AKIL OKULU....İLMİN ÖNEMİ HAKKINDA...
Akıl Üzerine...Öylesine...
Melike Zafer
Akıl, sözden ilerde,
Fikir, nutkun önünde,
Düşünmeden konuşan:
Hep geride, geride
Ağız akıldan onay,
Alırsa işler kolay,
Alınmazsa bu onay:
Karanlık kuyu: Uzay...
.....
Orjinali dört kıta olan Eserin adı ’’Öncelik Akılda’’ ... eserin sahibi Bahattin Bilhan...
Bahattin Bilhan 2007 Temmuz ayında ’’O Sabah İşte Bu Sabah’’ adlı kitabını çıkarmasıyla aslında bir çok kişiye örnek teşkil ediyor...Kitaba başlarken şöyle diyor şair:
’’insan gönül dünyasının aydınlığı için okumaya muhtaçtır..Çünkü gönül dünyası okumakla aydınlanır.’’
...ve önsözü bitirirken tüm mütevaziliği ile ;
’’Bu dizeleri yazdım ama ’şairim’diye bir iddiam yok.Şiir sanatını da bilemem.Bazı hissiyatımı ifade etmekte de zorluk çekerim. Hakka aykırı düşen bir tek noktaya rızam yok.’’ diyor....
...ve kaleme aldığı konular ile yaşının verdiği tecrübeleri aktararak bir nevi ders veriyor insanlara.. neden derseniz; Bahattin Bilhan 71 yaşında!!!!!...
ve yaşına rağmen yılmadan ,bıkmadan çalışmaya gayret eden,başarının insanın içinden geldiğine inanan ve insanoğluna bir şeyler kazandırmaya çalışan yegane insanlardan birisi...bu satırlarım kendisine belki övgü gibi gelebilir..ama değil...gerçek bu yazılanlar...
Hayatı anlamıyla yaşayanlardan Bahattin Bilhan...ve şiirlerine de hayatın anlamını yansıtanlardan...
Bahattin Bilhan’ın kitabı iki bölümden oluşuyor.Ve konularına göre şiirler kendi içlerinde bölümlere ayrılıyor..Tevhid, Ölçü, İbadet, Muhasebe, Sadıklar, İbretler, Biz Buyuz, Dehşet, Dersler kitabın içerdiği konu başlıkları..
İnanç temeline oturtulan temalarıyla her bir şiir farklı tatlar bırakıyor...İnsanı,düşünmesi gereken bir boyuta götürüyor..İnsanoğlu tarafından unutulan,ya da ikinci plana atılan bir boyuta.. gönül dünyasına.. vicdana.. merhamete.. götürüyor...
Sözün özü şu ki sayın Bahattin Bilhan’ın oğlum için temsilen bana hediye etmiş olduğu kitap mübalaasız ki güzel bir kitap...gel gelelim ki eleştiri boyutunda söylenecek çok sözüm yok... şiirleri hep sevmişimdir...
Ama ben de eser sahibi Bahattin amcamızın söylediği gibi Şiir sanatının incelik ve ayrıntılarını bilmem...bana verdiği tat önemlidir...gönlümde bir şeyler harekete geçiyorsa şiir güzeldir..işte bu yüzden ELLERİNE SAĞLIK Bahattin amca....ve yüreğine sağlık...her bir şiirinde verdiğin dersler için aklına sağlık....
....Akıl, sözden ilerde,
Fikir, nutkun önünde,
Düşünmeden konuşan:
Hep geride, geride.....
En beğendiklerim arasında bu şiir...aklın herşeyden önde olduğunu anlattığı gibi ağızdan çıkan sözler gibi insanın tüm fiiliyatlarında akıl süzgecini kullanması gerektiğini anlatıyor..ve doğru da anlatıyor..insanoğlunu diğer canlılardan ayıran en belirgin özelliğidir aklının var olması...
Aklını kullanarak hareket edebilme yetisi ,insaoğluna verilmiştir.Bunu hakkıyla kullanabilene ne mutlu!! ve hatta ’kullanabilene’ ne mutlu!!!
