- 1173 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
kimsesizim...
Ara sıra terk edilirim ben, alıştım da zaten terk edilişlere…öyle bir hal aldık ki yüreğim sanki demir atılamayan bir liman… her köşesinde sessizlik, her köşesinde kimsesizlik… ardında engin, uçsuz bucaksız bir deniz… kaçmak istesem yüreğimden, bu deniz izin vermez; bırakmaz ruhumu özgürlüklere. Kapalıdır bütün kapılar, bana çıkışlara. Bu liman hapsetmiş beni içine, prangalar vurmuş ellerime, kaçışlarımı engellenmiş aşılmaz dağlarla…yalnızlık dört bir yanımı sarmış derin uçurumlarla…teslim olmak düştü bana da artık ve yılmak…
Bana kaçış yok ama; benden kaçış çoktur burada…
Her gelen de iki gün misafir olur, sonra demir alır gider yüreğimden. Uğurlarım onları buğulu camların arkasından. El sallamam ama; içimde belki geri gelirler umudu hep vardır. Umutla beklerken gidenlerin gelmesini, yeni yolcular gelir yanaşır. Yeni bir umut, yeni bir var oluş uyanır yüreğimde; bir gün gideceklerini düşünmeden. Hiç hayal kırıklığım olmadı bu konuda. Hep haklı çıktım nedense… gelenler hep bir şeylerden şikayetçi ayrıldılar limandan, neden yakındıklarını kendileri de bilmeden. Sadece bahaneleri olsun istediler belki de… Arkalarına bakıp küçük bir tebessümle, üzülme yakında belki dönerim der gibi… ama; belki işte… hiç geri dönüşler yaşanmadı ki, hiç hasretler kavuşmayla son bulmadı ki…
Belki bu yüzden kimsesiz kalmış bir şehir şimdi yüreğim. Herkes, her şey terk etmiş onu. Kara bulutlar çökmüş üstüne gökyüzünü görmeye izin vermeyen. Nefesler keskin kezzap kokularıyla birlikte alınır burada. Duyulan acı çığlıklardır hiç kesilmeyen… Her yer yıkık dökük virandır, sokaklarında kol gezer kara kışlar, dondurucu ayazlar. Güneş hiç doğmaz burada her yerde zifiri karanlıklar, zindan geceler yaşanır yıldızsız…baharlar hiç gelmez, yaşanmaz en çılgın hali yazın…
Koşar adım yaşanır burada yalnızlıklar… bir bayram sevinciyle karşılanır kimsesizlik. Sessizliğin sesinde aranır artık huzur… boğazlara düğümlenen hıçkırıklar artık rahatsız etmez; gözlerden akan yaşlar, sağnak yağmurlara karışır gider en umursanmaz halleriyle…güneşi aramak için bir uğraaş hiç görünmez artık, zaten güneşte de bir çaba yoktur doğabilmek için dünyama…
Gelenler koşar adım gider geri, arkalarına bakmadan.
Acaba gelenler terkedilmiş olduğu için mi giderler yüreğimden ya da gidişler olduğu için mi bu terkedilmişlik yaşanır yüreğimde bilinmez…