Hayattan kesintiler sancılı debelenmeler
Kaybolmuştur içimizden bir çoğumuzun unuttuğu hatırlamakla hatırlamamak arasında gidip geldiği ikilem arasında depreştiği bire bir bilip kapalıda tuttuğu gölgede bıraktığı duygu düşünce hayal beklenti. Hedef fikir görüş arzu düş aşk meşk sevda vs dalar akar gideriz ardında düşüncesizce ne niçin ne uğruna bilmez hatırlamayız bile Görüşler kapalı tutulmalı açılmamalı hatırlatayım kodese gitmek istemezsen tabi sende Buna birde eklenince yabancı kelimeler aç gözlü sermayeler aklı kıt alimler hocalar çırılçıplak yalın fikirler fikirliler kirli düşünce ameller ve işyeri isim değişikliği nereden geldik nereye gidiyoruz sormayız kendimize sorma düşüncesi de gelmez de zaten fikirde aklımıza bir kere Kapılıp gidiyoruz her gün bilinmeze Bekliyoruz da hep birilerinden bir yerlerden çıkıp gelse dur dese bu seyre bu akışa ama nereden bileceğiz ki kimdir gelecek bellimidir gelip de kime ne diyecek kimi nerede bulurda ne der bellide değil iş işte.. İş işten gemce den gülebilsek birde güzel olur hem de ama nerde..? Açılım girdi bunların içine kuruldu başa baş köşeye sanma eksikti de sorma aman ha rasgele de Gençlik bitik çocuklar ezik sokak çocuğu adı altında aile geniş tutuldu boşa yelpaze açıldı gelen giden iktidar iktidarsız başlar yetimhanelere bakım hanelere yetişkinlere elden ayaktan düşenlerin ezilip silinenlerin düşkünler yurduna derneklere ak sakallı dedelere askeri ücretli aç geçinen üşüyen vatandaşa bindi cebindeki üç beş kuruşa tav oldu vuruldu darbe vurdu Şehitler ölmez vatan bölünmez lafı ortaya kondu Gencecik canlar heba oldu Deli kurşun önünde gencecik hayatlar son buldu Sonu ne olacak demeye kalmadı yetime bebeciğe kurşun sıkan aşağılık el-it içeriden dışa af ile bırakıldı kanunlar uygulanmakta sıkıntı yok denildi kanunlar hak kural geçerliydi ez çiğne vur yuvarla kap kaç iz geride bırakma kodes niye karakollara iki cm aralık yeter gizlenmeye havaya neden gidelim gurbet ele açılımsa gel birde bunu küpe eyle gelip gitmişiz tabelaları değişip abuk sabuk bilinmezler ile işledik soy ağacını kökeni unutup hatırdan silip tanımada tanımaz hale geldik vurdum duymaz insanlar değil kuraldı yasaydı geceleri vurulduk sabahları ekmeye aşa muhtaç paraya tema kar din imanı paraya döken açı es geçen şansa kuraya tabi oda kuralsızca olan şeytani duygular ürettik bilinmeze yol aldık yelken açtık durduk başbakanın açılımına tutulduk azgından çıkacak açılımı yargıya götürmeden sorgulamaya başladık acaba açılım olacak mı olmayacak mı kaygısını da alıp sol yanımıza yattık etrafa azıcık bak samıydık bakmamakla hata biz değil de yukarısı mı yaptı anlamasa mıydık şöyle dursun aç açız paraya tema kar tapan kuluz donumuz yok bara pavyona uğrar denizi görmeden soyunuruz gözümüzü açıp uyanmazsak daha çok açılır soyuluruz açılım diye gencecik canları filizlenmiş sabi saf çocukları kurşun önünde unuturuz…
22.01.2010
Seyfi Yiğit
YORUMLAR
Hiç bir şey aslında göründüğü gibi değildir.Nice pembe tabloların ardında saklanan siyah gerçekler vardır ki siz bunu başarıyla kaleminizden kağıda aktırmışsınız.Allah sonumuzu hayra götürsün demekten başka ne denirki.
Kutların değerli kalem dostum..
Kaleminiz ve yüreğiniz sonsuza dek susmasın..
sevgiler selamlar ve sonsuz saygılar...
