KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 3857 Okunma
- 19 Yorum
- 5 Beğeni
BANA DİLİNDE VE DİNİNDE DUA ET...
"Bana senin dilinde ve dininde dua et!.."
Bu cümle zaman zaman aklıma gelir. Beynimin bir köşesine kazınıp yerleşmiş çıkmıyor, silinmiyor.
Hiç düşündünüz hem kendiniz hem de başkaları ve hatta sizin dininizden olmayanlar için dualar ne kadar önemlidir. Hayatınızda yer tutan dualar ne zaman lazımdır? Beklentiniz nedir dualardan, ya da dua ettiğinizde neler değişir yaşantınızda ve nelerin değişmesini istersiniz...
Aslında hepimiz bir insan ve kul olarak yaptığımız az ya da çok dualarımız vardır muhakkak. Hatta isteriz ki yaptığımız dualar hemen neticesine ve yerine ulaşsın da şu gönlümüzden geçen şeylerin vuslatına erelim.
Duaların her insan gibi benim için de yeri şüphesiz çok onemlidir. İtiraf edebilirim ki hayatımın, düşüncelerimin ve hatta sabah kalktığım an güne başlangıcımın temelidir.
Hırıstiyan dinine mensup ya da bir hıristiyan gibi yaşamış birinin benden son nefesinde dua istemesini hâlâ bugünkü gibi yüreğim sızlayarak içimde hissetmekteyim.
Sözünü ettiğim kişi benim işim gereği, hasta-hemşire ilişkisinde olan bir insan olsa da zaman içinde bu biraz da kendini samimiyete, birbirimizi tanımaya kapı aralamış karşılıklı sevgimiz güvene bırakmıştı kendini. Hastam (N.vd B.) 100 yaşını 19 gün geçmiş güzel huyları olan bir insandı. Oturuşu dik ,kararlı, sözünü esirgemezdi. Kadın olmasına rağmen herkes ona general ismini takmıştı. Bana göre tatlı sertti.
İki günlük bir izinden sonra akşam nöbetini devralmak için servise geldiğimde mesai arkadaşlarımdan ve raporlardan hastamın ölüm döşeğinde son anlarının mücadelesinde olduğunu öğrendim.
Hasta odasına girdiğimde her zamanki gibi selam verdim. Biliyordum ki o benim sesimi ta uzaktan, koridorun başında olsa bile tanırdı. Hastam başını bile çeviremedi, önünde durdum, elini tuttum, beni gözleriyle takip ederek selam verdi. Zor duyulur bir sesle, “Geldin mi” diyerek zorla bir şeyler mırıldanmaya çalıştı. Ne söylediğini, anlamak için kendisine en yakın mesafede yaklaşıp kulak verdim… “Bana senin dilinde ve dininde dua et!..” Şaşırmış ama bir o kadar da duygulanıp sevinmiştim. Hemen yanına oturup bir elim elinde diğeri alnında olmak üzere aklıma gelen duaları onun duyabileceği şekilde hafif bir sesle okuyunca yorulmuş derin bir uykuya dalmıştı. Ertesi gün yine akşam nöbetimde servise gelince onun hâlâ yaşadığını bildirdiler. Nöbet teslimini devralmadan hemen yanına gittim. Hissediyor ve biliyordum ki o beni bekliyordu. Sessizce başucuna oturdum. Geldiğimi anlaması için selamlayıp “Ben geldim” dedim ve yine aynı şekilde dualarımı edip, biraz okşayıp ’’ Şimdi dinlen uyumaya çalış, ben buralarda, seninleyim’’ dedim. Gözlerini bile zor açıyordu. Yüzünde derin bir huşu ve memnuniyetle beraber bir güzellik vardı.
Servis kuralımız gereği Palyatif bakımın son aşamasında on beş dakikada bir hastaya dönüp bakarız. Ben on beş dakikayı beklemeden sürekli odasına girip çıktım. Çok sürmemiş daha 2 saat aradan geçmeden hastam vefat etmişti. Bu arada sık sık yanına gidişimle ona varlığımı hissettirmiştim.
Hastamın naaşı için gerekli işlemleri yapıp morga kaldırılması için geçen zamanda hep yanında olup onu kapıya kadar uğurlamıştım. Geride çok fazla aile bireyleri yok ama eşi dostu çoktu. Fransa’da yaşayan küçük yeğeni geldiğinde cenaze töreninde onun vasiyeti üzerine aile bireyi olarak yanlarında yer almıştım.
Hissediyordum ki yine o benden güç alarak, güven içinde son nefesini vermişti. Dualarımla son görevimde bile onunlaydım, onu yalnız bırakmamıştım. Belki de ben bir sebeptim onun için, bilemiyorum ve ‘’Takdir Yüce Allah’ın” demekteyim.
Şimdi ne mi oldu? Rahmet pınarlarından topladığım duaları onun adını da anarak her daim gönderiyorum. Mayıs’ın 19’u onun ölüm yıldönümü ve o gün yüzüm ona dönük durur. Arkasından yaptığım duaları ise Mevlâ’m kabul eder inşallah...
Nezahat YILDIZ KAYA
13 Ekim 2009 Salı
YORUMLAR
Yüreğinize sağlık...
Dua ile...
İnsanlık dolu harika bir yazıydı. Umarım ve dilerim ki günün yazısı seçilir de daha fazla okuyucuya ulaşır. Siyasetin edebiyatımızı dahi kirlettiği ve maalesef ben de dahil pek çoğumuzun bu kirliliğe bulaştığı bu toz toprak içindeki günlerde yazınız çölde yağmur bekleyen insanın üzerine yağan yağmur gibiydi.
