- 552 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Öküzün Altına Tavuk Koyuyorlar
ve diyorlar ki:
tavuğu öküz doğurdu!
neresinden tutarsın bu lafı?
dünyayı malı sayıp, malını har vurup harman savurma, çer çöp uzmanları sürekli mühendislik peşinde.
projeler...
stratejiler...
alıklığı çok olanın iniltisi zamanla senfoni değeri kazanabilir. bir ritim tutturulmuş ve hikayesi bile vardır çünkü.
yetmiş iki millet teşekküllü bir birleşmiş devletler ordusu senin yaşama alanının kıyısına gelmiş, otundan bokuna sana dayatmada ve demede ki:
ayrışın ulan!
kafası darıda aydıncık da diyor ki:
he lan! ayrışak...
demiyor ki: sizin olay ne iş? siz bunca ayrılıkta ne üzere birleştiniz ve neden burdasınız?
soloryumcun farklı telden çalıyor, hasat başı başı pişen başka bir ritimle dans ediyor.
köyünün yoncasına gözünü dikmiş ham humlayan bayrağı poposuna dikilmişlere pusup, bayrağına elli metre direk dikmiş; ama rüzgarda savrulmuş komşunun tavuğuna kükrüyorsun.
tavuk cemaatini anlatayım.
tavuklara yem atarsanız, hepsi birden yeme üşüşür. sonra koca yem yığınından biri bir tane darı kapar ve sürüden kopup koşmaya başlar. onun kaçtığını gören diğer tavuklar da darı yığınını bırakıp kaçanın peşinde koşarlar.
ortada koca yığın. tek tavuk yok yığınla ilgilenen.
kim ne ders alır bilmem; ama
sürü sürü doğup tepeleme yığın yığın ölenlere ne anlatsan dam üstünde saksağan öter tengri deyu deyu...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.