ORTADOĞU'DA KIYAMET !

• 25 Aralık 2009 Cuma 09:27:04

Dünya’nın bir sonu olduğu, ya da sona yakın bir duruma düşeceği, hayatın tamamen biteceği ya da bitme noktasına yaklaşacağı hem bilimsel bir gerçektir, hem de çeşitli dinlerde bu tür inançlar yer almaktadır. Bu durumun da Ortadoğu’daki bir savaştan kaynaklanma olasılığı oldukça fazladır.

Tam kıyamet olmasa bile, kıyameti andıracak büyüklükte bir savaşa çok yakın olduğumuz -her ne kadar gündeme taşınmasa bile - maalesef kuvvetli bir ihtimaldir !

Bu ateşi ilk yakan İsrail olmuştur. Filistinlilerin çatışmadan vaz geçme, ellerinden geldiğinde, İsrail’i bir kaşık suda boğma istekleri, asla son bulmayacaktır.

İkinci ateşi , Irak’ta yaşayan Kürtlerin de desteğini alan ABD yakmıştır ! Irak’ta da, tıpkı Filistin’de olduğu gibi çok acı kıyımlar, katliamlar yaşanmıştır. Burada yakılan ateşte, ABD’nin olduğu kadar Kürtlerin de payı vardır. Irak’ta yaşayan Araplar, Türkmenler ve diğerleri asla unutmayacaklardır ! Onlar da buldukları ilk fırsatta özellikle Kürtleri bir kaşık suda boğmaya çalışacaklardır.

ABD , Irak’tan çekilmeye başladı. Irak’ın başında bir Kürt lider var. İlk fırsatta gideceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Kürtler de Kuzey Irak’ta toplanıyorlar. Sadece ilân edilmediği kalan bir devleti çoktan kurdular. Burası oldukça zengin ve zenginleşme, kalkınma ihtimali fazla olan bir devlet olacak. Irak’ta huzurları kaçan diğer Kürtler de yavaş yavaş buraya yerleşmeye başlayacak. Bu durum aslında onların kolay hedef haline gelmelerini sağlayacak.

Ve bir gün, büyük ihtimalle, en az üç Arap devleti - Irak, İran, Suriye Kuzey Irak’taki
Kürtlere savaş açacak !

Böyle bir savaşın olabileceğini, en azından benden çok daha iyi bilen ABD, Türkiye ve İsrail’i Kuzey Irak Kürtlerin’nin müttefiki yapmayı hesap etmiştir. Türkiye böyle bir savaşta bütün dengeleri alt üst edebilecek güce ve konuma sahipken, diğer taraftan Rusya’nın da savaşa müdahil olmasına ve Uluslararası bir savaşın çıkmasına da sebep olabilir !

Bu günkü iktidar, bu oyuna düşmeme gayreti içindedir. Asıl bahanesi, Araplarla olan din kardeşliği olsa bile sonuçta Türkiye’yi büyük bir ateşin ortasında kalmaktan kurtarmanın yolu da budur.

ABD’nin ve Barzani’nin PKK’yı tasfiye etme gerekçeleri ve arzuları da buradan kaynaklanmaktadır. Bu senaryonun içinde Kuzey Irak’taki Kürtlerin ve Güneydoğu’daki Kürtlerin ayrı birer özerklik olarak Türkiye’ye bağlanma teklifleri de vardır ! Bundan belki de hiç söz edilmedi. Çünkü inandırıcılığı çok az görünüyor. Aslında kurnazlığın dik alâsı !

Düşünsenize , Güneydoğu’da özerk bir Kürdistan, Kuzey Irak’ta ayrı bir özerk Kürdistan, ikisi de Türkiye’ye bağlı. Bu durumda Arapların onlara saldırma ihtimali ne kadar azalmış olur. Hatta imkânsızlaşır. Bu arada Türkiye de bütün kaynaklarını oraları geliştirmeye,
kalkındırmaya ayırmak zorunda kalır.

Ve bir gün iki Özerk Kürdistan, bağımsızlık bayrağını açıp, dünyanın da desteğini alarak, Türkiye’nin başına tam bir belâ olur ! Hadi bakalım şimdi Araplar bize yardım etsin !

Tüm bu uluslararası oyuınların karşısında, biraz akıllı, biraz da şanslı politikalara ihtiyacımız var. Kimseyle restleşmeden, yanlış ittifaklara girmeden, başımızı belâlardan uzak tutarak, bu ülkeyi yönetmek hiç de kolay değil.

Bu günkü iktidarın yerine, Arap karşıtı, koyu Amerikancı bir iktidarımız olsaydı eğer, böyle bir ateşe çoktan düşmüş olabilirdik.

Tüm ekonomik politikalarını hararetle eleştirdiğim, yerden yere vurduğum bu günkü iktidarı arayacağımız günlerin de gelmemesi, bu ülkenin bir vatandaşı olarak, en büyük dileğimdir.

Fikret TEZAL