- 556 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mektepli Yarim/ Kısa bir aşk hikayesi-1
Mektepli Yarim/ Kısa bir aşk hikayesi-1
Bölüm -1
Tarihi atılmamış bir not.
En son mayıs ayının 26. yani Cuma günü buluştuk. Bana çok güzel bir gün armağan ettin hayatım. Son buluşmamızmış, senden bir daha haber alamadım. Büyük bir ihtimalle Zonguldağa giderken Yolda, sana vermiş olduğum yazıları okuyacaksın. Önce arkana yaslanıp sonrada gözlerini kapatıp hakkımdaki hükmünü vereceksin.
Sen ne dersen o olacak, ama ben seven bir insan olarak başıma gelecekleri biliyorum. Eğer kıyıda köşede sana yazmış olduğum notlara rastlarsam sırası geldikçe bu deftere yazacağım. Seninle çok iyi bir ikili olabilirdik, tabiî ki bu benim düşüncelerim umarım alacağın karar tarafsız ve doğru olur. Sana hak vermiyor da değilim genç ve oldukça güzelsin önünde kat etmen gereken uzun bir yol var. Yol arkadaşını seçmek en çok senin hakkın. Dediğim gibi her şey senden yana. İnsan hayatı boyunca senin gibi bir kıza kaç defa rastlayabilir. Çok şanslıysa bir defa belki. Senin de dediğin gibi bir gün bir yerlerde karşılaşırsak ve zamanım kalmışsa bu konu üzerinde yine tartışabiliriz. Seni sevmiş oldum bir kere acaba hatamı yaptım.
2
Neva
Bu yazıları yazmak zorunda kaldığım için, nedense sana kızamıyorum. Ama nereden başlıyacağımıda bilemiyorum. Seninle ilk karşılaşmamız doksanların sonunda bir arkadaşının sayesinde oldu. İlk zamanlar uzak durmanıza rağmen yavaş, yavaş zaman içinde yakınlaşmamız bir mecburiyet oldu.Biz olduğumuz yerde durup beklerken zaman hızla akıp gitti. Zamanı ikimizde durduramadık. En son o pastanede yaptığımız münakaşadan başlasam iyi olacak. Ne yalan söyleyeyim o gün karşımda görevini yapmaya çalışan her şeyiyle tam bir feminist olan bir hanım oturuyordu. Olaylara tek bir pencereden bakan bir bayan.
Senin karşında konuşmadım sustum, bu sana daha çok konuşma cesareti verdi. Konuyu işine geldiği gibi değerlendirdin. Sana kırılmadın ama isterdim ki birazda benim bakış açımla inceleseydin. Senin karşında çaresizlik içinde kıvrandığımı göremedin, ya da görmek istemedin. Ben ise sana cevap verememenin zorluğunu yaşıyordum. Benim o anki durumum nasıl derler iki ucu b….lu değnek gibiydi. Şöyle de diyebiliriz, yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal
O gün sanki karşımda iki kadın oturuyor biri eşim diğeri sen. Başka bir ifade ile değneğin bir ucunda hayatının önemli bir bölümünü bana ayırmış olan eşim diğer ucunda ise son zamanlarımda ayakta kalmamı sağlayan Neva’m yani sen. Tabi bu yazdıklarıma yine karşı çıkacaksın ve diyeceksin ki ‘’ben daha evvel bu kadar sık gelmiyordum, ama şiirlerini ve yazılarını değerlendirmek sana yardımcı olmak için gelmeye başladım’’ Söylediklerin doğrudur ben senin düşüncelerine saygı duyuyorum, o zaman sen de benim düşüncelerime saygı duyarak bana biraz daha olumlu yaklaşabilirdin. Ben seni her şeyinle Neva olarak kabul ettim. Beni dinleyen, anlayan, bir dediğimi iki etmeyen ama benimle sadece arkadaş olarak kalmak isteyen Neva.
