- 1230 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNÜ RÜYA İLE YAŞAMAK
GÜNÜ RÜYA İLE YAŞAMAK
Bir gecenin şafağında bir telefon çaldı, hayırdır deyip telefonu açtı, bu ses başka ses sanki iliklerine ulaştı, dili tutuldu, uykulu gözler bir an açıldı, sanki önüne güller saçıldı.
Bir an irkildi sonra kendine geldi. Arayan hiç beklemediği kaybettim dediği dostu ,can yoldaşı sevdiği, güvendiği idi.
Bugün kim derdi gelmeyen gelecek, gülmeyen gülecek, sevmeyen sevecek, közlenmiş aşk ateşi yanacak. Sanki bunların bütünü bir anda oldu. Közlenmiş yürek üflendi, alevlendi yürek yandı ateş bacayı sardı. Dil tutuldu telefona cevap vermedi bir an durdu oturdu. Duyduğu ses hayal olabilir mi onu düşündü. Hayır telefon elinde sesi duyuyordu telefon da konuşan oydu alo alo cevap ver diyordu gelecek misin ben geleyim mi bir an durdu sen gel deyiverdi. Telefon kapandı ben ne yaptım dedi bir an o gelmiş taaa uzak diyarlardan ben ise ona gidemeden sen gel diyorum dedi. Hemen telefona sarıldı arayan numaraya baktı arayan numara ankesörden aranmış olmalı ki cevap veren yok. Beklemekten başka çare yok dedi kendi kendine. Bu bekleyiş ömründen ömür yedi dakikalar yıl oldu.Kapılar camlar duvar oldu.
Gelen misafir ağır misafirdi derli toplu olmalıydı hemen toplandı sağı solu düzeltti. En beğendiklerini giydi aynanın karşısına geçti kendine şöyle baktı Bir an irkildi ben bu olamam dercesine kafasında şimşekler çaktı. Gelenin gittiği gün bıraktığı benden eser yok dedi. Beden o beden değil, saçlar ağarmış, yüz derin çizgiler oluşmuş bel bükülmüş gelenin bu adama ne olmuş dermi diye oturmuş düşünürken kapı çalındı.
Kapıya doğru yürüdü açacak ama ne görecekti geleni merak ediyordu oda ona mı dönmüştü yoksa aynı gittiği gibimi duruyordu saniye kalsa da düşünmeden edemedi.
Kapıyı açtı gözlerine inanamadı
- Hoş geldin buyur, aaa aynısın aynı duruyorsun sen
- Hoş bulduk sende aynısın değişecek miydik sanki
- Müsaade edersen eğer kabul edersen içeri geçeyim
- Af edersin kusuruma bakma bir an seni görünce şaşırdım
- İşte gelemezsin demiştim geçiyordum uğradım
- Buyur buyur geç otur nasılsın yolculuk nasıl geçti ( diyordu konuşuyordu ama kafa başka yerde süzüyordu özlemişti bakıyordu aynı aynı diyordu bana bak ona bak diyordu. )
- İyi geçti ne olsun. Seni sormalı. Bıraktığım gibisin hep aynısın .
- ( gelde bana sor sen iltifat olsun diye söylüyorsun )
- Nerde biz yaşlandık baksan ya sen aynısın hep güzelsin alımlısın gözlerin ışıl ışıl
- Hayır sen öyle düşünme sende öylesin. Ben seni öyle gördüm.
- ( bir anda irkildim sevindim yıllar var gülmeyen yüzüm güldü. Beden otuz yıl gençleşti sanki , sarılasım geldi teşekkür için . )
- Senin karnın açtır. Kahvaltı yapalım sonra oturur uzun uzun konuşuruz
- Yok vaktim yok gitmem lazım sadece seni göreyim diye uğradım
- Ateş almaya mı geldin olur mu hiç daha dur sana doyamadım
- Olsun bak geldim ya sonra gene uğrarım.
- Nerde yıllar geçer gider ( benimki benden gittikten sonra )
- Kahvaltı hazır haydi yapalım
- Olur ( ayağa kalktı yakın oldu biran )
(ateş sardı sanki elimi uzattım elinden tutayım oda uzattı, tam tutacağım telefon çaldı )
- Telefonunda çalacağı tuttu
- ( telefona uzandı aldı eline telefonu arayan alarm sinyali idi )
- Baktı çevresine kimse yok yatakta yatıyor uykudan uyanmıştı. Kalktı aradı odaları yoktu kimse bu rüya imiş ama inanası gelmedi irkildi. O günü hep rüyası ile yaşadı.
Cebirin Defteri ;15,kasım,2009, Kütahya