28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3655
Okunma
Bir şeyler hep eksik gelmiyor mu size de ?…
Okuduğumuz gazete, izlediğimiz televizyon, dinlediğimiz şarkı, takip ettiğimiz yazar vs. vs. Garip bir tat alma eksikliği yaşıyoruz bu günlerde . Altını çizecek bir cümle bulamıyoruz okuduklarımızda, herkes aynı şeyleri yazıyor, herkes aynı yeri okuyor ve aynı yerde duruyor gibi .
“Tek yüz olmaya ramak kala görmeliyiz kendimizi “
Dostluklarımızı facebook , netlog , myspace gibi sanal kurguların içinde kaybetmeye başladık . Sanal hız, bizi aldı götürdü istediği yerlere . Bazen haberlerde kedi ile köpeğin, küçük fareleri emziren anne kedinin görüntülerinde buluyoruz dostlukları . Hani iyi bir film olmasa da biraz duygusallık yakaladık mı bir sahnede ya da bir replikte hüngür hüngür ağlıyoruz .
Bence biz kaybettiklerimizi bile özlediğimizi fark edemiyoruz…
Yalan da olsa ben özgürüm nidalarıyla çığlığa boğuyoruz gün yüzünü ve gecenin kara örtüsünü . Duygusal olmaktan kaçıyor, utanmaktan utanıyoruz . Her şeye olağan bir durummuş gibi hal vermeye çalışıyoruz . Ekrana sığınıyoruz da çoğu zaman, göz göze gelemiyoruz nedense . Gözlerimizi sevdiğimize doya doya baksın diye hedefe kilitleyemiyoruz artık . Bilgisayara baktığımız kadar bakmıyoruz denize, şiire, kitaba, sokağımıza…
Önceden bir eğlence gibi duruyordu hayatımızda bilgisayar ve tehlikeli uzantısı sanal alem . Şimdi para kazanmak, işimize yardımcı olmak, iletişim kurmak için tek dayanağımız ve en önemli mazeretimiz de oldu bize :
“ ben iş için kullanıyorum neti”,
“ canım sıkılınca biraz takılıyorum”,
“ taaa ilkokuldan arkadaşlarımı buldum facebook’ ta” ,
“ artık girmeyeceğim bu sitelere(100. tekrar),
“ sanırım ben aşık oldum” ,
“ önceden karşıydım ama”…
Misafirlikleri unuttuk, arkadaşlarımızla sohbet etmeyi rafa kaldırdık , işimizi pc ‘ nin arkasına sakladık, msn kurtları döktük de her gün, bir türlü kapatamadık .
Sanal sohbet yorgunu olduk...
Eşimizle buradan, sevdiğimizle msn den kurduk iletişimi . Çok duydunuz bunları değil mi? Saçmalıktır hatta bir çoğu. Siz her şeyi zamanında yaparsınız, netten en iyi şekilde yararlanırsınız.
Kendinizi kandırmaya devam edin …
Aradığınız aşkı , parayı , sevgiyi , sexi , huzuru , sohbeti , duyguyu buradan aramaya devam edin lütfen. bulursunuz belki de . İnsan bu kadar emek harcıyorsa bir şeye, mutlaka bir karşılığı olur.
Ama çabuk harcadığınız her kelime, her duygu ikonu sizi biraz daha gerecek haberiniz olsun . Sohbetin ikinci dakikasında aşkım, cicim, can dostlarım, dostum, kardeşim gibi değerleri harcayın bakalım . Sosyal mesajlar verin msn başlığınızdan , bloglarınızda başkalarının beğenmesi için defalarca tekrar tekrar yazın cümlelerinizi .
Bir şiire uygun resimler ve uygun bir müzik bulabilmek için saatlerinizi harcayın . Annenizin, babanızın, kardeşinizin, arkadaşınızın yanında vakit harcamayın sakın. Kendinizi odanıza kapatıp sanal sanal tüketin ömrünüzü, kandırın kendinizi, kopun hayattan. Nette kalıcı olun .
Günleri çuvala koyduğunuz gibi, sohbetlerinizi de word belgesine kaydedin...
Şimdi bunların hiçbirini kabul etmezsiniz siz , asla böyle değildir durum . Abartıyorumdur mutlaka . Zaten ben bunları sizin için değil kendim için yazıyorum, rahat olun, devam edin . Bazı programlarla renk verdiğiniz resimleri yayınlayın sayfalarınızda . Normalde yanınıza yaklaştırmayacağınız insanlarla sohbetlerinize kaldığınız yerden devam edin .
Bu yazı hiç evrensel değil, derinlik yok, çok kişisel, abartı sanatı dorukta .
Bir tıkla kurtulabilirsiniz zaten .
“Farkındayım…”