Soru-cevaplar-21 / bir sorunuz
Hasan Belek 29 Kasım, 23:54
Selam Hocam,
B İ R S O R U
"Kur’ân-ı Kerîm’de, bütün Nebî ve Rasûllerin ağzından nakledilen dualar "RABBÎ" veya "Rabbena" şeklindedir. Tek istisnası Hz. İsa’nın bir duasıdır ki "Allahumme" diye başlar. Niçin hepsi de "Rabbe" dua etmiştir?
Buna karşın Hz. Muhammed aleyhisselama ise
"Allahümme" diyerek dua et işareti verilmiştir gene Kur’ân da...
Neden?
Fark ne farkıdır? Neye dayanır?
Kurân’daki hiç bir kelime rasgele seçilmemiş olduğuna göre;
bu anlatımın ardındaki sır nedir? Geçmiş ve gelecekteki
hangi yaşam veya olaylarla bağlantısı olabilir?"
Hacı Ali Bayram 30 Kasım, 21:43
Hasan bey bu konuda şu anda tatmin edici bir fikrim yok..eğer sence cevabı varsa gönderirsen memnun olurum..
Hasan Belek 30 Kasım, 22:38
Hocam sizin cevabınız önemli.
Benim fikrim yok gibi...
Dualarımda Rabbim diyorsam Rabbim kavramıyla Kuran’da dua eden Nebî/Rasul/Kâmil zatların zamanında yaşamış onların ümmetinden bir bireyin bilinç seviyesindeyimdir ve henüz Hz. Muhammed a.s.ın zamanına ve “açığa çıkardığı ilme” ulaşamamışımdır.
Dualarıma “Rahman”ı anarak başlıyorsam Kuran’ın ve İslâm geleneğinin “Rasul/Nebî” tarihsel sıralamasına göre henüz Meryem ve İsâ zaman diliminde yaşamış bir insanın bilinç seviyesindeyimdir. Hâlâ Hz. Muhammed a.s.’ın zamanına ve “açığa çıkardığı” ilmine ulaşamamışımdır ama altı yüz yıl kadar yaklaşmışımdır.
Dualarıma Hz. Muhammed a.s.’ın “Allahümme”… ile başladığının hatırlatıldığı gibi “Allah’ımız” kavramıyla başlıyorsam Hz. Muhammed a.s.’a (makamsal anlamda değil) zamansal anlamda ulaşmışımdır ve Hz. Muhammed a.s.’ın “Allah İlmi” (Tevhid İlmi) niteliğinde çıkardığı ilmi de anlamaya çalışıyorumdur… anlayabileceğim kadar.. nâçizane kabım kadar.
Sizin fikriniz önemli.Selamlarımla...
Hacı Ali Bayram 01 Aralık, 00:28
Aziz kardeşim Hasan belek;
Açıklamanız yuvarlak hatlarıyla okuyucuya bir fikir vermekle beraber, her ihtiyaç sahibi gönülü tatmin edecek derecede görünmüyor..Burada Rabb,rahman ve Allahümme isimlerini zikirle kastedilen farklılıkların açıklanması gerekir ki zihinler yeterince aydınlansın...
Rabb sıfatı birimleri teker teker, özel olarak terbiye eden,toplamda her yaratılmışı kapsamakla beraber, herkese özel (kabiliyetleri nispetinde)muamele eden sıfattır...
Rahman sıfatı ise bünyesinde hem rabb sıfatını hem de Allah ismi celalından sonra diğer sıfatların çoğunluğunu içinde barındıran bir sıfattır...Rabb sıfatına kıyasla daha kapsamlı bir sıfattır.Kemalde bir sıfat olması nedeniyle celal yanı ile cemal yanı tam dengeli bir sıfattır.Hayatın bekası için olması gereken her şeyi kapsar...
O halde Rahman ismini zikrettiğimizde Rab sıfatından (kabiliyetlerimizin kapsayamadığı güzellikleri de içeren,hak etmediğimiz nimetleri de içinde barındıran)daha geniş bir rahmet ve merhameti talep ediyoruz demektir.Ancak hayata dair hemen herşeyi talep etmekle, İlahiyetin bütününü talep etmiş olmuyoruz..Allahın bazı sıfatlarının tecellisinden kaçınmak istiyoruz demektir.Örneğin adaletin yerine,öncelikle kusurlarımız açısından af ve mağfireti diliyoruz,ancak kazanmadığımız güzellikleri de istiyoruz demektir..Ölüm,hastalık,yerine hayatı ve şifayı diliyoruz,düşmek yerine yükselmeyi,firkat yerine gurbiyeti talep ediyoruz demektir.Özetle rahman ismiyle dünya ve ahiretimiz için korunup kollanmayı,cenneti istiyoruz..Bu sıfata sığınmakla özellikle bedel ödemekten, efallerimizin karşılığının tecellisinde, kazara veya kasten yapılmasını önemsemeden kendimize acınmasını,bir bakıma iltimas istiyoruz demektir.
Halbuki Allah bizin kaçınmak istediğimiz sıfatların da sahibidir ve o sıfatlar da kemalat ve mükemmellik için olmazsa olmaz sıfatlardır.Aksi halde bütünlük bozulur haşa Allah bazı açılardan eksikli olurdu..Öyleyse Rahman zikriyle İlahiyeti tam olarak zikretmiş olmayız..Yaratıcıyı tam olarak ifade eden isim ancak Allah ismi celalıdır.Allah ismi,İsm-i Azamdır..Bütün sıfatlarını camiğ olduğundan eksikten ve fazladan münezzeh olarak cenab-ı hakkı ancak ’’Allah’’ ismiyle zikredebiliriz.
Dinin kemale ermesi efendimize gelen,Kur’an-ı kerimin ifade ettiği şekliyle oluştuğundan, her şeyden münezzeh olarak ’’Allahümme’’ hitabıyla dualarımıza başlamamız önerilmiş,’’dininizi kemale erdirdim’’ hitabının muhatabı olduğumuz bildirilmiştir.
Rab ve Errahman isimleriyle (haşa) Allah’ı kayıt altına alarak dua ettiğimiz halde,Allahümme demekle,
-biz kulların olarak yüce zatından rahmet ve merhamet dilemekle beraber,biliyoruz ki sen dilediğine (hak ettiği şekilde) rahmet eder, dilediğine (hakk ettiği şekliyle)gazap edersin, demiş oluruz.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir ve dilediği kuluna kabiliyetleri doğrultusunda hakk ettiği mertebeden idrak nasip eder..
Bazı haller vardır ki anlatmış olmakla,karşımızdakini aydınlatmış olamayız..Dinleyenin söyleneni algılayacak kabiliyette olması gerekir.
Öyle olmasaydı kur’an herkese hitab etmiş ve cümleyi hidayete erdirmiş olurdu.
selam ve dua ile.