- 744 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEYRET ANADOLUNUN YEŞİLLİKLERİNİ (3)
21-Almanların çoğu, İngilizce bilmesine rağmen gittiği her yerde Alman’ca konuşmaya özen gösterir.Mecbur kalmadıkça İngilizce konuşmak istemez.Ama bir kısım Türkler, İngilizce konuştuğu için kendilerini üstün görürler. Ne kadar ilginç değil mi? Bir millet kendi dilini konuştuğu için kendini üstün görürken,bir başka millet ( bazıları)kendi dilini konuşmayıp başka bir dili konuştuğu için kendini üstün görür.Ne kadar ilginç değil mi?
22-Bir Avrupalı Euro’ nun üzerine nokta kadar bile olsa çizgi atmaz.Bir Türk de Euro’ nun üzerine nokta kadar çizgi atmaz.Euro ve Dolar itina ile korunur.Ama, bir çok vatandaşımız Euro ve doları korumaya gösterdiği özeni,kendi parasına göstermez.Türk Lirasının başına gelen sanırım hiç bir paranın başına gelmemiştir:Üzerine horoz resmi çizilir.Aşk şiirleri yazılır.Kafadan numaralar verilir.Toplama çıkarma bölme işlemleri yapılır.Ne kadar ilginç değil mi?
23--Bazı ülkelerde daha iyi verim almak için çiçeklere ve hayvanlara müzik dinletiyorlar. Bizde ise, insanlarımızdan bazıları, dinledikleri müzikten dolayı intihar ediyor,kendini jiletliyor, ya da kahpe felek diyerek kadere sövüyor. İlginç değil mi?
24-75 kg ağırlığında ve 1 80 boyunda bir baba,80 cm boyunda, 6 yaşında ve 25 kilo ağırlığında, savunmasız bir çocuğu tekme tokat dövebiliyor, yine o çocuğun annesini, savunmasız bir kadını, çocuğunun yanında dövebiliyor.Karısının ve çocuğunun, kendisinin gözleri önünde dayak yediğini seyrediyor da kılı kıpırdamıyor. Ne kadar ilginç değil mi?
25--Türkiye de binlerce bebek; büyük dedeye ve büyük anneye, torun zevkini yaşatmak için, sipariş üzerine dünyaya getirilmiştir,hiç bir altyapı olmadığı halde. Ne kadar ilginç değil mi?
26--Doğuda bir erkek, iki-üç kadınla evli olduğu için, alay konusu olur. Batıda bir erkek hem evli, hem de yüzlerce metresi olduğu zaman modern yaşamış olur. Çok ilginç değil mi?
27--Türkiye de, çocuk doğuramayan,kocasına bir çocuk veremeyen kadın ayıplanır. Çevre, o kadının kısırlığını, büyük bir kusur kabul eder. Aynı kadın çocuğu olduğunda çocuğunu nasıl eğiteceğini bilmez. Zaten kendiside yetişkin bir çocuktur.Sandıklar dolusu çeyiz hazırlanır,ama çanta dolusu kitap okunmaz. Cehalet sandık dolusu çeyizlerin altında saklanır.Çocuk doğuramamak kısırlık olarak kabul edilir,kara cehalet, ilim kısırlığı, kısırlık olarak kabul etmez.Ne kadar ilginç değil mi? Binlerce kadınımız, evde kalmaktan korkar,hayatı pahasına olan evlilikler yapar. Yeter ki evde kaldı denilmesin diye. Ama, evlilikte sınıfta kalmaktan korkmaz. Halbuki, duygusal ihtiyaçlarına cevap vermeyen bu evlilikte,suzuz ağaçlar gibi kuruyacak,suzuz topraklar gibi çölleşecektir.Ne acı değil mi?
28-Mal çalan hırsızlar, yakalanıp hapse atılır.Hapisten çıktığında toplum, hırsız diye bunları dışlar.Hırsızları dışlayan bu insanların çoğu ise, yaşam sevinci çalan hırsızlardır.Bunlar elini kolunu sallaya sallaya gezerler,cilalı suratların,şişkin keselerin,parlak sözlerin koruyuculuğu altında bunlar fark edilmez.Bu hırsızlar hemen yanıbaşındaki insanın içindeki yaşam sevincini çalan insanlardır. Kimse bu hırsızları bilmez.Ne acı değil mi?
29-Bir kadın, kendisiyle mutlu olamadığı ve kendisini mutlu edemediği kocasının sosyal konumuyla ve mevkisiyle kadınlar toplantısında;
-Falan adam benim kocamdır, diye övünür. Bundan doyum elde etmeye çalışır.Ne kadar,ilginç değil mi?
30-Yeni evli bir kadın,kocasına gece vakti ilişki teklif eder.Kocası hiddetlenerek:
-Sen o…..musun ki ilişki teklif ediyorsun,ilişkiyi erkek teklif eder,demekki sen daha önceden o….mussun diyerek karısını adamakıllı bir döver.Karısı, ağzı yüzü kan içinde babasının evine sığınır.Olayın içeriğini öğrenen baba, çileden çıkar, o da kızını bir güzel döver.Çünkü,kadın ilişki teklif etmez,edemez. Erkek İlişki teklif ederse, şartlar ne olursa olsun, itiraz edemez.Onların cinsellik anlayışı,bu şekildedir.babası tarafından da evden kovulan kadın, yakın köydeki bir akrabasına sığınır.Akrabası,kendine sığınan bu mazlum kadına, sabaha kadar, tecavüz eder.Sonra, kadını ten pazarında satar.Artık,kadın batakhaneye düşmüştür.Ordayken Allah’a yalvarır,bir gün kocam buraya gelse diye.Aradan yıllar geçmiştir.Bir gün kadının beklediği an gelir.Yanındaki karısının ilişki teklifini ahlaksızlık telakki eden adam,genelevine gelmiştir.Tabi aradan geçen zaman, karısını çoook değiştirdiğinden tanıyamaz.Karısı zaten yıllardır bu anı beklemiştir.Yastığın altına sakladığı sopayla hayatını mahveden kocasının kafasına vura vura kan revan içinde bırakır.Adamı,kadının elinden zor kurtarırlar.Ne kadar ilginç, helal ve nikahlı karısının ilişki teklifini ahlaksızlık kabul eden adam,genelevinin müşterisidir.Dünyanın bütün bilgeleri toplansa, bu kördüğümü çözemez.Ne kadar ilginç değil mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.