Patolojik Vicdanlar
Kumsal plajlarda güneşlenmek...
Çakıl taşlı plajlarda güneşlenmek...
Kumsal plajlar büyük talep ve geri dönülmez bir seçimdir...
Çakıl taşlı plajlar, içkiye daldığınızda yaz mevsiminde fantezi bolluğuna gider...
Şezlong olmadan uzanılırsa vücudu acıtır çakıl taşları...
Rahatsızlık verir değil mi?(!)
Kumsal plajların çokluğu, durum sıkıntısını ambargo edebilir...
Alakası şu ki, ayrıntılar tatilinizi sismik sarsıntılara uğratabilir...
Eğer sonuç farklı moda çıkmazlarına sürüklenirse;
En sağlıklısı, önümüzde ki yaz sezonunda kumsal plajlar...
Güneşin etkisinin en tesirli vakitlerinde, kurulmuş güneşliklerle güneş çarpması kaygıları yok olur...
Hararet, sürekli kuruyan damaklar ve terleme nöbetlerine çözüm, meşrubatlardır...
Günümüzün para yılkılarına cümleyi paragraf yapan güzeller de gecelere şehvet madeni olur, roller de sıcak tebessümler ile yaz sabahına olan çatık kaşlarınızı yumuşatırlar...
Portatif aşklar bulunur...
Pratiğe dökülür, Detayın hükmü umur dışıdır...
Kaderin hükmü büyük bahane...
Ya kaderin ikazı ?
Güneşin altında orak sallamak...
Keyfin bağı çözülür...
Öğle sıcaklığına sözleşme imzalanır...
Ter, teni istila eder...
Bitkin kalışlar, gizemli ruh görünmezliği...
Toprağın acı ufuklarıdır, emeğin karşılıksızlığı...
Yamaçlar ve sarp kayalıklar eziyet yankılar...
Gün saatliği, göklere kadar uzanan ter kokusunu dağıtır...
Yüksek dağlara hayalin helalliği uğrar...
Şehirler haramın küf tutmuş vakti...
Şehirlerde insan imacılıkla, zorba mimiklerle para kazanır...
Bu yüzdendir dağlara hayalin haramlılığının uğramaması...
Ya haramın itibarı?
Kış mevsimi bencil metne dayanır...
Merhametin özünü patolojik sarsar...
Kar ve yağmur şehirde sergi gibidir...
Düşüncelerde hobi, profillerde kahve keyfi...
Mayası kokmuştur vicdanın...
Gözyaşı haneleri kurumuş...
Ağlamak nostalji...
Evler sıcaklığın hâl deminde...
Ayazın tesiri pencere dışı...
Eller, yüzler, ayaklar kış ayını tatmaz...
Keyfin hitabı canlı canlı...
Çayın tadı damak iliklerinde...
Ya vicdanın sunumu?
Odun ateşinde demlenen çayın tadı...
Yahut çalı çırpı toplanarak yakılan ateşte demlenen çay...
Ayaz ve zemheri gecelerinde sobalarda yanan odun, evin tüm odalarını sıcaklığın hâl demine vermez...
Lakin;
Odun ateşinde demlenen çay, yüreklere ısının diyarlarında hükümdarlık verir...
Hain ciğerlerin safsatalarından uzak tutar...
Koray Demirkılıç ’’_Ben İnsan Değilim_’’