Kızsal muhabbetler(24).........
Soru:Üç kişilik bir masaya iki baba ve iki oğul dört kişi oturmakta bu nasıl olur?
Leyla:Aman Şebnem bu dandik soruları nerden buluyosun?
Şebnem:Yaaa dandikmiş çöz o halde bayan çok bilmiş.
Leyla:Cevap:Dede,baba,oğul.Böylece iki baba ,iki oğul oluyo.Soruyu başka tarafından soruyosun.Dört kişi oturuyo diyince kafa karışıyo.
Şebnem:Aman iyi.Şimdi söyle neyin var senin?
Leyla:Bişeyim yok nerden çıkarıyosun uydurma.
Şebnem:Ne zaman ters bir durum olsa kızgın cevaplar veriyosun.
Leyla:Bu Vedat kendini bir halt sanıyo.Haftanın dört günü sağlık ocağında çalışıyo ya beyimizin vakti yokmuş pek ,ama her dakikası benimle geçsin istiyomuş,sağlık ocağına gidecekmişim öğle yemeğini beraber yiyecekmişiz.Denyo, doktor ya, kendini bir halt zannetmeye başladı.
Şebnem:Leyla eminim sen gene abartıyosundur
Leyla:Ya yok Şebnem neydi o ilk bikaç gün yoluma kul olmalar ,sensiz yaşayamam Leylalar ,şimdi bir u dönüşü işte.İstemiyorum onu hayatımda.İki güne değişti.Kabul etmeyip süründürseydim kara sevdaya dönerdi aşkı.Vuslat aşkı öldürüyor.
Şebnem:Leyla şu abartma huyundan vazgeç ,çocuk seni daha fazla görmek istemiş gene yaranamamış.Hafta yedi gün. Dört günü çalışıyorum hiç görüşemeyiz de diyebilirdi.Yapma lütfen.
Leyla:Şebnem anlamıyosun beni.
Şebnem Leylanın yosun tutmaya hazırlanan gözlerine kederle baktı neden ağlıyacak ki bu kız şimdi?
Şebnem:Leyla anlat o zaman anlatmadan anlayamam.
Leyla:Ben kimseyle olamam.Yürümeyecek.Bitecek.Yapamam.
Şebnem:Canım nolursun ya böyle söyleme.Şartlandırmışsın kendini.Niye bitsin?
Leyla:Benimle evlenmek istiyo.Tut ki evlendik ben ona kadınlık yapamam.
Şebnem:Nee güldürme beni sen mi?Cinsellik hakkında bilgin, yaşamadığın halde benden fazla.Ben yaşıyorum senin kadar bilmiyorum.
Leyla:Bilmekle yapmak aynı şey mi?
Şebnem bir terslik olduğunu sezmişti bu kızın hayatında bir sır var.Leyla ağlama krizine girdi.
Leyla:Çocukluğumu hatırlamıyorum ben.Şebnem bu nasıl olur yani bir insan çocukluğunu nasıl hatırlamaz.
Şebnem ne alakası olduğunu bilmiyordu.Tam konuşacakken Leyla susturdu.
Leyla:On iki yaşındaydım amcam bizde kalıyordu.O yirmi yaşlarda bir delikanlı bense daha çocuk.Göğüslerim yeni açan bir gonca gibi minicik.Bir gün evde kimseler yoktu.Amcam geldi eve.Ben koştum boynuna sarıldım.
-Hoşgeldin amcaaa.
Leyla bir saniye durmaksızın ağlıyor,hiç susmuyordu.Bir yandan da anlatmaya devam etmeye çalışıyordu.Yıllardır içinde sakladığı sır açığa çıkmıştı.Ya bugün anlatırdı ya da sonsuza kadar anlatamazdı.
-Sonra ne oldu Şebnem biliyor musun?
Şebnem bilmek istemiyordu.Duydukları karşısıda donup kalmıştı.Bir kalp bu acıyı nasıl taşırdı ,üstelik öz amcası.
Leyla:Bana sarıldı ve yatağa götürdü üzerimde bir elbise vardı elbisenin altından elini soktu.Altında ezilmek üzereydim.Yüzünden terler akıyordu gözleri amcamın gözleri değildi.Diğer eliyle göğsümü sıkıyordu,canım çok yanmıştı.
-Amca napıyosunnn dur amca nolur diye bağırdım.
Şebnem:Bitanem sana bişey mi yaptı?
Leyla şimdi hiç ağlamıyo gözleri bir noktaya sabit.Zamanda bir anı tanımlamaya çalışır gibi.Donuk bakan gözlerini kaldırdı.
