- 676 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARALAMA YAZILARIM
KARALAMA YAZILARI
..mutluluk haberlerin beni senden daha mutlu ediyor .. ..kimsede olmayan gözlerin dili ve kimsenin konuşmayan gözleri sendeydi .. ..ne güzel ve ne güzel anlam yüklü dokunuşların insan ruhunda açtığı baharlar .. ..öksüz ve yetim bir çocuğun ruh haletine büründüm ....umutlar hiç tükenmemeli insanda.. ..şehir bunlardan geçilmiyor.. ..ittihatçı komitacıların yeniden hortlaması engellendi engellendi yoksa devlet içinde devlet iki başlılık ve resmen cinayet örgütü hiç bir kural din-dil-bayrak-vatan tanımadan...tuhaf değil mi ?.. ..walla deşdikçe neler ve kimler çıkıyor meğer altını oyuyormuşlar bu vatanın ...asker ve polis şehit eden insanımızı katledenlerle el ele bu sözde vatansever milli kuvaiye olduğunu iddia eden şarlatanlar .. ..evet daha yüzlerce çoğaltabiliriz bizim insanımıza has bu tür özellikli keyfi davranma alışkanlıklarına.. hayatın güldürmediği günlerin sonrasında ümit etmeliyiz ki elbet bir gün biz de gülebiliriz..her gülen insanın gerçekten arka yüzü ağlamadığını da bilemeyiz....bilmemiz gereken her yokuşun bir inişi olacağı ve her gecenin bir sabahı ve her günahın ve yanlışların da bir çıkış yolu bir temizlenme aklanma hali vardır ve hayat işte bu noktada başlar "..hiç günah işlememiş gibi.." devam etmek müjdeleri ortada iken..Allah en çok tevbe edenleri çok sever.. ..terkedilmek duygusu yüzlerimize nasıl yansıyor olmalı . ..hiç bırakıp gitmemiş gibi..sımsıcak yanı başımdasın .. yanımdaysan nefes alıyor hayatın anlamını kavrıyorum gözlerimin önünde yoksa gerçeğin ben yok oluyor kayboluyorum içinden çıkılmaz yokuşlarında bu şehrin .. ..sen ne güzel bir huzur kaynağısın ki seninle ancak mutlu kalabiliyorum ...korkunç mezardan farksız bir dünyayı ancak senin nefeslerin güzelleştirebilirdi.. ..hayata haksızlık etmiyelim bir mezara benzetilen hayatın güzelliklerini de görelim canını çok sıkmış olmalılar şairin ..bir güz günü poyrazın yüzünüzü yırttığını yaşadınız mı hiç üsküdar’a geçerken eminönü’nden bir vapurun güvertesinde .. ..bu nasıl bir rüya ya Rabb’im..hiç tanımadığım yüzler ve tanır gibi olduklarım kimi ağlamaklı bakıyorlar kimi sevinçli ve mutlu ve iki tarafı ağaçlı yeşil yaprakları olan bir yolun başındayım uzakta bir gölün yeşil durgun suyuna koşmaya çalışıyorum hızlandıkça uzaklaşan hatta koşuyor istiyorken koşamayan bir sıkıntı hal içinde .. ..düşlerimi sermezsem bulutlara mavi denize kırlara dağların yamaçlarına hiç rahat etmez ki canım bedenim kanım ruhum.. ..rüyalarımı bundan böyle yazmak istiyorum uyanınca hemen baş ucumda kağıt kalem oturup yazmak kim bilir hangi geçmişi veya geleceği kurgulayan sesler sözler görüntüler altında kalıyor insan .....her insanın bir ateşi vardır ve ateşi çıkan da inen de aynı havayı solumaktadır Allah’ın yasası budur ve hiç bir değişiklik söz konusu değildir doğar ve yaşarız ve ölürüz yaşadıklarımız ve yaptıklarımızla hesabımızla baş başayızdır bizi yaratanın karşısına elbet bir gün çıkacağımızı düşünerek adımlarımızı atmalıyız... ..ama şimdi yaşanmıyor bu gençlik günleri...yoksa aynıları yaşanıyor da ben mi yaşayamıyorum ..( ! ) gün doğumlarına benziyor gençliklerimiz ve gün batımlarına benziyor yetişkin olgun ve ölgün zamanlarımız .. .ben bu yüzümü aynalarda çok sık görüyorum.. ..tam bir kurgu filmi gibi uzanmış yatan bir adam ve rüyaya başlıyor hiç tanımadığı inanmadığı ve dehşetle irkildiği görüntüleri çok net kavrıyor öyle bir yere geliyor ki ruhlar alemi olmalı sırasını bekleşen ruhlar veya bedenlerinden ayrılmış hesabını bekleyen ruhlar...( devam etmeli miyim )..yağmurun şiddeti altında soğuğun düşündüren sertliği bu güz günlerinin daha ürkütücü geçeceğine mi işaret ... .mabetsiz ve iyice ruhsuz kentlere rastlıyorum ya da işi gücü bırakmış Allah’ın kitabı ve O’nun öğretilmesine karşı çıkmayı bir başarı bir maharet sayan zavallı zalim insanları duyuyorum..ahh bilselerdi bir sineğin dahi bu nankör insan modellerine neler yapacağını .. ..her sevgi emek ve acı ile yoğrulur....zamanlaması ve kararında olan bir tutarlılığın tabi ki yaratılış gereği bir zararı yok yeter ki zemini ve kuralları sağlıklı atılsın ....artık dışa vuruyor niyetleri insanların her şeyin iç yüzü apaçık anlaşılır bir görüntü halinde .. ..saklanmak her halükarda her an her zaman duyguda düşüncede sevmekte mutlu ve mutsuz etmekte