Kızsal muhabbetler(45)(g)..................
’Saadet;kapılarını ejderhaların beklediği saraylara benzer.Bu sarayları elegeçirmek için mücadele etmek gerek’
Leyla, Seda ve Şebnem üçü de bu cümleyi okumuştu.Monte Kristo Kontunda geçiyordu.Üçününde okuduğu ama en çok Leylanın sevdiği kitap.Şuan üçü de inanmıyor bu cümleye.Saadet saraya falan benzemiyor.Hele ki mücadele çok anlamsız bir kelime.Kimle, niçin mücadele.Bir an hayat tepetaklak oluyo işte,tıpki şuan gibi.
Şebnem ne düşüneceğini bilemez halde.
-Ey yaratıcı şuan o odada yatan kişi ,sana hiç inanmadı ama o senin istediğin gibi yaşadı.Hep doğrudan haklıdan yana oldu,haksızlığa karşı geldi.Son parasıyla sokakta gördüğü üşüyen selpakçı çocuğa mont alışına ben şahidim.Üstelik bunları ne cennet için, ne sana ,ne de bir başkasına yaranmak için yapmadı.Allahım orda öylece yatan benim dünyada gördüğüm en adam gibi adam.Şimdi eğer illa bir can alacaksan ,benimkini al.
Aşk uğruna vazeçebildiklerinizle ölçülür ya ,öyledir ya, candan ötesi var mı?Şebnem canından vazgeçti yeter ki O ,Devrimi yaşasın.
Şebnemin zihni anılarla dolup taşmakta.Bir yıl öncesine gitti zihni.Çamurlu bir yoldan geçiyolardı.Hava soğuktu Şebnem Mina Urganın kitabında okuduğu bir şeyi anlatıyordu Devrime:
-Devrim biliyo musun Sir Walter Raleigh ,Kraliçe Elizabethin ayakları kirlenmeden geçebilsin diye sırtındaki pelerini çıkarıp çamurlu yere sermiş.
Devrim bir an duraksamadan soğuğa rağmen montunu çıkarıp Şebnemin ayaklarının önüne atmıştı.
-Kurban olduğum iste ,bedenimi bile sererim ayaklarına diyip kucağına almıştı Şebnemi.
Çevreden olayı görenlerden gelen yorumlar şöyleydi:
-Aaaa hepten delirdi bu gençlik ne yapacaklarını şaşırdılar.
-Yaaaaaaaa ne romantik.Kaldı mı böyleleri?
-Hele şunlara bahın yav.
Ama Devrim tüm dünyayı boş verecek biriydi.Deli dolu,gözleri sevdiğiyle parlayan sırılsıklam aşık biri.
Elbet tahmin ettiniz ,Şebnem gene ağlama krizine girdi.Annesi de yanında şuan.Devrimle beraberliklerine o kadar karşı çıkan kadın gitmiş ,yerine kızına teselli veren,sevgisine saygı duyan bir kadın gelmişti.
Şerdeki hayır bu muydu?Annesi Devrim için dua ediyordu.
-Kızım ağlama nolur.İyileşecek.
-Gerçekten mi anne?Anne, kalbim sızlıyo dayanamıyorum.
-Canım kızım gönlünü ferah tut ,iyileşecek Devrim
Birisi açsa,tam karşınızda oturuyorsa, siz de yiyemezsiniz.Ne kadar aç olursanız olun lokmalar düğümlenir boğazınızda.Yemeğe hakkınız yokmuş gibi bir his çöker ya içinize, Leyla da bu hissiyatta seyrü sefer etmekte.Şuan Devrim Şebnemin yanında yokken,kendisi Vedatın yanında olmaya utanıyor.Leyla böyle biri işte.Tüm yoksunluklardan kendini suçalayan biri.Her aç insan sanki onun yüzünden aç,her mutsuz insanın mutsuzluğunun sebebinde kendisine pay çıkaran biri.Velhasıl birileri mutsuzken mutlu olmaktan utanan biri.
Yosun bağlayan gözlerle bakmakta arkadaşına.Çaresizlik,bişey yapamamak ne kötü bişey.Hele ki o yatakta yatanın kendi sevdiği olmayışına sevindiği için kendinden tiksinmek, ne feci bişey.Ama hepimiz az çok yapmıyor muyuz bunu?
Ateş hep yakar ama en çok düştüğü yeri yakıyor işte...
İşte olan biten bu..........