- 1800 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SİVAS YOLLARINDA 4 EYLÜL
Sivas Kongresinde mandacılar,
İsmail Hami Bey, Kara Vasıf ve ötekiler,
Uzattılar ellerini
Okyanusların uzak bir yerinden,
Anadolu değirmenlerinde Teksas buğdaycıları
Karşılarında Reis Paşa
Saçları sarı,
Ve Askeri Tıbbiye talebesi Hikmet Bey
Ve arkadaşları
Katıksız emekçiler,
Tam istiklalciler
Uzattılar ellerini derinden
Sivas Sultanisi’nin pencelerinden
M.Kemal Palaoğlu
Hani bir türkü vardır. Sivas’ın yollarına..İşte 1919 Eylül’ ünde Sivas’ın yolları öyle tozlu öyle duman ki anlatılmaz. Ali Galipler,Mandacılar.. kimler yok ki bu tozlu yollarda,Amerika ve İngiliz mandacıları birbirleriyle yarıştalar.
İngilizler bu manda yarışında,kurdurdukları İngiliz Muhipler Cemiyeti ile bir yerlere kendilerini taşımaya çalışmaktaydılar.Bakmayın siz bu cemiyetin adının İngiliz Muhipler olmasına isterseniz bu cemiyetin içinde kimler var hep beraber bir bakalım
İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan ve şürayı saltanatta İngiliz mandasını savunan Hürriyet ve İtilaf Partisi Başkanı Emekli Albay Sadık Bey
Eski İçişleri Bakanı Memduh Paşa
Şehremini Cemil Paşa
Damat Ahmet Zülüfkül Paşa
Eski Ticaret ve Ziraat Bakanı Kamilzade Abdullah Bey
Beşinci Kolordu Kumandanı Hamdi Paşa
Ziraat bankası Müdürü Şevket Bey
Eski Danıştay Başkanı Sait Molla
Emekli Kurmay Albay Enver Bey
Eski Tahran Sefisi Sadrettin
Muharrir Abdullah Zülfü
Milli İktisat Bankası Müdürü Safiyettin
Umum Şirketler Komiseri Nebil Ziya
Gibi daha bir çok önemli yerlerde görev yapmış ve yapmakta olan insanlar hepsi de kurtuluşunu İngiliz mandasında bulmakta ve İngiliz iradesini sağlamak içinde İngilizler adına cemiyet kurup çalışmaktaydılar. İçlerinde ülkenin bütünlüğünü korumakla görevli kolordu kumandanlarının, albayların, hukukçuların, bankacıların ve gazete yazarlarının olması durumun nasıl zor vahim olduğunun önemli bir göstergesiydi. Bu insanlar kurdukları bu cemiyetle herkese ulaşmaya çalışıyorlardı. İstiklal Savaşı gazetesinin 29 Ağustos 1919 günlü nüshasında şöyle bir haber var.Bu haber durumun önemini anlama açısından çok ilginç bir örnek teşkil etmektedir " Son günlerde şehrimizde bazı kimseler kapı kapı dolaşarak vatandaşlardan manda lehine imza ve rey toplamaya başlamışlardır. Öğrendiğimize göre,nitelikleri anlaşılamayan bu kişiler çaldıkları her kapıda,duruma göre emeklilere şu kadar maaş verilecek,menfaatleriniz şöyle temin edilecek gibi boş vaadlerle halkı kandırmakta ve imza toplamaktadırlar.Birçok vatandaşın neye imza attığının farkında bile olmadığı anlaşılmaktadır. Hatta bazı evlerde tehditlerde savrulduğuve bu şekilde yabancı mandası lehinde rey toplandığı bildirilmiştir.Polis Müdürü Nurettin Bey,olaydan haberdar bulunduğunu konu ile ilgili tahkikat yapılacağını ilave etmiştir.Yalnız bu tahkikatın netice vermesi şüphelidir.Çünkü bütün bu faaliyektlerin gerisinde İngiltere ile Hürriyet İtilaf Partisi ve İngiliz Muhipler Cemiyeti bulunduğu anlaşılmaktadır."
