- 659 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PATRİKHANE VE BİZANS HAYALİ
Temcit Pilavı yine önümüze geldi. Eskiden ısıtıp ısıtıp getiriyorlardı, şimdi artık ısıtmaya bile gerek görmeden götürdükleri gibi yine önümüze koyuyorlar.
AB ilerleme raporunda ne demiş? Patrikhaneye Ekümenik demiş! Desin kardeşim, Avrupa demezse kim derse desin Lozan’da sen Patrikhaneye Ekümenik sıfatı verdin mi? Vermedin. Bu konuda yeni bir anlaşma yaptın mı? Yapmadın. O zaman! Kim ne derse desin. Önemli olan senin ne dediğin ve senin ne yaptığın.
TV. Spikeri kendi kendimizi tenkit ediyor. Patrikhanenin Eyüp Kaymakamlığına bağlanması “ayıpmış”! Bu çağda bu kafa diyor. Ne yapmalı idik sevgili kardeşim Patrikhaneye Sur içinde bağımsız bir devlet mi kurdurmalı idik?
“Fatih İstanbul’a buradan girdi, bizde Bizans’ı buradan ihya edeceğiz.”diyenlere devlet Bizans’ın prototipini kurmasına izin mi vermeli? Yanında hediye olarak milli eğitim bakanlığından bağımsız, yine bağımsız devlet konumundaki Patrikhaneye bağlı Ruhban okulunun açılmasına izin mi vermeli idi?
Batı Ortodoksları İstanbul’un merkezinde, sur içinde Bağımsız, yani Vatikan türü bir patrikhane istiyor. Bu kısmen vakıflar yasası ile gerçekleşti zaten, devlet tarafından sadece resmen tanınmadığı kaldı.
Ruhban okulunun kapalı olduğundan bahsedenler, gerçekten Ruhban okulunun kapalı olduğuna mı inanıyor, yoksa mukalete mi yapıyorlar? Çünkü Ruhban Okulu resmen kapalı değil. Kapatanlar kendi yöneticileri yani okulun yetkilileri. Okul her an tedrisata hasır halde bekletiliyor. Bir tek sorun var oda Türkiye Cumhuriyeti devletinin okulun bağımsızlığını kabul etmesi, yani Milli eğitim bakanlığının denetiminden elini çekmesi.
Bağımsız bir Patrikhane ve bağımsız bir Ruhban Okulu. Milletin bağrında başkasının elinde olan iki hançer.
Gerek patrikhanenin ve gerekse ruhban okulunun mazisi zaten karanlık. Millete ihanetlerle dolu. Yetmişli yıllarda Yeniden Milli Mücadeleciler, yıllarca bağırdı;”Patrikhane yurt dışına!” diye…
Halen bağrımızda bulunan Patrikhane’nin Başpapazı, Patrik Bartholomeo; Yunanistan’da:”Türkiye’de çarmıha geriliyoruz.”demiş. Tabii olarak anında ülkemizde basın ikiye bölündü savunanlar ve tevil etmeye çalışanlar. Birde karşı çıkarlar var ki, onları zaten kimse dinlemiyor ve dikkate almıyor. Sesleri de zaten bir yere ulaşmıyor.
Gerek, çarmıha germek ve gerekse kazığa oturtmak Müslüman Türk Milletinin kültüründe olan bir şey olmadığını Patrik Efendi bilmiyor her halde, oysa çok uzun yıllardır bu ülkede ve bu ülkenin ekmeğini yemekte!
Kaldı ki, bu ülkenin İmamları cübbeleri ile sokaklarda gezemedikleri halde, Patrik efendi ve papazları resmi elbiseleri ile bu ülkenin topraklarında gezme hürriyetine sahipler, hem de bütün ihanetlerine rağmen…
Yapılmak istenen, Lozan anlaşmasına rağmen anlaşmalarla kazanamadıkları Ekümeniklik hakkını baskılarla ve ajitasyonla kazanmak. Patrik efendiye kimse baskı ve zulüm yapmıyor. Kimse Ruhban Okulunu kapatmıyor. Okul zaten açık. Ancak; Türkiye devletinin denetiminde olacak ve ihanetleri engellenecek o kadar…
Bu milletin inancında ne ibadet yerlerine saldırıp, yakıp yıkmak nede din adamlarına ihanet etmedikleri sürece bir fiske vurmak yoktur. Hatta bizim kültürümüzde ibadethanelere sığınanlara bile silah çekilmez işkence yapılmaz.
Bizim millet olarak kimseye kinimiz yoktur. Ancak; dinimiz vardır. Bizim dinimiz kinimiz değildir. Biz düşmanımıza bile merhametle davranan bir milletin çocuklarıyız. Ekmeğini yediğimiz kimseye ihanet etmeyiz. Kaldı ki, Yunanistan’ın Batı Trakya da yaşayan Kardeşlerimize yaptıklarının binde birini bile biz ülkemizde yaşayan Yunanlıya ve Rum’a yapmıyoruz. Bizimkilerin bir eli yağda bir eli balda!
Evet! Patrikhane ve Ruhban Okulu bağrımıza saplanmış bir hançer gibi durmaktadır. Patrikhanenin Ekümenik olması ve Ruhban Okulunun bağımsız ve Türk milletinin denetiminden uzak faaliyet etmesi için Lozan anlaşmasının ilgili maddelerinin değiştirilmesi gerekir.
Yapılması gereken; anlaşmalara uymaktır, aksi halde bu kurumları Patrikhanenin ve Ruhban okulunun sahibi olan yerlere göndermektir. Bulundukları yerlerde ister ekümenik olurlar isterlerse bağımsız, kendileri bilir ama bu millete ve ülkeye zarar vermeleri önlenmiş olur. Her Patrikhane gündeme geldiğinde ve Ruhban Okulu gündeme geldiğinde bizde bu kurumların yurt dışına çıkarılmasını tartışmaya başlarsak pek çok insanın sesinin kesildiğini göreceğiz. Bizden söylemesi…
Mustafa Göktekin