Şimdi gelelim senin karşında niye konuşamadığıma. Konuşamazdım bunun iki sebebi vardı. Birincisi eşimle aram ne kadar açık olursa olsun daima bir şeye dikkat ettim eğer onun hakkında bir konuşma yapacaksam bu konuşmanın içinde onu rencide adici, küçük düşürücü, aşağılayıcı bir şeyler varsa ona cevap hakkı doğuyorsa yanımda üçüncü bir kişi olarak bulunmadığı takdirde asla konuşmam. Bu düşüncelerimi bu güne kadar uyguladım bu günden sonrada uygulayacağım. Beni sakın ola kendini karşısında ki kadına kabul ettirmek için kırk takla atan erkeklerle karıştırma. Bu tür yalanlarla, uydurma bahanelerle geldim mi hiç? Hayır. Unutma ben önce bir erkeğim, sana karşı eşim şöyle yapmıyor şunlardan dolayı anlaşamıyoruz demiyorum. O hatayı birazcıkta olsa Veda olayında yaptım. Karşılığını da çok kötü ödedim. Hiç ummadığım bir anda karşıma adı Neva olan bir kız çıktı. Aslında vardı da ben fark edememiştim. Bir gün bu yazdıklarımdan dolayı beni affedip gitmezsen, bütün açıklığıyla anlatırım ama bu gün değil Şimdi ikinci sebebe gelelim sensin. Orada seni kaybetmeyi asla göze alamazdım. Durup dururken bu da nereden çıktı deme.Yukarıda üçüncü paragrafın sonunda bir dediğimi iki etmeyen ve benimle daima arkadaş kalmak isteyen Neva bütün bunlar, benim sen
İn kadın yanını da görmemi engellemedi. Zaten daha sana ilk defa çıkma teklif ettiğim zamanda, bu günde bakış açım buydu. Bana o kadar çok tolerans tanıdın ki her seferinde sana olan saygım daha da arttı. Son zamanlarda yazdığım bütün şiirlerimde seni sevdiğimi anlattım. Bu yazıları olgunlukla karşıladın. Kim bilir belki de yanılıyorumdur. Ha şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim bunları yazıyorum demek sende bana gösterdiğim sevgiye karşılık ver demek değil. Bunları senin hoş görüne sığınarak yazıyorum. Ve seni asla kaybetmek istemiyorum Neva’m.Ve ben bu kayba asla tahammül edemem. Neyse madem anlatmaya başladım devam edeyim Bir özelliğimden daha bahsedeceğim.ve benim başka bir yönümü daha öğrenmiş olacaksın. Şimdi burada bilgisayarı iyi kullanmasını bilmediğimden dolayı şekil ve şema çizmem mümkün olmadığı için benim dediklerimi yap..Aslında bu yazıları okuluna dönerken, bindiğin otobüste, oturduğun koltukta okumanı tercih ederim. Gözlerini kapat ve arkana yaslan anlatacaklarımı muhayyilende canlandırmaya çalış. Kısa kenarları birer santim ve uzun kenarları yirmişer santim olan bir dikdörtgen düşün içine Turgay yaz sonra bu dörtgenle bir kenarı sınır olan birçok minik kareler çiz. Her bir kareye bana yakınlığı olan birinin adını yaz. Birine de Neva yaz. Şimdi büyük dikdörtgenin içindeki ben kendi sınırlarımda özgürlüğümü istediğim gibi kullanırım buna kimse karışamaz. Ne sen, ne eşim, ne de çocuklarım. Orada özgürlük bana ait. Seni kaybetmeyi göze alamayacak kadar çok seviyormuşum bu kimseyi seni dahi ilgilendirmez. Sen benim bu kadar olumsuzlukları yaşadıktan sonra nasıl ayakta kaldığımı sanıyorsun. Seni şiirlerimin içinden alıp o dikdörtgenin içine yerleştiriyorum. Hani bir çok şiirimin sonunda söyleyemediğim bir cümle kalıyor yarım yamalak’’ Bir de anlatamadıklarım var ya’’ diye biten. İşte o cümleyi açtığımızda karşımıza bu dörtgen çıkıyor. Ve dörtgenin içine bakarsan Turgay Okur’un acı ile kıvranan yüreğini de görürsün. Neyse kaldığım yerden devam edeyim. Şu ana kadar dörtgenin içindeki Turgay Okur’u anlattım. Matrix’i seyretmişindir adam bir boyuttan diğer boyuta geçerken şekil değiştiriyor. Ben de onun gibi dikdörtgenimden çıkarken, bir boyuttan diğer boyuta geçmiş gibi oluyorum. Yani senin yanında Turgay ağabeyin olarak yer alıyorum. Benim için zor oluyor ama seni riskini göze alamam.
Konuyu özetleyecek olursam, bu saatten sonra bütün birlikteliğimiz sadece aynı evde oturmaksa, ona ancak yasal olan görevlerimi yaparım daha fazlası olmaz. Bu yasal görev neler dersen, evin geçimini sağlamak ve maddi ihtiyaçlarını karşılamak. Şimdi gözlerini kapa ve düşün benim sana anlattığım kural herkes için geçerlidir. Ve herkeste uygulayabilir. Biliyor musun? Neva ben çılgının biriyim nereden nereye geldim. Hani akrep bir ateş halkasının içinde kalırsa baktı ki kurtuluş umudu kalmazsa, kendi kendini sokup öldürürmüş. Galiba benimki de öyle oldu. Diyebileceğim bir tek şey kaldı Tüm bu yazdıklarımı Eğer son satırına kadar tahammül edip okuduysan ‘’ Lütfen hoşgörünü bir kere daha gösterip beni terk etme. Ben sen kendi dünyamda seviyorum.
Feminist ol ama beni yorma. Feminist ol ama birazcıkta benim gözümle bak. Ben açıkçası senin feminist halini de seviyorum
20/04/2004/ Perşembe
Bir tanesine
Turgay okur
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.