- 1689 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
" Gökte Nikah " rüya işte :)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Susma....
Ne varsa aklında düşür yüzüne ve dokundur yüreğime.Biriken bütün sözlerin yığını gözlerim olsun, razıyım dinlemeye.
Yorgun bir günün akşamında demlenmek adına yaslandığım koltuğun yumuşak yüzüne yenik düşmüştüm. Ayaklarımı uzattığım anda ellerime değen sıcaklık beni uykunun pençesine bıraktı.Sessizlik ve ben bir bütün olmuştuk adeta.Pembelerim firar etmiş kör karanlıkta ve yıllarca hayalini kurduğum bir mevsimin ortasında buldum kendimi.
Soluksuz kaldığım anda imdadıma yetişen bir rüzgar ve derinlerden gelen bir koku.Ellerime değen bir el ile açtım gözlerimi .Hala karanlıktı ortam ve hala ne gördüğümü yada görmek istediğimi bilmiyordum. Sanırım bir sarhoşun firari saatlerine denk gelmiştim.Derken masum bir bakışın içimi titrettiğini hissettim.
Nerdeydim ve ne oluyordu bana.Zamanın karşı koyulmaz gerçeklerinin haricinde gelişen bu olaylar ne anlama geliyordu. Göz uçlarımı utangaçlığımla çekip, etrafı süzmeye başlamıştım. Hala bana bakan bir çift gözün gizeminden sıyrılıp, olup biteni anlamaya çalışıyordum.
Her taraf bembeyazdı.Üstü örtülü bir masaldan farksız anların büyüsü yavaş yavaç içine çekiyordu beni.Değmişti bir kere sihirli değneğin ucu üzerime.Yaşamalıydım yaşatmalıydım belki de. Ne olduğu bilmeden doğruldum oturduğum yerden, elimde sıcaklığını hissettiğim el yardım etti bana kalkarken.Allah’ım dedim neler oluyor dedim böyle... Bu da kimdi sadece gözlerini gördüğüm sıcağını hissettiğim bu yürek kimin nesiydi.Bulutları andıran, ayaklarımın değdiği yer çekiyordu kendine.Her şey beyazdı umut ettiklerim gibi ama yalnızdık, kimse görmüyor duymuyordu bizi.
Zaman ilerliyor ben ise hala aklımın almadıklarını yaşıyordum.Yanıma ilişmiş bir duygunun özgürlüğünü tadar gibiydim.
Bıraktım....
Sonu gelmeyecek sorularımı, ardı arkası kesilmeyecek düşüncelerimi bıraktım az önceye.Şimdi vardı ve az sonralar birikiyordu yarınıma.
Attığım her adımda bir heyecan sarıyordu.Ayaklarımdan tutun da saç diplerime kadar sızdığım anların büyüsüne kapılıyordum.
Kapıldım da...
Aynaya bakmak hiç aklıma gelmiyordu.oysaki etraf dev aynalardan ibarettti.Göğümüzden payımıza düşen kırmızı gül yaprakları ve yerlerde bulutlardan halılar.Tıpkı masal gibi.Derken güzel bir sözün kulağımdaki tınısı yalnızlığıma değdi .
Baktım......
Sadece gözlerini gördüğüm hayalin ellerini sıkıyorum gerçekçiliğini hissetmek için.Gülüyordu her seferinde yüzüme bende bir kez daha utanıyorum.Sonrasında ise çok bekledim seni diyor bana, şaşırıyorum.Hala habersizim , hala aklıma gelmiyor yaşananların gerçekçiliği.
Attığım her adımda bedenimi saran bir ağırlığı farkediyorum..Ve kafamı kaldırıp dört tarafımı saran aynalara bakıyorum.Tanıyamadım bir an , ellerim terlemeye başladı ve yüzümde tarifi olmayan bir nefesin gezintisine izin verdim.
İnanmıyordum ,ben de bir bulut olmuştum.
Ayaklarım kesildi yerden ve ben benlikten çıktım.Yüreğim küçük bir kuş gibi çırpınmaya başladı, elimi tutan yürek ise hadi diyordu.Bedenimi saran,taşımakta zorlandığım beyaz geleceğimden ötesi değildi meğerse.Saçlarıma değen duvak kaderimi yazmıştı alnıma hemde silinmez bir kalemle.
Ben gelinliğimi giymiş çıkmıştım yola....
Peki dedim başladım yürümeye.Karşımda dünümdeki dostlarım alkış tutuyorlar biz de onlara doğru yürüyoruz.Bir masanın başında iki kanatlı melek bekliyor .Sandalyelerimizi çekip oturmamızı sağlıyorlar.Etrafta huzurun göz yaşları ,mutluluğun burak buram kokusu kol geziyordu.
