BABA ÖZLEMİ 10
BABA ÖZLEMİ 10
“Nerde olsun, o da burada, bazen buraya beni görmeye geliyor”
“Neden hastaneden çıktınız”
“Doktor taburcu etti, sizin imkânlarımız daha iyi, bir hastaneye yat dedi ama bizim gücümüz yok tu biliyorsun. Başka hastaneye gittik, orada da fazla kalamadık. Gün geçtikçe hastalığım arttı. ALLAH yardımcı olanlardan razı olsun, beni buraya getirdiler. Şimdi iyiyim iyi olmaya çalışıyorum. Sağ olsun Doktorlar çok iyi bakıyor “
Kader,
“ O benim eniştem olacak, bakın buda ablam”
Ablası biraz şaşırmıştı, adam ona hiç yabancı gelmiyordu ama kime benzeteceğine karar veremedi. Çünkü çok zayıf ve çökmüştü. Onlar böyle konuşurken içeriye zayıf bir çocuk girdi, içerisini kalabalık görünce çıkmak istedi.
Babası görmüştü “ Mehmet” dedi.
Kader hızla geri döndü kapıdan çıkmak üzere olan çocuğa seslendi “ Mehmet” genç çocuk geri döndü.
Kader yanına gelmişti bile.
“Allah’ım sana çok şükür, sizi buldum diye çocuğa sarıldı”
Zavallı çocuk ne yapacağını şaşırmıştı “ Kader” dedi.
Kader kendini tutamamış ağlıyordu. sonra çocuğa döndü “ Nerdesiniz, niye beni aramadın” dedi.
Çocuk çok mahcup “Hastaneye bir iki geldim ama siz yoktunuz” dedi.
“Peki, dükkânı öğrendin, oraya niye gelmedin, beni sormadın”
“Oraya da gittim ama başka birileri vardı, bizim gittiğimiz zamanki hanım yoktu. Karşı tarafa geçince bir daha gelemedim”
“Peki, şimdi nerdesin, ne yapıyorsun”
Genç çocuk başını eğdi “ hiç kalacak yerim yok” gibi işaret etti belli babası bilmesin istiyordu.
“Ben idare ediyorum” dedi.
fazla konuşmak istemedi, sonra babasına döndü “Nasılsın baba “dedi
Elinde küçük bir paket vardı belli bir şey getirmişti. Nereye koyacağını bilemedi birden. Sonra komidinin üzerene koydu.
Babasına sarılıp öptü. Doktorlara döndü “ özür dilerim” dedi.
Kader,
“Bak bu benim ablam, bu da eniştem. artık sizi bırakmayacağım, bu güne kadar çok acı çektim. sizi hiç unutmadım. sonra bize müsaade eder misiniz Mehmet’le konuşacağım”
“Tabi, bizde gidelim. hoşça kalın” dedi ablası bu adama bir başka duygu besledi elinde olmadan.
“Ben bunu nereden tanıyorum” diye düşünüyordu.
Kader Mehmet’i kantine götürdü. gencin üstü başı yine perişandı. Masaya oturunca Kader “aç mısın? Yemek yiyelim”
Mehmet bir şey demedi, belli açtı. Kader, garsona karınlarını doyuracak bir şeyler söyledi.
“Evet, anlat bakalım neler yapıyorsun, nerde kalıyorsun? Ben sana iş ayarlayacaktım izinizi kaybettim. Nasıl üzüldüğümü anlatamam”
Mehmet, yarı mahcup bir şekilde,
“Kalacak yerim yok, orada burada köprü altında kalıyorum. İş bulamıyorum kimseleri tanımıyorum bu tarafta”
Kader genç çocuğa iyice baktı, çok zayıftı, gözleri çökmüş eli yüzü kap kara olmuştu. Kim bilir ne zaman banyo yapmıştı. Kesin kara vermişti artık onu bırakmayacaktı. Yemeklerini yiyip kalktılar. ablası ile eniştesini buldu.
Mehmet’ e “ sen babanın yanına git, biz seni burada bekliyoruz, buraya gelirsin sonra”
Belli onun yanında konuşmak istemiyordu.
Kader,
“ Bakın, aylardır onları düşünmekten uykularım kaçtı. Şimdi buldum, bir daha kaybetmek istemiyorum. bu çocuk köprü altında yatıyormuş, onu bırakmayacağım, bana yardım edin bir çözüm bulalım” dedi.
Abla ve enişte şaşkındılar. “ neden” diye sordular Kader’e
“Bilmiyorum” dedi Kader. “Onları kendime çok yakın hissediyorum, sanki kendimden bir parça, ne olur bana yardım edin. Artık bu çocuğu sokağa bırakmayacağım. Siz isterseniz kabul etmeyin, ben onunla bir oda tutar otururum”
Eniştesi güldü “ kız aşık mı oldun yoksa çocuk senden küçük duruyor”
Kader,
“Bu aşk başka enişte. Bu aşkı kardeş aşkı de, bu aşkı baba aşkı de. Nasıl bir duygu bilmiyorum. Bildiğim bir tek şey varsa oda artık onlarsız yaşayamam. Ne diyorsunuz büyük babamla konuşacağım siz yardım etmezseniz”
“Dur bakalım, acele etme bir çare buluruz. Babası şimdilik burada kalıyor. tedavisi yapılsın iyi beslensin” dedi eniştesi.
“ Ne olur, iyi bakın ona”
“Peki, Mehmet” dedi ablası.
”Onu bu gece eve götüreceğim. Banyo yapmalı, kim bilir ne zaman yıkandı. Çok perişan”
“ Tamam, ama huyunu suyunu bilmiyoruz, hırsız mı, uğursuz mu, nasıl eve alırsın”
“ Ben kefilim deneyeceğiz. Enişteme bir yardımcı lazım değil mi” dedi Kader.
“Hiç duymadım” dedi ablası.
“ Ben biliyorum, onların çocukları yok bu olsa ne olur”
Eniştesi güldü “deli kız” dedi. Sonra karar aldılar, bu gece hep beraber gideceklerdi.
Kader “ Bu çocuk evde temizlenmez, onu hamama götürmek lazım, kim götürecek”
Enişte güldü “Senin hatırın için ben götüreyim”