- 1094 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
* ÜZEN MEKTUP *
Bir sonbahar günüydü, yağmur gözyaşlarını usul usul sahilin çakıl taşlarına bırakıyordu.
Evimiz sahile yakın bir yerdeydi. Dış kapı, rüzgârın sessiyle gıcırdayarak açıldığında,
kapının önünde duran yaşlı bir kadın. Elinde duran bir mektupla, gözümün içine bakarak,
Nuri sizmisiniz diye sordu? evet benim değince, mektubu bana uzatarak bu mektup sizedir
değip, ve çekip gitti. Oysa böyle bir mektup beklemiyordum diyordu Nuri
Bir zamanlar saçlarını okşadığım, ve nihavent şarkılarla dilimden düşürmediğim kadınımdı.
Yukarı odama çıktım. Odamın penceresinde ay ışığı çam ağacına vuruyor, gölgesi karşımdaki
duvar da dans ediyordu.Bu gece benim gecem, kendi kendime diyordum.
Mektubu açtım, ve heyecanla okumaya başladım.
Sana elveda sevgilim. Ben gidiyorum, çok..çok uzaklara, soluk gülüşlerini topladım,
birlikte götürüyorum. Kararlarım yanlış belki de bu, ayrıllığı adımlıyor bu gece ayaklarım.
Şimdi,
yorgun ve sessiz ve en çok sensizim. Usumun içinde oynaşan ve durmaksızın şekil değiştiren
düşünceler beni uyutmadı. Bu kentten ayrılmalıyım dedim.
Bu karar namludan çıkan bir kurşun gibi yüreğimi delip geçti.
Yıllar geçti hâlâ görünmedi o sevdiğim kadın. Unutamadığım en hüzünlü bir anı oldu, yaşamımda. Sevgili Nuri öykünü bana bu sözcüklerle dile getirdi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.