- 723 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YÜREKTEN YÜREĞE DAMLAYANLAR - 3
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
YÜREKTEN DAMLAYANLAR – 3
AKLINI BURADA BIRAKMA HEPİMİZE GEREK
Yavuz Selim Tabelayı yüksek sesle bir daha okudu.
ŞEHİT KAMİL LİSESİ
Celep Cevdet, yanındaki iki adamı ve ninesi de tekrarladı.
ŞEHİT KAMİL LİSESİ
Okulun giriş kapısından içeri girdiler. Koca bir salon. Hemen solunda öğretmenler odası. Öğretmenler odasının kapısına yakın bir Danışma masası. Sağ taraftaki büyük panoda Şehit Kamil, Karayılan ve Şahin Beyin Hayatını anlatan bir tablo. Yanında İstiklâl Marşı, Gençliğe Hitabe ve Atatürk; bütün ihtişamı ile salonu süslüyordu.
Yavuz Selim elini Şehit Kamil’in tablosu üzerinde gezdiriyordu.
O andan çıkan bir öğretmen.
“Sakın elini dokunma.” Diye yüksek sesle seslendi. .
Yavuz – Öğretmenim Şehit Kamil’in tablosuna dokunmak bile şereflerin en büyüğüdür.
Öğretmen susmuştu. Öğretmenler odasından bir öğretmen Yavuz’un seslenişini duyunca dışarıya çıktı. Yavuz’un saçlarına dokunup; “Kaç yaşındasın.” ŞEHİT KAMİL’İN YAŞINDAYIM ÖĞRETMENİM.
İKİ ÖĞRETMEN YAVUZ’UN BİRER ELİNİ TUTARAK ÜST KATA MERDİVENLERE YÖNELDİLER.
Papba nine ve yanındakiler öğretmenlerin ardından yukarıya çıktılar.
Hepsi birden müdür odasına girdiler.
Öğretmenin birisi; - Müdürüm Yavuz okulumuzun lise bölümüne kayıt için gelmiş, çok zeki ve akıllı, Şahadetnamesi yanındaymış. Yavuz’u sizinde görmeniz için yanınıza getirdik.
Müdür bey ayağa kalktı; gelenleri buyur etti.
Müdür masanın karşısındaki koltuklara geçip oturdular.
Müdür – Ne içersiniz?
Papba nine – Beğim uzaktan geldik hele bir işimizi yapsanız da bir gitsek...
Müdür – Tamam ana, fakat buraya hem uzaktan geleceksiniz hem de size ikramımız olmazsa size karşı vazifemizi noksan yapmış olmaz mıyız?
Papba nine – Tamam beğim, ben bir kayfe ile çay alabilir miyim? Yavuzum ne içersin,
Yavuz _ Ben büyüklerimin yanında misafirlikte bir şey içemem nine.
Müdür – Olmaz misafir değisin artık, buralısın talebemizsin. Şimdi daha talebe olmadığın için rahat ol Yavuz.
Yavuz _ Papbam ne içerse ben de ondan,
Müdür ayağa kalkıp kapısını araladı içecekleri söyledi.
Adettendir. Bir yere gidildiğinde ya sözcü konuşur ya da; en büyük kim ise o konuşurdu.
Papba nine- Beğim evrakları incelediniz ne dersiniz.
Müdür- Çok uzaktan gelmişiniz, burayı neden seçtiniz bilmiyorum. İşinize yardımcı olacağım.
Papba nine – Evet beğim Arapyer’den geldik. Yavuzumuz okusun istedik.
Müdür -Yavuz okul birincisi olmuşun seni geri yollamak haksızlık olur. İkâmet belgesi gerekli onu da ben hallederim. Peki Yavuz’un kalacağı yer var mı?
Papba.nine – Yok beğim ama bakacağız. Bibimin torunlarının birisi burada müddeyim birisi de muallimmiş. Onları arayacağız. Bir yardımcı olurlar herhalde.
Müdür- Adlarını biliyor musunuz?
Papba nine – Birinin soyadı Konakçı, ötekini bilmiyorum.
Müdür bey ayağa kalkıp kapısını araladı - Konakçıyı seslenin de işi yoksa bir zahmet bakıversin. Dedi.
Az önce Yavuz’un elinden tutan öğretmenlerden birisi içeri girdi.
Müdür – Konakçı sen nereliydin?
Konakçı – Arapgirliyim Müdür bey.
Müdür – Bak şimdi seni kimlerle tanıştıracağım. Papba ana senin ananın bibisinin kızı. Yavuz Papba ananın torunu. Diğer beylerde akrabalarının yakınları.
Konakçı şaşırmış kalmıştı.
Anası anlatırdı ama ilk defa görüyordu.
Kendi kendine söylendi Antep nere, Arapgir nere?
Müdür- Konakçı geç hele otur. Diyeceklerimiz var. Yavuz buraya okumaya gelmiş. İkametini ben hallediyorum. Kalacak yer konusunu da sen çöz. Kitaplarını bizim kırtasiyeden alırız. Geriye günlük harçlık kalıyor. Onu da çözeriz. Okul kantinindeki işlere yardımcı olur. Nasıl olsa Kantin Kooperatifi yöneticisi sensin. Bu işi halledelim.
Konakçı – Hala şaşkındı.
Müdür -Okul kaydını yapınız ve Fen bilimleri öğrenimi görsün. Bölümü ona göre ayarlayın.
Müdür beğe teşekkür edip odasından çıktılar.
Kayıt işleri için bir odaya geldiler, işlemlerin ilk aşamasını tamamladılar.
Konakçı- Papba anam, anamın yarısısın, anam vefat edeli iki yıl oldu. Seni ana yerinde bilsek eve gitsek. Sonrasına orada karar versek nasıl olur?
Papba nine – Fazla zaman almayalım. Celeplerin de işleri kaldı. Vakit öğleni geçiyor. Celepler de işlerini tamamlasın da biz yola çıkalım.
Vehpi Konakçı – Tamam bize buyurun zaman var nasıl olsa, müdürden izin alıp hemen gidelim.
Okulu tam çıkıyorlardı ki; birileri de okula giriyorlardı.
Bir ana, bir baba bir de kız..
Kız Yavuz’un yanından geçerken saçları savrulmuş Yavuz’un yüzünü kaplamıştı.
Yavuz kıyamadı kızın saçlarını eliyle yüzünden ayırmaya.
İçinde bir kıpırtı olmuştu.
O esnada kızın anası – Güntülü hadi yavrum ağırdan alma gözbebeğim, işimiz var daha, bir dünya yola gideceğiz.
Kız anasına – Geliyorum ana. Derken Yavuz kıza bakakalmıştı…..
Yavuz öylece Güntülü’nün ardından bakıyordu.
Papba nine – Yavuzum aklını burada bırakma, senin aklın hepimize gerek.
>>>> DEVAM EDECEK
Şahadetname= Diploma
Kayfe = Kahve
Arapyer = Arapgir