Sağımda gözleri sürmelim, solumda ise yağmur yüklü bir bulut ,onun yanın yerini alan güneş ise sıcağını bırakıyordu anlarımıza ve bize şahit olmak için gelmişlerdi yanıbaşımıza .
Sordu "Yalnızlık" memuresi . iyi günde kötü günde diye başlayan sözleri tek tek saydı bize ve biz baktım birbirimizin gözlerinin içine verdik cevabımızı . kocaman bir evet dedik" Yalnızlığa" Alkış sesleri ile yükselen ayağına bas sözünün inadına alnımın çatısına küçük bir buse kondurdu yüreğimin sahibi.
Ve bizim nikahımız gökte kıyıldı.....
Arkamıza bakmadan yürümeye başladığımız bir yol’un ilk adımlarını atıyorduk .Nereye kadar gider’i bilmeden an’ı yaşıyorduk.Sonrasında hatırladığım tek şey beyaz renkli bulutların kanadına sığındığımız.Gerisi hafızamda yerini almamış belki de alamamış.
Üstümde gezinen bir elin sıcağında açtım gözlerimi.Hatırı sayılır bir rüyanın pençesinden uyanışım, yüzümde bıraktığı tebessüme eşti.
Yatağına geç dedi kısık bir ses anne eli değmiş masum bir rüyanın kalıntıları ile sığındım yastığıma. Acaba dedim içimden devamını görebilecekmiydim yada yüzümde izi kalan rüyanın gerçekçilikte payına düşen neydi.
Yaşayıp görmekten başka bir şey gelmiyordu elimden.Sıkıca sardığım yastığıma dualarla uzanıp tatlı bir uykuya daha bıraktım kendimi.Çünkü gece daha yeni başlıyordu sabaha ya kısmet artık. :)
16/12/2009
12;30
eMİNE
YORUMLAR
Ne varsa aklında düşür yüzüne ve dokundur yüreğime.Biriken bütün sözlerin yığını gözlerim olsun, razıyım dinlemeye.
Soluksuz kaldığım anda imdadıma yetişen bir rüzgar ve derinlerden gelen bir koku.Ellerime değen bir el ile açtım gözlerimi .Hala karanlıktı ortam ve hala ne gördüğümü yada görmek istediğimi bilmiyordum. Sanırım bir sarhoşun firari saatlerine denk gelmiştim.Derken masum bir bakışın içimi titrettiğini hissettim.
Her taraf bembeyazdı.Üstü örtülü bir masaldan farksız anların büyüsü yavaş yavaç içine çekiyordu beni.Değmişti bir kere sihirli değneğin ucu üzerime.Yaşamalıydım yaşatmalıydım belki de. Ne olduğu bilmeden doğruldum oturduğum yerden, elimde sıcaklığını hissettiğim el yardım etti bana kalkarken.Allah’ım dedim neler oluyor dedim böyle... Bu da kimdi sadece gözlerini gördüğüm sıcağını hissettiğim bu yürek kimin nesiydi.Bulutları andıran, ayaklarımın değdiği yer çekiyordu kendine.Her şey beyazdı umut ettiklerim gibi ama yalnızdık, kimse görmüyor duymuyordu bizi.
Zaman ilerliyor ben ise hala aklımın almadıklarını yaşıyordum.Yanıma ilişmiş bir duygunun özgürlüğünü tadar gibiydim
Sağımda gözleri sürmelim, solumda ise yağmur yüklü bir bulut ,onun yanın yerini alan güneş ise sıcağını bırakıyordu anlarımıza ve bize şahit olmak için gelmişlerdi yanıbaşımıza .
Sordu "Yalnızlık" memuresi . iyi günde kötü günde diye başlayan sözleri tek tek saydı bize ve biz baktım birbirimizin gözlerinin içine verdik cevabımızı . kocaman bir evet dedik" Yalnızlığa" Alkış sesleri ile yükselen ayağına bas sözünün inadına alnımın çatısına küçük bir buse kondurdu yüreğimin sahibi.
Ve bizim nikahımız gökte kıyıldı.....
Ve bizim nikahımız gökte kıyıldı............................
NE GÜZELL...
GÜNÜN YAZISI/MIYDI BENİM GÜNÜMÜN YAZI/SI MIYDI?
Kaleminize işleyen güzel yüreğinize sağlık..
Öyle bir yazınızda gelmişim ki, anlaşılan artık bağımlınız olacağım...
Sevgim ve Saygımla Gizemli GÜZEL YÜREK....