22 Ağustos 1919 günü Sabah gazetesi’nin nüshasında şöyle bir haber var.’ Milli Birliği ancak İngiltere sağlayabilir’ evet bu sözler kime ait Bu sözler Damat Ferit e, yani İstanbul hükümetine ait.ve Damat Ferit sözlerine şöyle devam etmekte ’ Amerikan mandasının kabulü Türkiye’yi parçalayacaktır.Biz İngiliz Mandasını tercih ediyoruz.Ancak İngiltere,ikan dahilinde olan sınırlar içinde milli birliğimizi sağlayabilir ve ancak İngiltere bizi müskakbel tecavüzlerden koruyabilir’ İşteOsmanlı Padişahı ve Tüm İslamların halifesi Vahdettin’in resmi ağzı bu şekilde konuşmakta ve beyanat vermekteydi.
Vakit Gazetesi ’nin 25 Ağustos 1919 tarihli sayısında Ahmet Emin Bey Şöyle yazmaktaydı’ Türklerin iyi ve namuslu bir hükümet tesis etmeleri ve dünya yüzünde bir unsuru sükün tesis etmeleri için İngiltere’nin…… sağlam teminatına ihtiyaç vardır
İşte bu günlerde Mustafa Kemal ile Bekir Sami Bey arasında mandacılık konusunda önemli muhaberatlar oluyordu. Amerikan Mandasını savunan Bekir Sami Bey,Mustafa Kemaleiletilmek üzere 5. Kafkas Tümen kumandanı Arif Bey ’e şunları söylemekteydi. ’ İstiklal şayanı arzu ve tercihtir.Ancak tam istiklal istenirse ülkenin taksimi kati ve şüphesizdir.Şu konularda şeriat dairesinde Vilson’a ,Senato’ya ve Amerikan Kongresi’ne başvurulmasını’İleri sürer İleri sürülen bu konulara bir bakalım.
Adil bir hükümetin tesisi
Eğitim ve öğretimin yayşılması ve genelleştirilmesi
Din ve mezhep özgürlüğünün sağlanması
Gizli andlaşmaların kaldırılması
Bütün Osmanlı ülkesini kapsamak üzere Amerika hükümetinin mandaterliğimizi kabul eylemesi
Mustafa Kemal’in bunlara cevabı aynen şu şekildedir.
" Tam istiklal istemeye kalkışılırsa ülkemiz bir çok parçalara ayrılacaktır.Bu kati ve şüphesizdir" buyruluyor.Bu kanaatinin kaynağı nedir.
Ülke bütünlüğünhden,ülkenin bölünmezliği mi yoksa egemenlik haklarımı anlaşılacaktır?
….Adaletli bir hükümet kurulmasını Amerika’dan istemeye yer yoktur.yada adaletli bir hükümetin kurulması Amerikadan istenilince meşrutiyetin yürürlüğü sözde kalır.
Eğitim ve öğretimin genelleştirilmesinin anlamı nedir?.İlk aklımıza gelen yurdun her yerinde Amerikan okullarının açılmasıdır.Çünkü daha şimdiden yalnız Sivas’ta 25 kadar okul açmışlardır ki yalnız birinde 1500 kadar ermeni öğrenci vardır. Din ve mezhep özgürlüğünün sağlanması sözleri de mühimdir.Patrikane imtiyazları varken bunun fark ve manası nedir.?
Evet tüm bunlar olurken İzmir valisi İzzet EMBROS gazetesine şu beyanatı vermektedir." Kuvvacı çetelerin yakalanması için şiddetli emirler verilmiştir.Yakalananlar zincire vurulup buraya getirilecektir…Yüksek komiser Stergiades,genaral nieder vesair yunan subaylarının çalışması övgüye değerdir."
Bu arada, Amerikan Kız Mektebi Müdüresi Milis’e göre manda lehinde 14 sebep olduğunu belirterek Amerikan mandası için öğrencilere ve gazetelere beyanat vermekteydi.
