiye’de şiir yazan çok, basılan kitap fazla. Ancak hakkıyla şiir okuyan ve şiir kitabı satın alan acayip az, bunu da dikkate alarak, Şiirle, edebiyatla geçinmek mümkün mü?

Leyla USTA:

--- Şiiri beklentisiz seviyorum, çıkarsız…

Kitap çıkarmayı şimdiye kadar düşünmedim bundan sonrada sadece onları bir kitap içinde toplamak için çıkartacağım. Maddi bir beklentim olmadığı gibi böyle bir kaygımda yok.

Şiirle Edebiyatla maddi anlamda geçinmek mümkün mü? Değil. Fakat şiirle Edebiyatla ruhunu sevgi ile beslemek büyütmek mümkün.

Okuyan insan sayısı değil de anlayan hisseden yürek sayısıdır nazarımda değerli olan. Az olsun öz olsun sevgili Meselci.

Meselci: Şiirlerinizi ne gibi vakitlerde kaleme alıyorsunuz? İlham perileri gönül pencerelerinize kondukları zaman mı, yoksa siz kalemi elinize alınca mı arkası geliyor dizelerin? Bir şiir’i oluştururken, altına imzanızı atarken, nasıl vakit harcıyorsunuz?

Leyla USTA:

--- Zamansız ansız… Hiç belli olmuyor bazen bu ansız gelen yazma isteği ilginç olaylara sebep oluyor.

Müsaadenizle bu sorunuza “ zamansız gelen ilham” adını verdiğim bir anımla cevaplayayım. İstanbul da trafiğin oldukça yoğun olduğu bir saate araba kullanıyorum ve olmazsa olmazım müzik dinliyorum… Bir anda aklımdan bir dörtlük geçirdim ama eğer bir yere yazmazsam aynı cümleleri tekrar kuramayacağımın da bilincindeyim ve nereye nasıl yazayım diye düşünürken cep telefonumu aldım ve mesaj bölümüne yazmaya başladım.. birkaç dakika geçmedi polis durdurdu. Ben de doğruyu söyledim “zamansız bir ilham geldi memur bey, aklıma gelen dörtlüğü yazmaya çalışıyorum.”“hanımefendi, bu trafikte, bu yağmurda bu yolda ve bu dünyada yazdığınız son şiir olabilir dikkat etin “dedi…

O şiir hâlâ yarım hala tamamlayamadım.

Meselci: ŞİİR Dünyası hak ettiği yerde mi? Şairler yeterince okuyorlar mı?

Leyla USTA:

--- Şiir dünyası ne yazık kihak ettiği yerde değil, fakat hak ettiği yere geleceğine inancım sonsuz…

Şairlerin yeterince şiir okumadığını okumaktan çok okunmayı beklediklerini düşünüyorum. İyi bir şiir, bir şey anlatmaktan çok, bir şey sezdirir, duyurur.

Okumayan şair sezdiremez duyuramaz. Çünkü önce kendi
sezmeli ve duymalı.

Meselci: Edebiyata sarılan gençlerle dolu... Her aşık olanın yolu şiir’e düşüyor... Şiir’e yeni heveslenenler için ne gibi öğütler vermek istersiniz?

Leyla USTA:

--- Herkes bir şeyler yazabilir, yazıyor da… Yazmak güzeldir, eğer her yazışında biraz daha çoğaldığını hissediyorsan, yaz… Derim… Aşkı yüreğinde hisseden kalemi eline alıyor aşk denildimdi ilk akla gelen sözcük şiir oluyor. Sadece aşkı yaşayanlar, ayrılanlar, hasret çekenler şiir yazıyormuş gibi bir düşünce oluşmuş olsa da ben tam aksini düşünüyorum. Aşk evrensel anlamda yaşanıyorsa işte o zaman şiir yazdırır. Aşkı sadece iki kişi arasında yaşanan bir duygu olarak dar bir kalıba sokarsanız yazılan şiirlerde hep aynı yoldan geçer ve aynı sona ulaşır… Oysa aşk evrenin kendisidir… Şair aşkı her yerde görebilir… Bir çocuğun masum gözlerinde, yağmurun yaprağa sürtüşünde, başını dizlerine yasladığın annenin şefkat yüklü ellerinde, doğan güneşte, sonsuz mavide, yalnız bir bankta, uçan bir kuşun kanadında, sılada, dağlarda, gülde, gülen yüzde…
Aşk şiirdir, şiir aşktır ve evrenseldir…

Meselci: Aşağıdaki kavramlar(önünde soru işareti olanlar) sizin için ne anlamları çağrıştırıyor?

Leyla USTA:

Dostluk?

--- Vefa.

İnternet?

--- Ansiklopedi.

Denizlerin solmaz mavilikleri?

--- Ebediyet.

Geceler?

--- Leyla...

Siz sevginin hangi halinde kendinizi buluyorsunuz ve nedeni?

Yalın, katıksız hali…
Çünkü tek bildiğim sevgi hali bu…

En sevdiğiniz gün ismi?

--- Cumartesi.

Yaşadığınız şehir?

--- İstanbul.

Ve öteki Leyla için neler itiraf etmek istersiniz?

Bu soruya Leyla İsimli şiirimle cevap vereyim:

Leylâ

Bütün şairler bilir adının gizemini
Şiirin nefesisin verilmez cansın Leylâ
Geçici his anlamaz maşukun ezemini
Tekrarı yaşanmamış bitimsiz ansın Leylâ

Cananı candan önce sakınan asil kadın
Uzun geceler ağlar düşe düştükçe adın
Tüm yoksul duygulara umut katarken yâdın
Sevmeyi bilmeyenler haline yansın Leylâ

Bir kez olsun yüzünü Kays’ın gözüyle görsem
Kader olsam yeniden ağımı senle örsem
Simsiyah saçlarından yıldızları ben dersem
Vuslatın gözlerinde beklenen tansın Leylâ

Şimdi bir güne düşen yarınsız sevdalar var
İlk merhaba sıcakken buz tutan vedalar var
Menfaatler uğruna cilveler, edalar var
İs kokan sevişlerden arınmış tensin Leylâ

Senin için kavrulmuş yağmura hasret çöller
Senin için savrulmuş sılaya düşen yeller
Senin için koklanmış sevgili diye güller
Bırak onlar dikeni gerçek aşk sansın Leylâ

Aşığın ilhamına nağme düşüren hissin
Mızrap vurdukça saza içe işleyen sessin
Hasretin nazarında sızıyı bölen essin
Gelecek korkusunu aşkınla yensin Leylâ

Leyla Usta

Meselci: Sevgili Leyla USTA, bu içeriği bol sohbet dolu muhabbet için saygımla ve sevgimle diyorum...

Leyla USTA:

--- Bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim Sevgili Meselci…
Saygı Benden…

26.01.2010

............................................BİTTİ...........................................