saklanmak...neden..?..hayat ve yaşananların akışı bulanık bir sel suyundan ibaretse nasıl bir ümit ışığı bekliyor olabilir ki insan...her şeye rağmen bir çıkış yolu gözetleyen çıkışını yaşar .. zaman zaman yaşadıklarımızdan hiç arkası kesilmeyen .. ..hiç arkası kesilmeyen bir kaçıştır bu kendimizden ve şehirlerden ama hayatın içinde olmak şartıyla...tek tesellim gerçekten hiç kalpsiz olmayışlarıydı eğer kalpsiz ve acımasız merhametsiz olunsaydı nice olurdu insan hali ....kalbi olur insanın her canlının ancak her kalp , hissetmeye hazır mıdır ..?..güz günleri devam ediyor şaşırtarak bol güneşli fakat yağmurun acı felAKETLERİNİ DE yanına alarak .. uzaklarda değilsin işte.....bu kabil’in habil’i yok etmesi ile başlayan karanlık ve küfrün cehalet ve inkarın hayatı ve ölüm gerçeğini kavrayan temiz mü’min insanı imha felsefesinin günümüzdeki uzantıları müslüman coğrafyanın nimet ve iltifatnıı gördüğü halde beyhude bir çırpınıştır nemrud’un ateşe atarak kurtulacağını sandığı korku ..herşey daha güzel başlayacaktı gülümsemenle yoluna girecek ne çok konu vardı .. ..mümkün mü ?..ümitlerim kırılmış dağınık mı ? dağınık yalnızlık çemberine düşmüş olsam da ve arası çok açılmış olsada mı ? ..meğer sevmek meğer sevilmek kıymetini hiç bilmediğimiz kıymetdar güzelliklerimizden miş.. ..bir ışık alamadım ..bir ses seda da duyamadım bir çağrıyı çok boş yere bekledim ve yıllar böyle akıp geçiyor işte .. ..evet uzun zaman oldu sakarya...sakarya bende ki dinamizmi enerjiyi burcumun yedi rengini yaşatan akarsudur.. ..hayat devam ediyor...yaratan bizi acılara ve dayanılmaz kederlere karşı dayanıklı kılacak savunma ağını koordinatlarını yerleştirmiştir....kaybettiklerimizin kazançlı geride kalanların zararlı olmadıklarını biliyor muyuz..?..ilahi takdirin kazanın ve kaderin hikmetini bilemeyiz ve asıl sahibine havale edip sabır ve tebessümle karşılamalıyız....herşey...herşey sakarya’nın sularında saklı sanki..coşkulu ve yenilgisiz.......günler ve aylar geçince yanında olmasını istediğin doğru insanın gerçekten o olup olmadığını keşfediyorsun konu ve olaylar karşısındaki tutumlarından bunu çıkarıyorsun ..veya en doğru insanı elinden kaçırıyor zaman ve gelişmeler farklı yerlere farklı mecralara sürüklüyor içten içe ölesiye seveceklerinizi .. ..sen uzaklaştıkçe geçen her gün ruhumun dinmez yarası kanıyor her gece.. ..bende birikmiş anılarını kimse alamaz hiç kimse senden önemli yeni bir değer bana yükleyemez....hiç bitmeyecek gibi süren yangınlar oksijenin ve temiz havanın zenginliklerini güzelliklerini silip süpüren orman yangınları kahretti yüreklerimizi.....kentler giderek korkutmuyor mu ? artık eskisi gibi değil ne gündüz ne de gece dinliyor ...ne nasıl bir duygu olmalı ki bu sevda denen insanı bayağı meşgul ediyor ya hu..nedir çektiğimiz ..zaman zaman ümitsizleşen duygularımıza geçmiş milletlerin mücadeleleri Peygamber insan önderlerin ahlak abidesi aydın ileri temiz şahsiyetlerinin ışığı sayesinde yeniden kendimize gelme hayata tutunma noktasıdır bu ...neyi hangi başarıyı kazanıyoruz sahi bununla.. ..böyle bir sabah ile nasıl olabilirim ki birazını verdiğim kilolarımı almaya başlamış olduğumu farketmenin bana verdiği bozgun ruh halime uygun bir görünüm ve kararsızlıklarla dolu bir gün geçecek gibi iç dünyamız .. ..özledim saklanmayı evet kaçıp saklanmayı çocuk günlerimizde olduğu gibi.. ..bugün öyle ısıtıyor ki güneş ve bugün öyle güzel bir yaz günü yeşilliği parlaklığı masmaviliği yaygın ki oturup bir başıma evde saatlerimi geçiriyor olmamdan neden rahatsızlık duymuyorum ve neden kendimi dışarı atmakta ihmalkarlık yapıyorum ...neden..?oysa herkes gitti herkes çıktı bütün çağrı telefonlarına olumlu cevaplar veremedim ..neden..?..işte bütün mesele de bu ..nedeni yok..ama neden..? ..ama neden...!..niçin böylesi daha değerli oluyor yanımızda gün boyu yaşarken niçin kıymet bilmez tutuyoruz ki ve neden gösteremiyoruz sevgimizi ..( .aslında cevabını pekala bildiğimiz nedenlerden ..insan bu işte ..) ..tarih içinde peygamberlere karşı yürütülen boykot ve tedhiş ve terör ve nankörlük yarışında en çok israiloğulları yahudiler görülmektedir ancak günümüzde yahudileri aratmayan haddini aşan maalesef nice zalimler var..insanlığın ve hayatın kitabı Kur’an haber veriyor ki zalimler büyük bir azabın-ateşin yakıtı olacaklardır ..
MUSTAFA KAYA
istanbul / ÜSKÜDAR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.