Amerikan tahkik heyeti başkanı Dr Crayne Belediye başkanı ve şehir meclisi üyeleri ile görüşerek şöyle diyordu." Mandadan korkmayın.İstediğiniz zaman değiştirebilirsiniz"
Yahya kemal Bey ise zaman gazetesinde şöyle bağırıyordu " şimdi koca saltanatı bir mandaya mı değişeceğiz ?"
Sivas Sultanisi önemli konuşmalara tanık oluyordu. Mandacılar ve tam istiklalciler karşılıklı yaptıkları konuşmalarda düşüncelerini açıklıyorlardı. Toplantının açılması ile ilk sözü alan Bursa delegesi Ahmet Nuri Bey Sivas Sultanisini aydınlatan bir Eylül güneşi gibi konuşuyordu" Kendimizi bütün bütün aciz ve meskenet içinde kalmış görerek bizi kurtarın diye şuna buna yalvarmak gibi bir zillete bu millet tahammül edemez.Ya ölürüz ya istiklali tam sahibi oluruz"
Askeri Tıbbiyesi öğrencileri kendi aralarında Sivas Kongresine katılmak için iki delege seçmişlerdi.aralarında topladıkları para sadece bir arkadaşlarının Sivas’a gitmesine yetecek kadar dı. O zaman sadece Hikmetin gitmesine karar verdiler.Hikmet çok heycanlı ve ateşli bir tambağımsızlıkçıydı.Kongre sırasında Amerikan Mandacılığının şiddetli bir şekilde savunulmasına dayanamayarak Mustafa Kemal’e dönerek yüksek sesle şöyle diyordumurahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz ( lanet ederiz)
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle demiştir
" Arkadaşlar, gençliğe bakın; Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın butun ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır,’" diyerek Hikmet Bey’e donmüş ve "Evlat; müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamiz tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm!".
Mustafa Kemal’in bu sözleri üzerine Hikmet bey de yerinden fırlayarak: "Var ol Paşam!.." demiş ve Mustafa Kemal’in elini öpmüştür.
Mustafa Kemal’in şu sözleri Sivas Sultanisi’ nde kuvacıları sevince boğuyordu" Hayır efendiler manda yok.İstiklali-tam var" Bu sırada avcunun içinde genç Hikmet’in eli vardı
Uzun bir süre meclis gibi görev yapan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi Reisi ve arkadaşları Kayseri’den Mucura gelişlerinde, Mucur Nümüne-i Nezahat Kız Mektebi Başmuallimesi Servet Fikret Hanım Mustafa Kemali çiçeklerle karşılamış ve yazdığı şiiri küçük kızı Melihaya okutmuştur
Takdime şitap ettiğimiz şu çiçekler
Mahsul-ü gülüstanı vatandır,ne saadet.
Sana çiçekler getirdik Mustafa Kemal Paşa
Mucur köylerinden
Seyfeli,Yazıkınık’lı,Budak’lı çiçekler
Kökleri derinden
Al yeşil yaşmaklı çiçekler
Dağlarımızın en güzel yerlerinden
Bunlar son çiçeklerimiz
Son güzün son çiçekleri diye
Hoş geldin Heyet-i Temsiliye
İrfan Aksoy
BKK üyesi
Kaynakça: İstiklal Savaşı Gazetesi
M.Kemal Palaoğlu, Müdafaa-i Hukuk Saati
YORUMLAR
"...Sana çiçekler getirdik Mustafa Kemal Paşa
Mucur köylerinden
Seyfeli,Yazıkınık’lı,Budak’lı çiçekler
Kökleri derinden
Al yeşil yaşmaklı çiçekler
Dağlarımızın en güzel yerlerinden
Bunlar son çiçeklerimiz..."
Sevgi, dostluk hisleri ve aydınlık kişiliğinize hürmetle...
Çok bilgilendirici bir yazı okudum, yazıydı...
Göktürkmen tarafından 11/1/2009 10:18:18 AM zamanında düzenlenmiştir.