Leyla:Bişey yapmadı.Hayatımı mahvetmek dışında, hiçbişey yapmadı.Isırdım onu.
-Amca yapma diye öyle bir bağırdım ki kendine geldi.Kalktı üzerimden,hiçbişey söylemeden çekti gitti.Ben kafayı yemiş gibiydim.Ne yaptım biliyo musun? Yatağa girdim,yorganı başıma çektim.Uyudum.Uyandığımda bişey hatırlamıyordum.Düşün Şebnem zihnim beni korudu unuttum herşeyi.
-Unuttun mu?
-Evet.Unuttum.Yıllar sonra bir film izledim kız tecavüze uğruyordu işte o an hatırladım.Durduk yere, birden bire.Her şeyi ama herşeyi hatırladım, ter kokosunu bile.
Şebnem ne diyeceğini şaşırmıştı nasıl olabilirdi bu nasıl nasıllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll?
Tüm bunlar olurken Devrim Yılmaz Güneyi anlatan bir kitap okumakta:
’’Düşünmeden hiç bir insanın herhangi bişey yapabilmesine imkan yoktur.Ben sadece düşündürmek istiyorum’’(Yılmaz Güney)
Devrim:Ulan adamın hasıymışsın da bilemedik kıymetini,mide kanserinden ölüp gittin işte.Üstelikte vatanından ötelerde.
Devrim,sevgilisi Şebneme mesaj çekmekte şuan:
-Hatunum Yılmaz Güney eşi Nebahat Çehrenin bindiği trenin önünü kesmiş arabasıyla.Makiniste:Emaneti almaya geldim demiş.Ben de ananın yolunu kesssem desem o benim olmaz mı gülüm?
Saat 16.52
Mesaj gönderildi.
Devrim okumaya devam ediyor.’’Bir gün ’’şiiri güzel şiir vesselam:
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu
Hele taşıyorsa içinde
Bu insanca sevgiyi
Güzel günler
Zorlu duraklardan geçer sevdiğim
Damla damla birikiyor insan
Damla damla sevgili
Bir gün akıp gideceğiz hayata
Duvarlar yıkılacak
Açılacak bütün kapılar bilesin
Benim yüreğim sensin şimdi
Seni vurur durur
-Vay canına güzel ya heyt be ne adamsın ya.
Devrim telefonu aldı eline:
Güzel günler ,zorlu duraklardan geçer sevdiğim diyor Yılmaz abimiz
Biz de bu zorlu durakları beraber aşacağız kadınım oldun karım da olacaksın.
BENİM YÜREĞİM SENSİN ŞİMDİ.Seni vurur durur.
YORUMLAR
harikasın şükran hoş bi anlatımın var olayları sırf hikayelerini okumak için üye oldum siteye
leylanın yaşadığı dayanılmaz bir acı olsa gerek...ensest istismar sonucu içine attığı bu sancıyı kendinden bile gizlemeye çaba göstermiş ve bu dayanılmaz acıyı,şok'u yıllarca ruhunda barındırmış... belkide bu yüzden bu denli kuvvetli görünüp ama aslında içinde ne denli büyük bir fırtınayı bastırmaya çalışarak yok saymış yaşadığı korkunç gerçeği...
kuvvetli bir karekter leyla...içini açtı ve iyi oldu.paylaşmak rahatlatacak belkide onu.ve çevresinde onu dinleyecek ve anlamaya çalışacak akıllı bireyler var..
tüm dünyada var olan toplumsal bir çirkin gerçek bu ensest ilişki...leyla kendini amca dediği insan kılıklı hayvandan kurtarabilmiş en azından ama ya kurtulamayan nice çocuklar...
hikaye çok acı..okurken bile yaktı...
kutlarım sevgili Şükran...
Off inanılmaz bir olay Leyla'nın yaşadığı. Aslında ailelerin çoğunlupunda yaşanıyor bu ensest ilişkiler ve cinsel tacizler ve sonrasında her şey kalıyor YEN içinde. Ya sonra. İşte Leyla en gübük örnek. Mahvolmuş bir gelecek, güvensiz bir genç kız, sevgilere bile kuşku ile bakan gözler
Bunlar ne zaman bitecek sevgili Şükran hanım. Ne zaman bu hayvanların kökü kazınacak. Hani bir söz vardır" BABANA BİLE GÜVENME" galiba buz söz her birimizin sonunu getiriyor ne dersiniz.
Yılmaz GÜNEY'İ bile görebilecek duruma gelemedim inanın. Leyle'nın başına geleni okuyunca.
En derin yaralardan birine basmışsınız parmak. Sevgiler yüreğinize.