Selam ve saygılar.
Yazıyı çok beğendim ama Allah rahmet eylesin o kadının sözü ,yazınızın başlığı başlı başına bir roman, bir şiir di
Dua manevi silahtır, dua gelecek müsibetlere perde olur. Birbirimize dua etmeliyiz. Komşumuza, arkadaşımıza, ana babamıza, cümle mazlumlara ve insanlığa dua etmeliyiz. Efendimiz, (sav) Günahsız bir ağızla dua edin buyurduğunda: Sahabe (ra) nasıl olur Ya Resulullah deyince Efendimiz(sav) Sen kardeşine,kardeşin sana dua etsin.Senin işlediğin günahı o işlemedi. Onun işlediği günahı sen işlemedin. Böyle yaparsanız günahsız bir ağızla dua etmiş olursunuz ve duanız kabul olur. Buyurmuş. Yazınız içerik olarak ve verdiği mesaj bakımından çok etkileyici. Tebrik ediyorum. İstifade ettik efendim. Dualarınız kabul işleriniz makbul olsun. Selam ve dua.
"Rahmet pınarlarından topladığım duaları onun adını da anarak gönderiyorum. Mevlâm kabul eder inşallah..."
Amin sayın hocam.
Hastanızın toprağı bol olsun.
Şiir de bir usta olmanızda belli ki bu içli, narin ve naif tabiatınızın yeri önem arz ediyor.
Yüreğiniz, emeğiniz ve kaleminiz daim olsun.
Saygı ve selamlarımla.
Değerli Kalem Bu Güzel anlamlı Yazınızı Okuduğumda Sizin Nekadar Yüce Bır Insan OlduĞunuzu Öğrendım.... İşte Bu Dinlerimiz Aslına bakarsan Hep Aynı Sadece İbadet Edişlerimiz Ve PEygamberlerimiz Ayrı.... Her İnancında Bİr Peygamberleri Olduğuna Göre Hepimizi Yaradanda Bir ALLAHTIR... Hepimizde ETDEN KEMİKTEN OLDUĞUMUZA GÖRE HEPİMİZ İNSANIZ... BU Yazınıza SAYGIMLA EĞİLİYORUM...... Saygımdasınız...Saygımla...
Ettiğin her dua derdine deva hastalığına şifa gözüne nur gönlüne huzur geçmişlerine rahmet evine bereket getirsin
Gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar Gülller açsın mutlulukla yüreginde dileklerimle Eline yüregine kalemine saglık
KALEMİN DAİM YAZILARIN BAKİ OLSUN
TEBRİKLER SAYGILAR ALKIŞLAR
bu gün okuduğum en güzel metinlerden biri... kaleminiza sağlık
Allah'a yakarışın dili ortaktır..sözcükler farklı olsa da.
Güzel anlatım...Kutladım selamlar
Nazahat hanım bu duyarlılığınızı içtenlikle kutlarım ben duaya çok inanırım bende bir ağır hastalık taşıyorum
Dokturum hayret etti besti hanım sen daha bu hastalıktan ölmessin diyor muhallemizin iki yaşlı kadını
Cami kapısında bir dua ettiler bana ösözler beni okadar teselli etti ki birde ömürlerinden verdiler biz yaşamak
istemiyoruz allahım bizim ömrumüzü bu geline ver dediler birde korkuyorum ya çok yaşarsam ah güzel kardeşim
Hayatımı roman yazsalar inanmazlar gerçekçi olmaz bezemişler derle daim ol kardeşim işlerin de başarilar dilerim
Saygılarımla
Başlık eleştiri yaz.. Şeklinde ama, eleştiri yapmayacağım, gerek de duymuyorum.
Ne kadar güzel bir talep, "bana kendi dininde ve dilinde dua et" seni kabul etmiş, seni sarmış, sen kim olursan ol, neye inanırsan inan, inancını sevmiş. Çünki sen(kalbin) güzelsin ve inancın güzeldir. Bana dua edilsin de, ister ateşe tapan dua etsin, ister Allah cc ye... Demekki beni seviyor benden için iyi dileklerde bulunuyor. Ne mutlu iyilik edene, ne mutlu iyilik bulana. Bir insan, bir hekim, ve bir müslüman olarak gurur duydum sizinle.
Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var Diyor Rabbimiz.Bu ayet mealini düşündürdü bana.Selam.
güzel bir tema duyarlı yüreklere xselam olsun..bende bir kaç ay evvelş bir hastanede bir amcanın cenazesini morga taşıma işinde yardımcı olmuştum...birkaç saat önce yaşıyordu...bizim hastayı çok beklettiler meğerse içerde acil hastaya müdahele yapılıyormuş...en güzel çalışmalkara yapılan insanlık yerde kalmaz inşallah ddeğer bulacaktır...saygılarımla..
Çok duygulandım gerçekten. Dualarının hürmetine kavuşur inşallah.
Gönlüne sağlık, sevgilerimle
Bu güzel sağlıkçıya diyeceğim tek söz eline,diline ve kalemine sağlık.
guzel yazi kutlarimda her halk kendi dilinde ne dua ne turku söyluyor kendi anna dilimde bilseydim bu yorumu kürtce yazar ve kürtce duva ederdim ama ne yazik yasaklar dileri öcü olarak göruyor hala gunumuzde eyvallah
ilk yorum benden gelsin tebrikler dua ile
kaleminiz daim olsun
