- 452 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEHİT KÜÇÜK NİGÂR
Salihli halkı, Yunan işgali altında iki yıl, 2 ay, 1 hafta, 5 gün yaşamıştır. (23 Haziran 1920-5 Eylül 1922) Zulüm, yağma ve ırza tecavüz, gibi iğrenç olaylarla karşılaşan Salihli halkının, kurtuluş ümidi iyice artmıştı.
Hacı Arif Efendi, sokaklarda tellal gibi bağırıyordu.
- Geliyor, geliyor! Mustafa Kemâl’in askerleri geliyor! Ah dünya gözüyle bir görebilsem Mustafa Kemâl’in askerlerini, bir göre-bilsem! Hepsine kendi ellerimle helva ve pilav dağıtacağım!
İstasyon’daki katliamdan kurtulanlar Kırveli ve Taytan’a doğru kaçmış, canlarını kurtarmışlardı. Nigâr ve ihtiyar Hacer Ninesi kaçamamışlardı. Yunan askerleri, sokak sokak dolaşarak, Türk arıyorlardı.
Nigâr (Ural), 8 yaşında bir kız çocuğu. Yunan askerleri, evlerine girip Hacer Ninesine zarar vermesinler diye, kapının önüne çıkmıştı. Yunan Yangın Mangası, evlerini yakmaya gelince ellerini kaldırmış aman dilemişti.
- Teslim, teslim! Evde kimse yok, yalnız ben kaldım, hepsi kaçtı, evde kimse yok! Ne olur evimizi yakmayın!
Düşman Komutan, Nigâr’ı duymazlıktan geldi.
- Çekil kapıdan, çekil!
- Hayır, içeride kimse yok!
- Çekil be, çekil!
Komutan Nigâr tuttuğu gibi yere fırlattı. Can havliyle yeniden ayağa kalktı, yakasına yapıştı Yunan komutanın.
- Sen, kimi kimin evinden atıyorsun be! Görürsünüz siz, hepinizi geberteceğiz! Hele bir Mustafa Kemâl’in askerleri gelsin!
Düşman, Mustafa Kemâl ismini iyice ezberlemişti! Hele 30 Ağustos Zaferi’nden sonra rüyalarına bile girer olmuştu.
- Mustafa Kemâl, askerler, gelecekler ha?
Mustafa Kemâl ismini işitince, deliye dönen Yunan komutanı, silahını acımadan zavallı Nigâr’ın başına ve göğsüne boşalttı hınçla.
Hacer Nine’nin sesi duyuldu içeriden, endişeliydi.
- Nigâr kızım, ne oldu, içeri gelsene artık!
Nigâr, kapılarının önüne yığılıvermiş, çoktan Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Acımasız düşman askerleri, evlerini ateşe verdiler, Hacer Nine de eviyle birlikte yanarak can verdi, bir çok Salihlili gibi.
Yunan işgalcileri geri çekilirken, yanlarına 110 Salihlili kadını da alarak İzmir’e doğru götürüyorlardı. Kargaşa içinde yol alan tren istasyonlarda durup bekleyen askerleri de alıyordu.
Yunan askerlerinin elinden 60 kadın kurtulmayı başarmıştı, gerisinin akıbeti belli değildi. Kurtuluştan sonra, Salihli’ye dönebildiler. İçlerinden birisi de Hacer Ninenin komşusuydu. Acı haberi alınca ağlamaya başladı.
- Ah Hacer Ninem ah! Keşke beni de öldürselerdi de o domuzların yüzünü hiç görmeseydim! Irzına geçilen gencecik kızların, gelinlerin feryatları halâ kulaklarımda çınlıyor!
Kaynak: Ali Aksakal.Salihli Hikâyeleri-Salihli: Sanayi ve Ticaret Odası,2008.96 s.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.