FırSatı değerlendir !!
Elbette kulunu en iyi Rabbi tanır ve "adil" esma-ül hüsnası gereğince "sadece" dayanacağı kadar dert ve ugraş verir.
Kulun, Rabbine inancı ve tesllimiyeti oranında imtihanıda ağır olur ve bu imtihanın da isyan ve şirke girmezse Rabbinin rızasını, dolayısıyla cenneti ve cemalini görmeyi hakk kazanır.
İnsanız ve günün akışında planda olmayanlar da "nasip" olup yaşanır, bazen mutlu olduğumuz, bazende hoşumuza gitmeyen olaylarla yüzyüze gelinir.
Kul "sık sık" ömrü boyunca nefsinde kararsızlıklarla bocalamaktadır. Karamsar olur, hüzünlü olur, an gelir mutlu olur ve bazen de öfkesine yenilir.
Aslında Mü’mine yakışan öfke değil sabırdır, hataya düşünce hemen tevbe’ye ve ardından da dua’ya sarılmalıdır ve buda bize Efendimiz’in tavsiyesiyle öğretilmektedir.
Rabbini seven kul "sadece" huzurlu olmalıdır, isyankar değil taatkar olmalıdır ama biz cahiliğimizden, Rabbimizi severiz deriz ama haddimizi aşar kulluğumuzdan kaçar, birde utanmadan Cenneti ce cemaalini isteriz.
-
Tevbesi olmasa, gidiş o gidis kul daha cok batacaktır, kalbindeki leke büyüyecek ve mazallah kalbi mühürlencek, ardından ebedi azaba düccar olacaktır.
-
Dua bize sunulmuş essiz bir hazinedir, kul duanın yanında zikir de yaparsa ki, bütün dünya sıkıntıları ona vız gelir, çünkü o ebedi hayatını düşünüp nasibine razı gelmiştir.
Dua, ibadetin kendisidir, Allahın bir emridir ve insanı rahatlatır. Yapılan dualara cevap veren, sıkıştığınızda huzuruna kabul edip yardım eden birinin olması insana sunulan essiz, büyük bir ni’mettir.
-
Bazen günün akışında Yaradanın kuluna mesajları olur. Bazen bir kapıyı kapatır ama daha iyisiyle başka bir kapı açar. Kul şayet kaybettiğini sandığıyla fazladan mesgulse bu ’yeni’ açılan kapıyı görmeyecek, kaçıracak ve verilen mesajları alamayacaktır.
Birde yaşadıklarıyla çok kederleniyorsa, isyana düşmesi kaçınılmazdır, böyle oluncada hem dünyada huzursuz olacaktır, hemde ahirette ebedi mutsuz kalacaktır.
-
Her adım, her nefes bizi ölüme yaklaştırmaktadır. Tevbe için yarını beklemek yerine, an’ın kıymetini bilelim, değerlendirelim derim. Cuma’lar da bir fırsattır, değerlendirmek gerekir.
Cumanız mübarek ... yaptığınız ve yapacağınız her şey hayırlı olması dileklerimle, dua edelim tüm "ruh"larımıza.,,,
___
Şahinde Hülya Kahraman / 13.11.2009
YORUMLAR
Dua bize sunulmuş essiz bir hazinedir, kul duanın yanında zikir de yaparsa ki, bütün dünya sıkıntıları ona vız gelir, çünkü o ebedi hayatını düşünüp nasibine razı gelmiştir.
Dua, ibadetin kendisidir, Allahın bir emridir ve insanı rahatlatır. Yapılan dualara cevap veren, sıkıştığınızda huzuruna kabul edip yardım eden birinin olması insana sunulan essiz, büyük bir ni’mettir.
-
Bazen günün akışında Yaradanın kuluna mesajları olur. Bazen bir kapıyı kapatır ama daha iyisiyle başka bir kapı açar. Kul şayet kaybettiğini sandığıyla fazladan mesgulse bu ’yeni’ açılan kapıyı görmeyecek, kaçıracak ve verilen mesajları alamayacaktır.
Birde yaşadıklarıyla çok kederleniyorsa, isyana düşmesi kaçınılmazdır, böyle oluncada hem dünyada huzursuz olacaktır, hemde ahirette ebedi mutsuz kalacaktır.
-
Her adım, her nefes bizi ölüme yaklaştırmaktadır. Tevbe için yarını beklemek yerine, an’ın kıymetini bilelim, değerlendirelim derim. Cuma’lar da bir fırsattır, değerlendirmek gerekir.
Cumanız mübarek ... yaptığınız ve yapacağınız her şey hayırlı olması dileklerimle, dua edelim tüm "ruh"larımıza.,,,
___
....................................
hülya dostum,,,
öncelikle cuman mübarek ola.
ve allah razı olsun diyorum kaleminden, dahası yüreğinden.
saygımla.