- 870 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
GERMAKOÇİ
GERMAKOÇİ
Kim nasıl bilirse bilsin. Çalışkandır Karadeniz halkı. Azgın tabiatla iç içe yaşamayı kolay sanır yaşamayan. Kadınların çok çalışıp erkeklerin kahvelerde kağıt oynadığı da yalandır. Ben Hemşinliyim. Onlarla et ve tırnağım adeta. Güzel ay yıldızın altında mutluyuz. Tek şikâyetimiz vardı, o da atalarımızdan.
Çok saftılar, kendi korkularını yaratırdılar. O cin gibi çocukları yanlış eğitirdiler.
Sabahın erken vakitlerinde ve akşamdan sonra dışarı çıkamazdı Karadenizlinin çocuğu. Çünkü Lazlar için Germakoçi, Hemşinliler için Ubu dolaşırdı dışarılarda. Derelerde “dere köpeği” yakaladığını parçalardı. Bazen vahşi hayvan leşlerine bile rastlardık. “ Ubu” parçalamış, derdi dede ya da babamız. Meyveler, yemişlere, bostanlara dalamazdık, akşam karanlığına kalamazdık, dere ve ırmağa yalınız inemezdik. Çalıların arasından cinler tarafından taşlanırdık. Aslında menfaatimize yalanlardı ama bütün güzellikleri yasaklayıp deli kanımızı dondururdular.
-“ Nedir bu germakoçi ya da ubu” diye sorardık.
- “ Dağ adamı” derlerdi.
Onların çocukluğunda da varmışlar ve pek çok çocuk parçalamışlar. Kimse “ korkmayın çocuklar, palavra bunlar” demezdi.
Atalarımız birazda aptalmış galiba. Bizi, kendine güvensiz, korkularının esiri yapmışlar. Büyüdük ama hayatın gerçek Ubu ve Germekoçileri’de, korkularımız da büyüdü. Şizofreni ve panikatak sizin eserinizdir ey sersem atalarımız. Keşke çocuğumun çocuğu olsaydım.
YORUMLAR
Aynı korkuları yaşamışız, ya ne güzelmiş o zamanların hoş korkuları..
Değirmende cin taşlar, obur adamı haşlar..ormanda cinler pusu kurar çocuklara..eşikten dışarı işedin mi çarpılşırdın o zamanlar.
Sahi hala çarpılan var mı ?
Tebrik ediyorum...yaşatmalı her motifini kültürümüzün.
Engin Tatlıtürk
Onlar adam çarpıyor.
Ziyaretinizden şeref duydum.
Sevgi ve selamlar.
Engin kardeş sizin "dağ adamı" dediğinize bizim Trabzon Araklı'da "yaban adamı" derlerdi. Çok hızlı koşar, yürüyüşü çok gürültü çıkartır, fındık dallarını fırtına kopmuşcasına sallar vs, vs. Babam çocukluk anılarında anlatırdı, hem de ciddi ciddi. Böyle bir varlığın cismi vakıa'da, ismi muamma. ....adamı dediğimiz şey belkide "ayı" dır
Yapma be, "ey sersem atalarımız" biraz ağır kaçmadımı atalarımıza.
Ağyar tarafından 12/5/2009 10:46:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Senin gibi açık fikirli adamı kandırmışlar da niye ağır konuşmayayim ha bu salak atararumuza?
Bir ağaca beş ortak olmuşar.
Irmağın taşı için aile kavgaları çıkarmışlar.
Çocuklarını eğitmek yerine korkutmak basitliğine kaçmışlar.
Daha neler de neler.
Sen benden iyi bilirsin.
Motiflemiyorz; motifleri yaşatmaya bakıyoruz.
Seni sitede helede sayfamda görmek şereftir.
Baki selam kardeşim.
Emin olun her yaz Rizeye gider çayımı toplar, bağ bahçe işlerimi yaparım. Kesinlikle eşimden fazla çalışırım. Çevredeki gözlemlerimde eskiden olan erkek rahatının olmadığı yolundadır. Zaten köylerde kahve yoktur. Erkekler boş vakitte şehir de de kahveye gider. Doğusundan batısına Karadeniz farklılık gösterebilir belki. Zaten konumuzun ana hattı bu değil. Teşekkür ederim. Gürgenin çivisi kendinden olmasın...:)
GERMAKOÇİ
GERMAKOÇİ
Kim nasıl bilirse bilsin. Çalışkandır Karadeniz halkı. Azgın tabiatla iç içe yaşamayı kolay sanır yaşamayan. Kadınların çok çalışıp erkeklerin kahvelerde kağıt oynadığı da yalandır. Ben Hemşinliyim. Onlarla et ve tırnağım adeta. Güzel ay yıldızın altında mutluyuz. Tek şikâyetimiz vardı, o da atalarımızdan.
Çok saftılar, kendi korkularını yaratırdılar. O cin gibi çocukları yanlış eğitirdiler.
Sabahın erken vakitlerinde ve akşamdan sonra dışarı çıkamazdı Karadenizlinin çocuğu. Çünkü Lazlar için Germakoçi, Hemşinliler için Ubu dolaşırdı dışarılarda. Derelerde “dere köpeği” yakaladığını parçalardı. Bazen vahşi hayvan leşlerine bile rastlardık. “ Ubu” parçalamış, derdi dede ya da babamız. Meyveler, yemişlere, bostanlara dalamazdık, akşam karanlığına kalamazdık, dere ve ırmağa yalınız inemezdik. Çalıların arasından cinler tarafından taşlanırdık. Aslında menfaatimize yalanlardı ama bütün güzellikleri yasaklayıp deli kanımızı dondururdular.
-“ Nedir bu germakoçi ya da ubu” diye sorardık.
- “ Dağ adamı” derlerdi.
Onların çocukluğunda da varmışlar ve pek çok çocuk parçalamışlar. Kimse “ korkmayın çocuklar, palavra bunlar” demezdi.
Atalarımız birazda aptalmış galiba. Bizi, kendine güvensiz, korkularının esiri yapmışlar. Büyüdük ama hayatın gerçek Ubu ve Germekoçileri’de, korkularımız da büyüdü. Şizofreni ve panikatak sizin eserinizdir ey sersem atalarımız. Keşke çocuğumun çocuğu olsaydım.
yüreğinize sağlık hemşerim güzel bir yazı okudum hele helede işin içinde Karadenizim olunca bir başkaoldum.evet kulaktan dolma çok laflar var aldırmamak gerekir bence.saygılarımlaaaaaa