Teorik olarak; her insanda akıl vardır.
...evet her insan bir akla sahiptir..ancak aklını kullanması veya aklını hangi biçimde kullandığı önemlidir esasında....
evvel zamanda...;
....... Bir gün ülkenin küçük kasabalarından olan Yitan’da şöyle bir haber yayılmış:
- Güzel başkentimizde bir Akıl Okulu varmış. Her kim o okula giderse orada akıl öğretiliyormuş.Herkes bu haberi şaşkınlıkla birbirine anlatıyormuş.
Kasabanın en zenginlerinden olan bir adam da bu haberi duyunca kahkahalarla gülmeye başlamış:- Efendim, hayatımda hiç bu kadar komik bir şey duymamıştım. Bir insan akıllıysa akıllıdır. Sonradan akıl kazanılır mı hiç? Olacak şey midir? Duyulmuş mudur? Görülmüş müdür?
Bu adam çok zengin olduğu için çocuklarının hiçbirisini okutmamış. Öyle çok parası varmış ki, istese kasabanın tamamını satın alabilirmiş. Fakat çocuklarına devamlı şöyle diyormuş:- Şükürler olsun çok paramız var. Yine de paramıza para katmalıyız. Ne kadar çok kazanırsak o kadar güçlü oluruz.
Çocuklarından biri ise, babasının bu düşüncesine katılmıyormuş. Devamlı:- Babacığım, okumak gibisi var mıdır? diyormuş. Bak ne çok paramız var. Ama bu parayla bilgi satın alamayız. Buna kimsenin de gücü yetmez. Neden okumayı kötü görüyorsun?
Adam, çocuğunun bu sözlerini günlerce, gecelerce düşünmüş durmuş. Sabahlara kadar sayıklar olmuş: ’Akıl okulu? Akıl okulu?’ Bir sabah dayanamamış ve kararını vermiş:- Böyle olmayacak. Şu Akıl Okulu neymiş gidip göreceğim.Adam yolculuk için hazırlanmış. Atına binmiş ve yola koyulmuş.
Günler geçmiş. Geceler geçmiş. Memleketinden ayrılalı tam otuziki gün olmuş. Günün birinde, yolda ağır ağır yürüyen bir ihtiyara rastlamış. İhtiyarın gözleri görmüyormuş. Adam bu ihtiyarın haline acımış.
Yanına yaklaşarak:- Ey yolcu, nereye gidiyorsun? diye sormuş. İhtiyar da başkente gitmek istediğini söylemiş. Bunun üzerine adam atından inmiş ve ihtiyarı atına bindirmiş:- Ben de başkente gidiyorum. demiş. Bir günlük yolum kaldı. Birlikte konuşa konuşa gideriz. İhtiyar atın üzerinde, adam yaya yolculuklarına devam etmişler.
Şehre vardıkları zaman adam ihtiyara:- İşte başkente geldik, demiş. Burada inebilirsin. Fakat ihtiyar, adama şunları söylemiş:- Madem bir iyilik yaptın, bunun gerisini de getir. Beni şehrin meydanına kadar götür. Ondan sonra var git nereye gideceksen. Adam hiç karşı çıkmamış ve tamam demiş. Beş-on dakika sonra şehrin meydanına gelmişler.
Tam bu sırada ihtiyar bağırmaya başlamış:- İmdat!.. Yardım edin. Bu adam atımı çalmak istiyor. Bu garibana yardım elini uzatacak yok mu? İmdat!.. Meydandaki insanlar koşa koşa gelmişler onların yanına.
İhtiyar kör olduğu için ona acımışlar ve adamı suçlamışlar:- Utanmıyor musun bu yaşta hırsızlık yapmaya! Hem de kör bir adamın atını çalmaya çalışıyorsun. Adam haykırıyormuş:- Hayır yalan söylüyor. Bu at benim. Onu yoldan ben aldım. İhtiyardır, yorulmasın, bir iyilik yapmış olayım, dedim. Bu at benim. Ben hayatımda hırsızlık yapmadım. O yalancıdır.
