Sanrıdır Belki de Yaşanılanlar
Hoşçakal,
Dile getirdiğim son kelimelerden bir tanesiydi
Uzaklara bırakırken duygularımı
Soluk almadan, dimdik duruşlar sergilerken etrafa
İnancımın emrettiğini yapmaya çalıştım belki de
Belki biraz kırdım, belki biraz üzdüm
Sorumsuzluk bilincinden öte, sadakat ile perçinledim duygudan yana inanışlarımı
Bir mektup bu uzaklara yazdığım
Bir iç döküş, bir haykırış ve bir…
Yaşanılanların hepsinden bir kaçış, bir serüven bu çekip gidiş
İstibdat mevsimi bakışlarımı Sana bıraktım
Rengi solmuş gökyüzüm Sana emanet
Vapurların kalkış seremonisini, martıların şakıyışını ve çocukların gülüşünü arkama koydum
Yüreğim dolu, başım dik, inancımla baş başa uzandım oralara, uzaklara
Bir gün yolum düşerse bu özlediğim diyara
Orada olmanı o kadar çok isterim ki, Seni bulmayı, kokunu, gülüşünü, küçük sitemlerini
Sana dair her şeyi isterim yeniden, bir çift sözü bile
Tutarım o zaman ellerinden, bakışlarım bakışlarına karışır, soluk alışlarım soluk alışlarına
Ama gelip de bulamazsam Seni,
İşte o zaman devrim şarkılarını haykırırım Seni benden alana
İşte o zaman kuşanırım modası geçmiş nefretlerimi
İşte o zaman büyürüm küçülmüş bedenimde
Uzaklardan yazılan bir mektuptur bu
Şairin duygularına aldırmayın, sanrıdır belki de yaşanılanlar
Lakin Sanrı değildir uzakta bırakılan.
Fatih Mehmet Mirza
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.