YOK MU TAZE BİR BEYİN
Motor tam Üsküdar iskelesine yaklaşmak üzere… İnmek için yerimden kalkıp salondan motorun dışına çıkıyorum… Oh yine çok çabuk geldim bu motor sayesinde…Hiç değilse bu akşam koro çalışmasına tam vaktinde yetişirim diye düşünürken, arkamdan bir erkek sesi “Münire Hanım “ diye sesleniyor..Merakla başımı arkaya çeviriyorum.Ses tekrarlıyor merhabasını ve nasılsınız diyor…(İçimden 1 saniyeye kadar iyiydim de sen kimsin cümleleri hızla geçiyor) Gülümseyerek, Merhaba siz nasılsınız diyorum ama Allahım kimdi bu .. ? Nereden di acaba ? Şimdi size isminizle hitap eden birine kimdiniz demek ne kadar doğru olur…? Bu telefondaki bir ses olsaydı pardon kimle görüşüyorum demek doğal da yüz yüze geldiğiniz bir kimseye bunu sormak ayıp olur herhalde…
Bu durum ne kadar da sık gelmeye başladı başıma…Bazen beynimin hatırlama çabası içinde dumura uğrayacağını zannediyorum.
Geçenlerde aynı durum Fethi Paşa Korusunda yine başıma geldi…Kırk yaşını geçince yaşlılık alametleri başlıyor herhalde…
Kendi kendime yok kızım çok kişi tanır çok kişiyle diyalogun olursa işte sonuç bu diyorum.Herkesi de not almıyor defter gibi bu beyin denen organ…
Koruda arkadaşımla yemek yiyip,sohbet ederken, bir hanım yaklaştı geçen masamıza merhaba Münire Hanım görüşemedik ne zamandır nasılsınız, nasıl gidiyor çalışmalar,..Radyoda şarkılarınızı dinliyoruz ne güzel cümlelerini peşi sıra sıraladı, sıraladı da hoppala kimdi bu hanım yüzümde bir tebessüm içimden inşallah gülüşümün sahteliği belli olmuyor ne ayıp şey diye düşünmeden de duramıyorum
Bir –iki teşekkür cümlesinden sonra aklım sıra hanımın kim olduğunu anlamak için kendimce sorular soruyorum, bir yandan da yemek yediğimiz arkadaşıma bakıyorum hani o tanıdı mı acaba diye ondan ses yok hatta başını çevirmiş korudaki ağaçları seyrediyor.Hay Allahım !!! Siz neler yapıyorsunuz,nasıl gidiyor sizin çalışmalar diyorum yüzüme yapıştırdığım gülümsememle… Nasıl olsun işte çocuklar, okul,ev uğraşıyorum bugünde hava alalım diye buraya geldik diyor… Heh şimdi bul bakalım kimdi bu hanım…bir dernek de ,koroda olsa belki bir iki soruyla çıkaracağım da kim olduğunu böyle öldürseniz hatırlayamayacağım…Allahım niye hatırlamıyorum.Bir ortak nokta buldurtacak bir cümle söylese bari diye yüzüne bakıyorum ama nafile…
Bir iki beylik cümleden sonra kadıncağız iyi günler deyip ayrılıyor yanımdan.. Arkadaşıma kimdi bu sen hatırladın mı diyorum yine de bir ümit..
Aaaa şaka yapıyorsun herhalde sen tanımıyor musun diye soruyor…Kesin bir yerden ama inan çıkaramadım diyorum.Arkadaşımın şaşkınlığı daha da büyüyor..Belki seni birine benzetti karıştırdı diyor…Yok canım diyorum ismimle hitap etti,radyodan,çalışmalarımdan bahsetti… Vallahi ben hiç tanımıyorum diyor biraz da şaşkınca bakarak…
Haydi bakalım şimdi yol boyunca,gece evde düşün dur kimdi bu kadın diye…Başka işim yokmuş gibi…
İnsan evrende gördüğü her yüzü aklında tutamıyor ki, benim beyinde bu konuyla ilgili çiplerde bir eksilme olduğu kesin ama…
Bazen evde bir film seyrederken babam bize döner ve sorardı hatırladınız mı bu sanatçı kim, veya bu ses kimindi hatırladınız mı? Bazen hatırlar tabii canım işte bilmem kim veya şu filmdeki şu kahramanı seslendiren ses diye cevap verirdik..Bazen de babam yok, yok o filan kişi, şunu seslendiren adam veya kadın diye bizi düzeltirdi üstünde durmazdık bile..
Ama bu böyle bir şey değil ki karşınızda canlı biri sizinle sohbet etmek istiyor,sizi tanıyor,biliyor ama sizde karşı tarafı hatırlatan hiçbir emare yok…
Aynı durumu birkaç ay öncede yaşamıştım.yeni albüm çalışması yapan bir sanatçı dostumu ziyarete gitmiştim elimde yeni şarkılarımla çok güzel birkaç saat geçirmiş paylaşımlarda bulunmuştuk. Tam eve dönerken Bağlarbaşında inip de yürümek istedim biraz hareket olsun diye… ama sonra vazgeçip dolmuşa binmiştim ki ön koltukda oturan kişiye şoföre vermesi için ücretimi uzattığımda, dönen beyefendi ooo Münire Hanım merhaba nereye böyle diye sordu ısrarla benim yerime kendisi parayı vermeyi teklif etti. Tabiiki kabul etmedim artı yine aynı durum..Kim bilir beynimin hangi kıvrımlarına kaçıp saklanmış bir yüzdü bu!!!
Haydaaaaa.... Nasıl olur? Kimdi ki bu? Ben yine niye hatırlamıyorum? Ortak nokta mı? Bir saniye kimdi bu, ay kimdi bu? Niye bana böyle anlamlı anlamlı gülüyor? Bu tebessümdeki gizli mana da ne…
Birkaç sohbet cümlesinden sonra tam hatırladığıma emin olmamakla beraber.tanır gibi olmuştum..
Aslında keşke gerçekten unutmamız gerekenleri çabuk unutabilsek hayat içinde
Unutulmak değil ama, gerekli olanları unutmak beyin için süper bir armağan olmalı…
Yoksa beynimiz böyle kurgulandı da biz mi farkına varamıyoruz.
Mesela kalbimizi kıranları, içimizde yara bırakanları çarçabuk unutabilsek.Hafızamızda bir düğme olsa gerektiği an bassak ve silinip gitse Unuttum, bitti,gitti diyebilsek…
Ancak beynimiz hoş olmayan anları,anıları silerken acaba araya kalması gerekenler de mi karışıyor diye bir düşünce geçiyor ansızın aklımdan.
Keşke hepimizin dönem dönem hayata yeniden başlama gibi bir hakkı olsaymış mesela… Her insana 10-15 yılda bir taze beyin imkanı verilseymiş.
O sabah yatağımızdan kalktığımızda yeni bir yüz, yeni bir ruh ve beyin…(Abarttım biliyorum ama)
Herkesi yeniden yeni baştan tanıyabilsek..Güzel olurdu belki de..
Bir arkadaşım vardı her yılbaşında telefon defterini temize çekerdi…Niye uğraşıyorsun her seferinde derdim.. Şimdi anlıyorum niye olduğunu .
Zihni ve hayatı tazelerken tüm isim ve resimleri beyin denen bellekte yeniden yazmak gerekiyor belki de..
Ve bu süre için kendisini tanıyamayıp da samimiyetimden şüpheye düşenlerden peşinen özür diliyorum...
Unutkanlık deyin geçin en iyisi siz…
Münire Aksaray
]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.