- 731 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
NASIL FELSEFE
Felsefe"düşünme çabası" şeklinde tanımlanır akademik olarak. Düşünmede aklın bir işlevi edindiği bilgileri yeniden gözden geçirir, tartışır. Yaşamın deneyimleri izlenim ve bilgi sağlar bize. Bilimsel tanım bu. İtirazımız da olamaz zaten. İnsanlığa fayda sağladığı sürece.
Felsefenin kendi yapısından kaynaklanan bir sorun var. Her Filozof kendine göre bir düşünce yapısına sahiptir.Bu nedenle felsefeyi tanımlamak zordur. Bu zorluğu açığa vurmamak içinde din felsefesinin tanımlanmasının da zor olduğundan söz edilir. Oysa ki İslam dinine bakıldığında herhangi bir filozofun görüşü değil, doğrudan Yüce Allah’ın insanların yaşamlarını, maddi manevi yapılarını kesin kurallarla düzenlemiş, Peygamberi aracılığı ile Kur’an kitabıyla onlara bildirmiştir. Son din ve son kitap oluşuyla insan yaşamını en modern biçimiyle düzenlediğini ortaya koyar. Yani ruh ile fiziki yapı olan beden bir bütünlük ve uyum içindedir.
Ne var ki felsefe, Fideism ve Neutralism(katı akılcılık) yaklaşımla inanç sisteminin rasyonel bir şekilde kabul edilmesi için o inanç sisteminin doğru olduğunun kanıtlanmasını söyler. Oysa evrensel kanıtla ikna edici sonuç beklenemez.
Kuşkuculuk, düşünme tarzıyla da kesin bir tutum almamayı, kesin yargıya varmamayı ilke edinerek düşünülebilecek hiç bir konuda kesin bilgi diye bir şeyin olmadığını, olsa bile insanın eldeki verileriyle kesin bilgilere ulaşmasının olanaklı olmadığını öne sürerek nesnel bilgiyi ve nesnel bilme olanağını bütünüyle yok sayar.
Anlaşılan odurki batı felsefesi, inanç sisteminin doğru olduğuna inanmadığı için her şeyi ilahi bağlamdan kopardığı gibi insanı da fiziksel bedenden ibaret sayarak ruhla ilişkisini keserek tanınmaz hale getirmiştir. Var olanı nasıl ve niçin var olduğunun araştırılmasına güçleri yetmediği içindirki her Filozof veya düşünür mevcut olanı kendi düşüncesine göre yorumlayarak yönlendirmeyi tercih etmiştir. İnsanı da metabolik ve evrensel çerçevede tanımlarlar. Fakat insan kendi ruhunun fiziksel bedeniyle bütünleştiğinde bir anlam kazanır. Aksi halde insan yalın hale gelir. Yani çıplaklaşır, ürkekleşir yada vahşileşir. İnsanın bu gün içinde bulunduğu bunalım ve sıkıntılara baktığımızda, davranış biçimi ve kavgalarını incelediğimizde bu felsefi düşüncenin gerçekleştirildiğini görürüz.
Eğer bu değişimci uygulama tehlikesinin önüne geçilmezse gelecekte ne hukuk işe yarayacaktır ne de güvenlik sistemi. Vahşi doğanın yaşam tarzı hüküm sürecektir.