Fakat gel gelelim insanlar adamı dinlememişler. Atı, kör ihtiyarı ve adamı doğruca şehrin hakimine götürmüşler. Hakim önce kör ihtiyarı, sonra adamı dinlemiş. Ardından da şöyle demiş:
- Bana bir baytar, bir nalbant, bir de saraç çağırın. Hemen gelsinler. Bekliyoruz.Adam bu üç kişinin neden çağrıldığını bir türlü anlayamamış. Kimseye de soramamış. Mecburen çağrılanların gelmesini beklemiş. Kısa bir zaman sonra da hep beraber gelmişler. Hakim gelenleri tek tek huzuruna kabul etmiş. Önce baytar alınmış odaya. Hakim ona sormuş:
- Ata bak. Bu at hangi memlekete aittir? Baytar şöyle karşılık vermiş:- Çok fazla incelemeye gerek yok. Bu at bu şehirden alınmamış. Yitan yöresine ait bir attır. Adam kendi memleketinin ismini duyunca hayretler içinde kalmış. Bu sefer de hakim nalbantı çağırmış ve ona:- Sen de bu atın nerede nallandığına bak, demiş.
Nalbant biraz inceledikten sonra şunları söylemiş:- Bu at burada nallanmamış. Yitan yöresinde atlar böyle nallanır. Bizimkine benzemez. Adam yine şaşırmış. Kendi kendine, ’Nasıl bilebilirler?’ diye sorup duruyormuş. Hakim son olarak saraca: - Bu atın koşumlarını incele, demiş. Nasıl eyerlenmiş?
Saraç hiç beklemeden cevap vermiş:- Efendim, ilk bakışta bizim yöremize ait olmadığı anlaşılıyor. Yitan yöresinin koşum şeklidir. Hakim cevapları aldıktan sonra atın sahibine dönerek:
- Evet, sen doğru söylüyordun, demiş. Bu at senin. Artık atını alıp gidebilirsin. İhtiyara da gereken ceza verilecektir. Hiç meraklanma. Fakat adam dayanamayarak hakime sormuş:- Siz böyle bir şey yapmayı nasıl düşündünüz? Bu adamlar, bu atın Yitan yöresine ait olduğunu nereden anladılar? Lütfen bana söyler misiniz bütün bunlar nasıl olabiliyor?
Hakim adamın sorusuna gülerek cevap vermiş:- Ben ve bu gördüğün herkes, bu şehirdeki Akıl Okulunu bitirdik. Her şeyi o okulda öğrendik. Orada doğrunun nerede ve nasıl bulunacağı öğretilir.Adam böylece Akıl Okulunun ne anlama geldiğini yaşayarak öğrenmiş.
Heyecanla memleketi olan Yitan’a dönmüş. Bütün olanları ailesine ve arkadaşlarına anlatmış. Sonra da bütün çocuklarını bu Akıl Okuluna göndermiş. Anlamış ki, herkeste akıl var, ama onu kullanabilmek için eğitim gerekiyor..
Sevgiyle ve akılla kalın..
.........
Dönmekte zaman tekeri,
Bir ileri.bir de geri,
zaman ileri, biz geri.
Bir daha gelir mi sabah!!... (Bahattin Bilhan)
Teşekkür: Sayın Bahattin Bilhan’a güzel şiirlerini içeren kitabı için teşekkür ederim.Kitabı ile igili eleştiriler yapmamı beklediğini biliyorum.Ancak gönlümde heyecan uyandıran şiirlerini eleştirmek ne mümkün!!!!
YORUMLAR
bilgilendiriciydi aynı zamanda altındaki hikaye de güzeldi. insanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği akıl ve irade sahibi olmasıdır. akıl herkeste mevcuttur fakat dediğiniz gibi kullanım kılavuzu önemli. ben aklımı kullanarak silah da yapabilirim, katlederim insanları. bir çocuğa kalem tutmayı öğretmekle de başlayabilirim. tebrikler.