Bir Elim Boşa Geldi
Hayatın neresindeyiz? Bu sorunun cevabını kim nasıl verir bilinmez. Çünkü hayatın ve hayattan beklentilerimiz ne? Ne kadarını karşılıyor, ne kadarını karşılamak için mücadele ediyoruz? Uğruna hayatımız koyabileceğimiz neler var? Neler bizim için kıymetli, neler için boşu boşuna uğraşıyor? Yani kısaca her ne yapacaksak değiyor mu yaptıklarımıza?
Bilinmeyen bir yel bizi savuruyor belki. Hangi istikamete savuracağı da belli değil. Biz hayat denilen ‘zan’la avunup duruyoruz belki de… Şunu, bunu yapayım, bu işlerimi bir bitireyim, şunlar aradan bir çıksın derken hayatın sonu yaklaşmış. Son’un neresi olduğu önceden belli değil elbet. Yine de her saniye bir hedefe yaklaşırken, yine aynı saniyeler bizi hayattan uzaklara itiyor. Ne garip değil mi? Hedefler ve son bir doğrunun aynı tarafında. Siz, biz hepimiz bir şeylere ulaşmak için var gücümüzle çalışıp onu elde etmeye uğraşırken ve hedefe yaklaşırken ‘son’a da yaklaşmış oluyoruz böylece. Maalesef bu doğrunun dengeleyen kuvveti yok.
Belki bizce malum olan bir meçhule doğru gidiş bu. Değil mi ki hedefler ve son aynı yönde, değil mi ki arzularımız ve akıbetimiz aynı yönde; buna dur demek imkânı var mı?
Ama birçok şeyin yarım kaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Ne sahip olduklarımıza tam sahip olabiliyor, ne olamadıklarımıza tam olarak malik olabiliyoruz. Bir garip el bizi bizimle birlikte savuruyor. Bu savrulmuşluk bizi yarı yolda bırakıyor bazen. Hayallerimiz, hedeflerimiz yarıda kalıyor. Noksan ve bize ait olmayan biçimde. Ama hayata sıkı sıkı tutunmaya çalışıyoruz hep. Bunları da kendi usullerimize göre planlıyor, kendi usullerimize göre yapıyoruz.
Ne sevilecek şeyleri seviyoruz ne de sevmesini bile biliyoruz. Bazen tam tuttum derken diğer elimiz boşta kalıyor. Diğer elimiz boşta yani noksan. Ve diğer elimizin takati yetmiyor sevdiklerimizi yanımızda tutmaya. Bir elimizle kavrayamıyoruz. Yarım olarak yaşıyoruz hayatı. Bizi bütünleyecek parça uymuyor bazen bünye… Bazen de diğer yanımız hep boş kalıyor. Şayet diğer yarımız sağ taraf değilse sızısı bir başka oluyor.
Ve ‘gözlerimiz açık gidiyor’ dünyadan.
Bir Van türküsünde şöyle diyor:
"Bir elim yar koynunda, bir elim boşa geldi… "
Yani noksan…
Sağ taraf acırsa da, sol taraf sızlar…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.