- 564 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
EY AŞK NEREDESİN ? 51
Narkozun etkisi geçmiş ve yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı. Büyük bir acı hissediyordu bedeninde. Gözlerini araladı ve etrafını görmeye çalıştı. Yanında, Babası ve görevli vardı. Büyük bir gürültü ile asansör sallanmaya başladı ve durdu. İçerisi simsiyah bir karanlığa boğuldu. Ne olduğunu anlayamıyor ve onu paniğe sürüklüyordu bu bilinmezlik. Ağzını açıp “ İmdat ! Ölmek istemiyorum. Yardım edin bana ! “ Diye haykırmak istiyor fakat bir türlü başaramıyordu.
Tam o esnada, asansörün içi aydınlandı ve gürültü ile duran asansör aynı şekilde yukarıya çıkmaya başladı. Işığın gelmesi ile etrafını gören Tarık’ da ölmediğini, hayatta olduğunu anlamış ve içinden derin bir “ Oh “çekmişti.
Kendini bir garip hissediyordu. Kendine ait bir şeyler eksilmişti sanki. Ya da o şekilde hissetmişti kendini. Serumun içinde verilen ilaçların etkisiyle uykuya daldı.
Ziyaretin yasak olmasına rağmen Doktorundan izin alarak çok az bir süreliğine, onu görmek için içeriye girmişlerdi. Bebek masumiyetinde uyuyordu yatağında. İki kadın da içinden bir oh çekti. Ameliyat başarılı geçmiş ve herhangi bir terslik de olmamıştı.
Refakatçi olarak Baba Kamil Bey’ in kalmasına karar vermişlerdi. Onun yorgun olduğu zamanlarda da Emel Hanım kalacaktı.
Emel Hanım ile Nihal, onu gördükten sonra dışarıya çıktılar. Emel Hanım, Nihal’ i daha yakından tanımak için can atıyordu. O yüzden de ortaya sohbet edebilmek için konular çıkarıyordu. O’nu çok sevmişti. Birbirlerine de çok yakıştıklarını düşünmüştü öğrendiği anda.
“ Nihal kızım, bir şeyler içelim mi kantinde. Ağzım kurudu heyecandan. Gerildim. Haydi, hem biraz oturur, sohbet ederiz. Olur mu ? “
“ Tabii ki olur. Buyurun gidelim. “
Tanıdığından bu yana Emel Hanımı gözlemlemişti Nihal. Olgun bir duruşu vardı. Çok da sıcakkanlı bir yapısı olduğu davranışlarından anlaşılıyordu. İnatçı olması ve Tarık’ ı kazanmak için verdiği mücadele de dikkatini çekmişti. Ameliyat öncesi gerçekleşen bu barış, Tarık’ ın iyileşmesinde de etkili olacaktı. Onu, ilk tanıdığında, ruhunu kasıp kavuran bir sorun olduğunun farkındaydı. İlk tanışmalarında, kadınlara olan öfkesine bir anlam verememişti. Şimdi baktığında daha iyi anlayabiliyordu bunun sebebini. Tarık yaralıydı ve yaralarını bu şekilde tedavi etme yolunu seçmişti.
“ Ne içersiniz ? Yanına da tost yaptırayım mı Emel Teyze ? “
“Çay içeyim kızım. Zahmet olacak. Ben alsaydım.Zahmet olacak sana. Kaşarlı tost yaptırabilirsen. “
Biraz zaman geçtikten sonra elindeki tepsiyle geriye geldi Nihal. Gülümseyerek masaya oturdu ve karşılıklı çaylarını içmeye başladılar. Çay ve tostları bittikten sonra sohbete kaldıkları yerden devam ettiler.
“ Kızım, bana Anne demeni istiyorum. Benim kızım yok biliyorsun. İki tane oğlum var. Yıllardır görmüyordum onları. Tayfun’ u görmedim daha. Tarık ile de daha yeni barıştık. Ben, seni çok sevdim. Senin benim kızım olmanı istiyorum. Tarık iyileşsin. Gelinim olarak görmek istiyorum. Sanırım Tarık da, ben de çok şey borçluyuz sana. Seni çok seviyor. Bakışlarından anladım. “
“ Ben de sizi çok sevdim Anne. Memnun olurum. Tarık bana evlenme teklifi etti ameliyattan önce. Hastane odasında, ilk evlenme teklifi alan ben miyim bilmiyorum ama çok duygulandım. Yerin hiç önemi yok benim için önemli olan duyguların temizliği. Ben de kabul ettim. Oğlunuzu ben de çok seviyorum. Hayatımı sonuna kadar onunla geçirmek istiyorum. Gözlerimi açtığımda onu görmek istiyorum. Onunla bir ömür geçirmek istiyorum. Bir an önce sağlığına kavuşmasını istiyorum. Onu o kadar çok seviyorum ki Anne, uysa onun için böbreğimi hiç çekinmeden veririm ona. “
Bu sözleri Emel Hanımı çok duygulandırmıştı. Ayağa kalktı ve Nihal’ i kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Yanaklarından sevgiyle öptü. O şekilde bir süre öylece kaldılar.
Tam o sırada, Nihal’ in telefonu çalmaya başladı. Telefonu eline aldı ve kimin aradığına baktı. Sonra telefonu açtı. Konuşmadan öylece dinliyor ve boş bakışlarla Emel Hanıma bakıyordu. Yüzü bembeyaz olmuştu. Telefonu kapattı ve Emel Hanıma dönerek,
“ Anne ! Tarık “
Hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı. Emel Hanım, ne yapacağını şaşırmış bir halde Nihal’i teselli etmeye çalışıyor, bir taraftan da ne olduğunu anlamak için sorular sormaya çalışıyordu. Nihal’ in onu anlayacak durumu yoktu o anda.
DEVAM EDECEK.