Asker, siyasetçi derken, güzel bir atasözü geliyor aklıma. "Filler tepişirken, arada karıncalar eziliyor." Allah halkımın yardımcısı olsun.
Ayrıca darbeyi yaparsan yırtarsın, yapamazsan yargılanırsın. Eğer iddia edildiği gibi şu anda yargılananlarda darbeyi yapsalardı, yırtarlardı.

Demokrasiye karşı askerî ve sivil darbelerin de yapılamaması, halkın demokrasi bilincinin tam yerleşmiş olması, halkın demokrasiye sahip çıkmasıyla mümkün olur.
İkisinin de bahaneleri vardır. Asker de sivil de demokrasiye sahip çıkma adına darbe yaptıklarını iddia ederler.
Bu gün yapılmakta olan sivil darbe bence en az askerî darbeler kadar tehlikelidir. Çünkü çok daha uzun ömürlü ve kalıcı hasarlarının olması söz konusudur.

Biz millet olrak ne zaman hakkımız olanı aldık ve hakkımız olanı isteyebildik ki Fikret bey on iki eylül bin dokuz yüz seksenden sonra? Ben bu soruyuı sormak isterim size ve ulaşabildiğm tüm beyinlere.

Hani bir söz vardır " İnsanlar hak ettikleri şekilde yaşarlarmış" diye. Acaba biz böyle bir yaşamı millet olarak hek ediyor muyuz ya da hak edenlerin yanında bizde mi yanıyoruz?

Güzel bir konuyu getirmişsiniz gündeme. Evet askeri daerbeler de, Sivilk darbeler de suçtur. Ve suçlular cezasını çekmelidir.

Saygılar yüreğinize.

toplumu geriye götüren herşey suçtur ve kötüdür...

hayırlısı bakalım hadi diyeyim.

Fikret Bey harika bir konuya değinmişsiniz.

Darbeler konusu son zamanların nedense en çok konuşulan konusu haline geldi. Nasıl konuşulmasın ki? 60'ta tam, 71'de buçuktan az fazla, 80 de başlı başına darbeler yapılınca kanıksadı bu ülke insanı sanırım.

Derler ki; "En kötü demokrasi, en iyi ihtilalden daha iyidir."

Yukarda saydım darbeleri... Yok mu başka? Sivil darbeler az mı? Ülkeyi kökten sarsan, taşları yerinden oynatan darbeler yok mu? O kadar çok ki.

Her taşın oynamasına, sökülmesine birşey demiyoruz da, bu sökülenler temelden sökülüyor ne yazık ki...

Askeri darbeleri siviller engelleyecek tabii... Ya sivil darbeleri kim engelleyecek?

Habur' bir darbe değil mi ki? Kaos ortamı yaratan ve kaldırım taşlarının sökülüp kafalara atıldığı sokak işgalleri ve bu sokak işgallerine Türk Bayraklarıyla karşı koyan insanlarımıza "ne olur kapatın bu bayrağı tahrik etmeyelim!" gibi söylemler birer darbe değil mi?

12 Eylül sonrasındaki işkenceleri iyi biliyorum. Tek tarafa da yapılmadı. Zaten el altından provakelerle birbirine düşman edilen, vatan sevgisiyle dolu oldukları halde birbirine kurşun sıkan iki tarafa da işkence edildi.

Kafalar karışık Fikret Bey... Çok karışık.

Sadece darbeler dedik bu kadar uzun yorum oldu. Ya diğerleri de konu olsaydı?

Herşeye rağmen seçimlere sığınmak en iyisi...

Selamlar...

Tabiki darbeler suç ve suç olmalı..
Biz darbe derken hep askeri darbeleri düşünürüz.Bu gün ülkemizde yapılanların bir sivil darbe olduğunu bilmemeiz gerek..peki bu nasıl engelenecek.Kurumlarım çökertilmesi,bir kaos değil mi?...Saygılar

Darbeleri cuntaları tezgahlayanlar zaten kendilerini bir şeklilde sağlama alıyorlar.
Kadrolaşmaya önem veriyorlar.İleri tarihlerde aleyhlerine dönebilecek girişimlerin önünü kesmek için yeteri kadar hazırlık yapıyorlar.Yargılanmaları için girişimde bulunanlar olduğunda, bir başkaları uyduruk bir nedenden Anayasa Mahkemesine koşuyor hemen.Bir başkası, alakasız bir madde ve izahat ile işlemlerin bir aşamasında girişimi akamete uğratıyor.
Topyekün bir reorganizasyon gerekiyor bunlar için.Anayasadan, yargıdan, askerden, yürütmeden başlayarak çağdaş standartlarda yapılanma ve bu yapılanmayı işletecek yine tam demokrasiyi özümsemiş personel ile ancak işler rayına oturabilir.
Güçlerini kaybetmek istemeyen güç odaklarının direnişi ile işler yavaş yürüyor.Uzun bir süre de sürecek herhalde tam anlamıyla batılı çağdaş düzeyde bir demokrasiye kavuşmamız.

Yazınızda yerden göğe kadar haklısınız.
Ama ...
Anayasa değişikliğini engelledi muhalefet. Yeniden yazımında da anlaşamıyorlar.
Devlet yönetimi ağır işliyor.
O da olacak İnşallah.


Saygılar ve tebrikler.