Hayattan kesintiler sancılı debelenmeler
Kaybolmuştur içimizden bir çoğumuzun unuttuğu hatırlamakla hatırlamamak arasında gidip geldiği ikilem arasında depreştiği bire bir bilip kapalıda tuttuğu gölgede bıraktığı duygu düşünce hayal beklenti. Hedef fikir görüş arzu düş aşk meşk sevda vs dalar akar gideriz ardında düşüncesizce ne niçin ne uğruna bilmez hatırlamayız bile Görüşler kapalı tutulmalı açılmamalı hatırlatayım kodese gitmek istemezsen tabi sende Buna birde eklenince yabancı kelimeler aç gözlü sermayeler aklı kıt alimler hocalar çırılçıplak yalın fikirler fikirliler kirli düşünce ameller ve işyeri isim değişikliği nereden geldik nereye gidiyoruz sormayız kendimize sorma düşüncesi de gelmez de zaten fikirde aklımıza bir kere Kapılıp gidiyoruz her gün bilinmeze Bekliyoruz da hep birilerinden bir yerlerden çıkıp gelse dur dese bu seyre bu akışa ama nereden bileceğiz ki kimdir gelecek bellimidir gelip de kime ne diyecek kimi nerede bulurda ne der bellide değil iş işte.. İş işten gemce den gülebilsek birde güzel olur hem de ama nerde..? Açılım girdi bunların içine kuruldu başa baş köşeye sanma eksikti de sorma aman ha rasgele de Gençlik bitik çocuklar ezik sokak çocuğu adı altında aile geniş tutuldu boşa yelpaze açıldı gelen giden iktidar iktidarsız başlar yetimhanelere bakım hanelere yetişkinlere elden ayaktan düşenlerin ezilip silinenlerin düşkünler yurduna derneklere ak sakallı dedelere askeri ücretli aç geçinen üşüyen vatandaşa bindi cebindeki üç beş kuruşa tav oldu vuruldu darbe vurdu Şehitler ölmez vatan bölünmez lafı ortaya kondu Gencecik canlar heba oldu Deli kurşun önünde gencecik hayatlar son buldu Sonu ne olacak demeye kalmadı yetime bebeciğe kurşun sıkan aşağılık el-it içeriden dışa af ile bırakıldı kanunlar uygulanmakta sıkıntı yok denildi kanunlar hak kural geçerliydi ez çiğne vur yuvarla kap kaç iz geride bırakma kodes niye karakollara iki cm aralık yeter gizlenmeye havaya neden gidelim gurbet ele açılımsa gel birde bunu küpe eyle gelip gitmişiz tabelaları değişip abuk sabuk bilinmezler ile işledik soy ağacını kökeni unutup hatırdan silip tanımada tanımaz hale geldik vurdum duymaz insanlar değil kuraldı yasaydı geceleri vurulduk sabahları ekmeye aşa muhtaç paraya tema kar din imanı paraya döken açı es geçen şansa kuraya tabi oda kuralsızca olan şeytani duygular ürettik bilinmeze yol aldık yelken açtık durduk başbakanın açılımına tutulduk azgından çıkacak açılımı yargıya götürmeden sorgulamaya başladık acaba açılım olacak mı olmayacak mı kaygısını da alıp sol yanımıza yattık etrafa azıcık bak samıydık bakmamakla hata biz değil de yukarısı mı yaptı anlamasa mıydık şöyle dursun aç açız paraya tema kar tapan kuluz donumuz yok bara pavyona uğrar denizi görmeden soyunuruz gözümüzü açıp uyanmazsak daha çok açılır soyuluruz açılım diye gencecik canları filizlenmiş sabi saf çocukları kurşun önünde unuturuz…
22.01.2010
Seyfi Yiğit YAZAN YÜREĞİNİZE SAĞLIK SEYFİ BEY BNDE BUGÜN DÜŞÜNÜYORDUM SİZİN KONUNUZA BENZER BİR YAZI SONRA FİKRİMİ DEĞİŞTİRDİM KANSERLE İLGİLİ YAZIMI YAZDIM VE ŞUAN İNCELERKEN SİZİN KADAR DEĞERLİ YAZARLARIMIZIN VE ŞAİRLERİN YAZDIKLARI YAZILARI SİZİN YAZNIZI OKUDUM VE ÇOK BEĞENDİM GERÇEKTEN ÖNEMLİ BİR KONU HAKKINDA YAZMIŞSSINIZ TEŞEKKÜR EDİYOR KUTLUYORUM SAYGI VE SELAMLARIMLA
MERHABA SON DAMLA.
NE OLDU DÜNYAYA .NE OLDU BİZE)
Evet arkadaş. Sancılı debeleşmeler ve de debeleştikce içe çökmeler,dibe batmalar.Gördükce ürperiyoduz.
Ne yazık ki yaşıyoruz bu zavallı mezbele yaşantıyı .
Bir suçsuz vatandaş güçlü tarafından dövülürken! Sözüm ona,polisimiz garibanın dayak yiyişini seyreder se dahada olmadı
afedersiniz kıçını dönüp giderse .
Şerefsizin, hırsızın, hainin, önünde ceket düğmelenir'se .Katiller elini kolunu sallayaraktan gezerse .
Garibin bir kuru lokmasına göz dikilirse,hatta ve hatta, O elindeki kuru lokmada elinden alınırsa!
Yandaş ayırımı olur gözetilir, yalaka olmayan dışarı atılırsa dahası insan gibi görülmeyip kara fatma böceği gibi ayakla ezilirse yazıklar olsun ki olsun derim .
Vede derimki!!! Dünyanın çivisi çıkmış!Ha battıkkk ha batıyoruzzzzz,demeyeceğim çünki bizler battıkkkkkkk.
Güçlüler yaşasın diye .Ahir vakitte diriler mezara koşup !kalkın ölüler yatsın diriler denecekmiş.
HAH işte bu gün o gün olsa gerek diye düşünüyorum?Ne dersiniz haksızmıyım arkadaş...
YAZIPTA KOYMADIĞIM BİR YAZIM OKADAR UYGUN OLDUKİ SİZİN YAZIYA BENDE ONU SİZİN YAZIYA KOYUVERDİM.
TABİKİ İSTEMEZSENİZ SİLERİM EFENDİM.Selamlar Saygılar.