BENLİK YONGALARI

• 31 Temmuz 2007 Salı 16:12:26

BENLİK YONGALARI

Merhaba Dostlar,
Bugün kaleme almayı düşündüğüm konu, benlik yongaları (safraları).Baş olmak, öfke ve şehvet gibi yongaların düşürülmesi hakkında, Allah adaleti, kader, ruh ve insanı, yani veliyi ya da insan-ı kamil’i ele alalım.

Öncelikle isimi ALLAH olanı tanıyalım, tanıyalım derken zatını değil, AHAD ve SAMED oluşunu ve adaletini. Yazıyı uzatmamak için ve yazımın konusu benlik yongalarını düşürmek ile ilgili olduğu için, Allah’ı tanımayı ihlas suresi meallerine bakılabilinir. İhlas suresi gayet güzelce tarif ediyor, ayrıca esma isimleri. Adaleti ise, O’ bütün her şeye, makrodan mikroya her şeye kendi özünden vermiştir ve O’ her şeye yaşam hakkı tanır. O’nun adaleti her şeye yaşam hakkı tanımasıyladır. İnsan, ALLAH ile özde bir, zatta ayrıdırlar. ALLAH, Yarattığı her şeye (makrodan mikroya )kendi özünden vermiştir, hepside bilinçli ve şuurludur. Herşey, Allahın ilminde irade edip tasarladığı ve programladığı kader üzere yarattığı bütün yaratılmışlar, takdir edilmiş kader’e göre yaşarlar. Her şeyin kendi öz programında kaderi mevcuttur. Allah, ihlas suresindeki tarif edildiği gibidir. Ötelerde bir yerde, gökte filan yada bir galakside oturan ve meleklerine emirler veren değildir. ‘O’ tek olan ve sadece O’ var olan bir varlıktır. Evet sadece O’ vardır. Biz ve her şey O’ ile özde biriz.


İnsanın, insan-ı kamil olmadaki yani, muttaki kapısından içeriye adım atmasına engel olan, muttaki olmasına engel olan en önemli ve acilen düşmesi ve düşürülmesi gereken yongaları, insan kendisi belirler.

Sevgili dostlar, insanlar, kaderleri doğrultusunda yaşam sürerler. İnsan ana karnın da ve 120. günde ruhu canlanır ve iyilerden mi kötülerden mi olacağı belirlenir.(Said mi? Şaki mi?) Doğduğu anda ise yükselen burcunun etki alanına dahil edilir. İyilerden olacak ise yükselen burcunun gereği belli bir yaştan sonra o kişi istese de istemese de iyilerden olmak için o yola adım atar. Ya da küçük yaştan eğitime tabi tutulur ve iyilerden olma yani Salih ya da Saliha bir insan olma yolu kolaylaştırılır. İnsan ruhu hakkında kuranda fazla bilgi verilmemiş, fakat insanın ruhunu, ana karnında iken kendi beyninin ürettiği alim ve evliyalarca keşif edilmiştir. Öyle bir yerlerde bekleyen ruhlar yoktur, bebeğe dışarıdan bir kanatlı melek tarafından da ruh getirilmiyor. Ruh konusuna başka yazımda değinmek isterim, konuyu dağıtmamak için.

Şimdi bir insan düşünün,(çocukluktan itibaren) aile eğitimi yok denecek kadar az, çünkü aile zaten kendi cahil ve muhafazakar. İlkokulu zoraki bitiriyor, çocuk ilkokuldan sonra sanayi ye ya da kuaföre çırak veriliyor ve geceleri de komşularından, kuran okuyan ve bilen birisine Arapça öğrenmesi için yollanan ve ne okunduğunu anlayamayan sadece korkutularak(cehennem korkusuyla) iman ettirilen neye iman ettiğini farkına varamadan iman eden bir ruh hali ile büyüyen bu arada büyür iken, içki ve sigaraya alışan daha sonra esrar içen aşağı yukarı her pisliği, insan öldürme hariç yaparak büyümüş, hatta şirk, ateist ve kominist olmuş ve askerlik derken gelince görücü usulü ile evlendirilen erkek veya bir kızı düşünün?.

Böyle insanın, ruhundaki negatif yongaları düşürüp, yerine pozitif gıdalar yüklemek, kaderinde yok ise, insanın kendi kendine yapacağı bir iş değil. Kominislik ya da içki ve diğer kötü işleri yaşını aldıkça o yongaları düşebilir, oda bu dünya için, sağlığı için, sonsuz yaşam için değil. Fakat ateistlikten ve şirkten kurtulması kaderinde olması ile mümkündür. Kaderinde olması demek, sonsuz, sınırsız ve zamansız olan isimi ALLAH olan ile birlikte olması halidir. Kaderinde olan kişiye o yol kolaylaştırılır ve kaderini yaşayan kişi evvela, iman ettirilir ve o kötü olan ateist ve şirk görüşünden bilinci arındırılır, ama bu kolaycık olmaz. O kişinin bilincindeki şirk (necis pislik) temizlenmesi için imanın gereklerini, teklif ettiği o namaz, zikir, oruç gibi ibadetleri yapması ve yapma dediklerini yapmaması gerekir. Hem de bunları Allah rızası için yapmalı. Devam üzere olmalı ve kendinde olan kalan kötü yongaları tespit etmelidir. Kaderinde olan ya da veli olmaya talip olan bir kişi kendi ruhunda nasıl bir kötü yonga olduğunu bilir, zaten onun gözünü açmasına farkına varmasına vesile olan ve bu yolu daha önce geçmiş olan kişi de bilir. İman eden ve şirk pisliğinden kurtulan bilinç( nefs) farkında olarak ALLAH’a ibadet eder ve farkında olarak baş olmak bencilliğinden kurtulmak ister, ama öfke ve şehvet sınavını geçerek devam eder. Her an, yeni bir şan da dır ayetine göre her an, sınavda olduğumuzu unutmamak gerekir.(kendini bilenler ve bilmeğe çalışanlar için) Kaderinde olana, zorda olsa o yol geçirtilecek, fakat, yolda çok eğlenmemek gerekir.

Kendini ispatlama, beğendirme yongası olan bir kişi düşünün, hep beğenilmek bir baş olmak arzusu var. Bu yolda düşecek en son yonga bu baş olma arzusu yongasıdır. Benlikten, hiçliğe geçiş olan ve hakiki kulluk makamı olan hiç olmak, hiçliği yaşamak ve tatmak için yine, huşu içinde miracını yaşayarak, teklif edilenlere uyarak, her an’ ı değerlendirerek olur. Huşu ve miraç konusu da başka yazımda ele alalım. Kısaca, namazı eda eden, ikame eden, her zaman kendini huzurda gören kişi, Allah anılınca haşyet duyan, kısaca namazda huşu içinde Allah ile kaim olduğunu yaşayan kişi miracını yaşar ve bilinci arınır. Bilinci arınan kişi nefsi mutmain olur. Nefsi mutmain olan kişi veli kapısından içeriye girmiş olur, insan-ı kamil olmuş olur.

Benlik yongaları başlığı ile kaleme almaya çalıştığım bu yazımda, insan kamil olması için, her an, yeni bir şan da olduğunu hiç unutmayacak, çok sabır edecek, teklif edilmiş ve ibadet denilenleri yapması ve devam üzere yapması gerekir. Yongaları var ise o yönde sınava tutulan kişi çok dikkatli olması gerekir. Yavaş, yavaş, süfli yongaları düştüğünü fark edecektir. Umarım bu yol bize kolaylaştırılmıştır.

Herkese selam ve sevgilerimle…

Hasan BELEK
26-05-2007