KARANLIĞIN ARDINDAKİ SESSİZLİK
Koca bir gün tüm canlılara sabahın aydınlanan yüzüyle günaydın derken, etrafta herkes kendince bir telaş içinde; kimi canlar akşama evlerine kuru bir lokma ekmek götürebilmek için koşuşturuyorlar, kimi canlarsa gün boyu çıkan yenilikleri yakalayabilmenin peşinde.
Örneğin; bir ay önce satın aldığı cep telefonunun ; - bir üst modeli çıkmış nasıldır acep?sorusunun cevabını arıyor…
Ey hayat nedir bu yaman çelişki, nedendir böylesi pervasız düşünceler…Bizler ezelinden mi böyleydik yahut yükseklere olan özentilerimiz mi bizleri bu hallere getirdi?
Vicdan ve merhamet duygularımıza ne oldu? Sorunumuz yalnız yükseklere olan düşkünlüğümüz değil, yanı başımızdaki komşularımızı da unuttuk,selam sabahlarımız yok oldu…
Elbette ki hayatın getirdiği kendimizce telaşlarımız var ancak eski zamanlarda teknolojinin bu derece sağladığı avantajlar olmamasına ve işlerin daha yoğun olmasına rağmen muhabbetler samimi,insanlar birbirlerinden haberdar ve sıkıntılara toplumca birlikte çözümler arıyorlarmış.
Peki ya yeni nesil yani bizler nereye gidiyoruz?Artık öyle bir hal aldık ki karşımızdakine bir tebessümde bulunmak bile ağır gelir oldu.Neden bu kadar duyarsız olduk? Bunu kendimize zaman zaman soruyormuyuz?yoksa bananelerle geçiştiriyormuyuz…
Bizler ne için varız?
-Yalnız kendimiz için. Olmamalı bu sorunun cevabı.
İster Paşa olalım ister Cumhurbaşkanı ne kadar şan şöhret sahibi olsakta üst makamlara gelsekte, insani değerlerimizi kaybetmeden yaşamayı bilmeliyiz hayatta.Maddi zenginlikten önce gönül zenginliğimizi arttıralım.Çünkü bizler insanız , diğer canlılardan farklıyız. Bu farkı çevremize olan duyarlılıklarımızla hissettirmeliyiz. Düşenin ardından konuşmayı değil, düşküne yardım eli uzatmayı bilelim.
Değerli şairimiz Yunus Emre’nin de söylediği gibi ‘’sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz’’.Bizlere kalacak olan yalnız yaptığımız iyilikler olacak.Karanlığın ardındaki, bilinmeyen sessizlikteki çığlıklara kulak verelim .Ben inanıyorum ki bilmediğimiz ya da bilipte kaygısızca es geçtiğimiz muhtaç sesleri duyacağız.Onlara hayatın yaşanılası güzel yanlarının var olduğunu göstereceğiz…
Dilerim bir gün güzel ülkemin tüm insanları,karanlığın ardından aydınlanan her yeni güne umutla başlayacak…
Sevgiyle kalın...Seda