Adanmış bir hayattım ben sana_
Korkma...
Seni bulunca tamamlandım ben... Çekip gittiğimden beri içimin tam anlamıyla huzur buluşuydu o an... Sanki çok iyi bir halt etmiş gibi söylüyorum di mi.? (çekip-gitmek !)
Sanırız ki bazen gitmek gereklidir, gitmelidir...(tamam tamam gerekli olduğu an"lar da olmuyor değil)... Sonradan fark ederiz ki bu, gitmeden tamamlanması-tedavi edilmesi gereken bir süreçtir... Ama biz olayların içinde yaşarken bir türlü anlayamayız bunu... Tek çare, bitirmek, gitmek gibi gelir nedense ...
Sonra sonra çok şey yaşayınca ve her şeyden de alacağını alınca görüyorsun ki, bitmeler ve gitmeler çare değil hiç bir yaraya... Hele ki sevdaya hiç değil... İnan ...
Ben senden gitmeyi hiç istemediğim halde gittim... Gitmem gerekiyordu (nedenini hiç bilemedim)... Ve sen gitmeme izin verdin... Her şeye rağmen seni hayatımda tutmak istedim ama sen bu çabalarımı da geri çevirdin... Senden beklemediğim tek şey bu hareketti sanırım... Ve ben öyle bozuldum ki bu beklemediğim hareket karşısında, hemen çekiliverdim kabuğuma, yok ettim kendimi senin için... Görünmez oldum sana ki... Ki işte...( daha çok deşip de geçmişi, canımızı yeniden acıtmayacağım...)
Oysa şimdi önemli olan bugün...Bugünümde benimle olman...
Korkma demiştim ya sana söze başlarken :)...
Aslında sana değildi bu seslenişim...
Sen benden daha hazır ve rahatsın bu durumda...
İçimde coşan bir sevinç var, mutluluk...
Eksik kalan her hücremde bir parıltı...
Bunu nasıl anlatacağım insanlara bilemiyorum...
Ama korkmasınlar, hayat yine aynı ve herkes yine aynı yerinde...
Senin gelmen kimseyi yerinden etmedi...
Nasıl etsin ki, sen hep aynı yerdeydin, kimseyi senin yerine koymamıştım zaten... Yıllardır o boşlukla yaşıyordum ben...
O boşluğun içimdeki acısıyla, sorularıyla, bilinmezlikleriyle boğuşuyordum...
Hep eksik kalmıştım sensiz...
Hep eksik...
Sesini duyunca bunu daha iyi anladım...
Bunca zaman nasıl seni duymadan nefes alabilmişim anlayamadım…
Hani insanın kendi sesini duymaması gibi bir şey neredeyse inan…
Bunca zaman susmuştum, korkmuştum acabalardan ...
Sesin bütün korkularımı ve soru işaretlerimi yerle bir etti...
Ömrüm boyunca hiçbir anımda kendimden ayırmamışım seni, anladım…
Adanmış bir hayattım ben sana...
Öyle gittim demekle gidilmiyordu...
(arada dönüşlerim oluyordu, keskin...
canımın yandığı zamanlar...an"lar...
en çok da geceye yağardı gözlerin, tenin, sesin...)
Sana adadığım bu ömür sensiz tadı tuzu olmayan bir yemek gibiydi...
Şimdi her şey yerli yerinde...
“Bunu nasıl anlatabilirim insanlara inan bilmiyorum...” diye düşünmekten de yoruldum artık…
Aslına bakarsan anlatmak isteyip-istemediğimden de emin değilim...
Artık insanların ne düşüneceğini umursamıyorum...
Ben sadece bunu yaşamak istiyorum...
Kimseye bir şey söylemek ya da açıklamak zorunda değilim...
Kim ne düşünürse düşünsün...
Zaten bir düşünceyi nasıl değiştirebilirsin ki.?
Ben ne dersem diyeyim herkes istediğini düşünecektir :)...
Umurumda değil hiç bir şey…
Sen varsın ya…
Ne demiştim sana bir seslenişimde ;
“ah bilebilseydim ki beni böyle,
araya hiç yıllar ve yokluklar girmemiş gibi
gelenler/gidenler/kalanlar olmamış gibi sorgusuz-sualsiz kabulleneceğini
sımsıkı sarılacağını, bu kadar sürer miydi kendime sürgünüm..?
daha önce göçmez miydim ki üstüme her zaman "cuk" diye oturan o güzel bedenine…!”
Evet, her şeyin bir zamanı var…
Hiç sevmesem de bu zaman ve bekleme kavramını…
Adanmış bir hayattım ben sana…
Öyle gittim demekle gidilmiyordu...
16Kasım09/Dnzc_
YORUMLAR
Oysa şimdi önemli olan bugün...Bugünümde benimle olman...
Korkma demiştim ya sana söze başlarken :)...
Aslında sana değildi bu seslenişim...
Sen benden daha hazır ve rahatsın bu durumda...
İçimde coşan bir sevinç var, mutluluk...
Eksik kalan her hücremde bir parıltı...
Bunu nasıl anlatacağım insanlara bilemiyorum...
Ama korkmasınlar, hayat yine aynı ve herkes yine aynı yerinde...
Senin gelmen kimseyi yerinden etmedi...
Nasıl etsin ki, sen hep aynı yerdeydin, kimseyi senin yerine koymamıştım zaten... Yıllardır o boşlukla yaşıyordum ben...
O boşluğun içimdeki acısıyla, sorularıyla, bilinmezlikleriyle boğuşuyordum...
Çok güzel bir yazı ve çok özel bir sorgulama ama ben buraya aldığım bölümü seçtim kendime. Bu günümü yaşarken, çekip giden sevgiliinin hiç bir zaman yerinin değişmeyeceğini bilmesi gerek.
Kutluyorum bu güzel kalemi ve yüreği. Sevgiler
Sesini duyunca bunu daha iyi anladım...
Bunca zaman nasıl seni duymadan nefes alabilmişim anlayamadım…
Hani insanın kendi sesini duymaması gibi bir şey neredeyse inan…
Bunca zaman susmuştum, korkmuştum acabalardan ...
Sesin bütün korkularımı ve soru işaretlerimi yerle bir etti...
Ömrüm boyunca hiçbir anımda kendimden ayırmamışım seni, anladım…
yazsam biliyorum eksik kalacak bir şeyler... her zaman yaşamayı, yazmaya tercih etmişimdir, bizler belkide o anları yaşayamaığımızdan mı yoksa unutamadığımızdan mı bilemiyorum, hep içimizden taşıyor harfler...
sen hep yaz dostum, hep...
dostluğumuza, tebessümle