- 815 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
RUH TEMİZLİĞİ ÇEVRE TEMİZLİĞİ İLE DOĞRU ORANTILIDIR
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
RUH TEMİZLİĞİ ÇEVRE TEMİZLİĞİ İLE DOĞRU ORANTILIDIR
İnsanın ruhu temiz ise; kalbi de, kavli de pırıl pırıldır.
Kalp temizliği, ruh temizliği ile doğru orantılıdır. Kalbinde fesatlık olan birisininn temiz olması mümkün değildir.
Ruhu temiz olan insan; "İyi insandır."...
İyi insan; her zaman iyilikten, güzellikten, hizmetten yanadır.
Ruh temziliği; yüzün maskesizliğinin ve kalbin berraklığının göstergesidir.
Her insanın ruhu temiz olmaz.
Gece ayrı, gündüz ayrı vazifeler ifa etmektedir. Hiç bir zaman gece ile gündüz bir olmaz.
Geceler; hem sessiz hem de ıssız ve karanlık olur. Gündüzler ise aydınlıktır.
Ruhu temiz olanın her anı, her nefesi aydınlık olur.
Hangimize ayrı ayrı; "İyi insan mısın?" Diye sorsalar. Hepimiz; "Evet" Cevabını veririz.
İyi insan olmayan şahıs; çevreye verdiği zarar ile kendini belli eder.
O halde; gelin sizlerle çevreyi bir dolaşalım.
Kordondan yola çıkalım. Birkaç arkadaş; Karagözler’e doğru, birkaç arkadaş; Çalış’a doğru, birkaç arkadaş; Kesikkapı’ya doğru, birkaç arkadaş da; Patlangıç’a ve Çatalarık’a doğru yürüyelim. Bir günümüzü buna ayırlarım. Kabristanları da dolaşalım.
Sabahın yedisinde yürüyüşe çıktığımızı varsayalım.
Çalış’a giderken ikici yürüyüş bandının son bulduğu yerden ilerliyoruz. Sahil boyundan plaja doğru giderken; birdenbire burunumuza "Kesif." Bir koku geliyor. Burnumuzu tutarak yürümeye çalışıyoruz. Sazlıkların arası moloz yığınları ile dolu. Her yeri pirlik götürüyor. Yürüyüşümüz esnasında yanımızda; sivil toplum kuruluşlarından, kamu kuruluşlarının yöneticileri ve personelinden, meslek odalarından arkadaşlar var. Her insan birbirinin yüzüne bakıyor. Kimse konuşmuyor.
Sazlıkların arasına bakınıyoruz. Pislik adına, çöp adına ne ararsanız buralarda; görmek de, bulmak da mümkün.
Hemen otuz adım ötemizde "Kazıkların üstüne oturtularak (Çok ilginçtir, üstten kazıklar asla görünmez, ama altta; görmediğimiz, göremediğimiz bir yerlerde kazıklar mevcut, su üstüne dolgular yapılmış, kazıklar çakılmış, binayı kazığa oturtmuşlar, iki kurumumuzu yan yana ikiz kardeş yapmışlar.) yapılmış olan; Devlet Hastanesi ile Adliye Sarayı bütün ihtişamı ile tam karşımızda durmakta... Sağlığımızın ve güvende olmamızın; olmazsa olmazı olan iki kurumumuzun otuz adım ötesi "Potansiyel kolera." dağıtım tesisi sanki...
O binaları kazıklara kim oturtmuş onu ben bilmem. Bulunduğumuz yerin "Birinci derecede." Deprem bölgesi olduğunu ve kazık üstünde iki önemli kurumun yan yana duran binası... Bunları hemen hepimiz aklımızdan geçirmekteyiz. Ama hepimiz suskunuz.
"İyi insan mıyız?" Sorusunu; "Vicdan muhasebesi." yaparcasına içimizden kendi kendimize soruyoruz. Ama; hepimiz suskunuz.
Hasılı karşımızdan denize bakan "Kazıklara." Oturtulmuş "Adliye ve Hastane.", yanımızda "Potansiyel kolera." Yuvası; "Çalış sazlıkları."...
NE KADAR TEZAT BİR DURUM DEĞİL Mİ?
"HER İNSANIN FETHİYE İÇİN BİR ŞEYLER YAPACAĞI." Gerçeğinden yola çıkan "İyi." İnsanların bir kısmı Fethiye’ye hizmetler yapmaya gayret ederken; bizlere, hepimize bir nefes kadar yakın olan; "Hastane ve Adliye." binalarını kazığa oturtarak muhteşem eserleri meydana getirmişler. Birileri de; otuz adım ötesine; "Kolera tesisi." kurmuş.
Fakat bu mükemmel "Kolera tesisini." Oluşturup, vücuda getirenlerin kimler olduğunu hiç aklımıza getirmemişiz. Bu da işin farklı bir boyutu.Bahse konu olan sazlıklardan denize sürekli olarak pirlik sızmakta; 500 adım ötede ise; plaj var. Çalış temizleme ve güzelleştirme derneğinin gönüllüleri "Yirmi dört saat." Aralıksız olarak; "Sahili ve denizi." Temizleseler. sazlıklardan sızan; kir ve pası temzilemeye; "Ne ömürleri yeter, ne de imkânları..."...
Yürümeye devam ediyoruz. Daha iç kesimlerden denize doğru inen dereceiklere de bakalım o esnada. Hele bakalım o dereciklerden denize neler akmakta...
Ömür boyu o dereciklerin suyu "Bir nefes olsun." Dinlenmişler mi?
O suların yorgun ve kırgın olduklarını gördüğümüz an; "karamuğa Çayı." Aklımza geliyor. Aydın İl’inden periyodik zamanlarda gelen ekip; Karamuğa Çayı’nın görünen yanını tertemiz ediyor. Görünmeyen yerinin en olduğunu da; Patlangıç istikametine giden arkaşlar akşam hepimiz yan yana geldiğinde söylecekler, hepimiz dinleyeceğiz.
Bir kısım arkadaşlarımız da; "Kerameti kendinden Menkul." "AŞIKLAR TEPESİ." olan tepeye doğru gitmişlerdi...
Oraya giden arkaşlarımız da; akşam bir araya geldiğimizde; o tepenin "Aşıklar Tepesi." Mi; yoksa; "Boş Bira Şişeleri Tepesi." Mi olduğunu hepimize anlatacaklar.
Karagözler tarafına giden arkadaşlar da var idi. Onlar da; "Gemi İnşaat." sahasını geçtikten sonra gördüklerini akşama hepimize anlatacaktır.
Orman alanına doğru yürüdüklerinde; yol kenarlarına rastgele atılmış çöp poşetlerini söyleceklerdir.
SAZLIKLARDAN İLERLİYORUZ...
FETHİYE’NİN EN LÜKS YERİ TARTIŞMASIZ BU BÖLGE...
NA HAZİN Kİ; SAZLIKLARIN ARASI VE BİRKAÇ ADIM ÖTESİNDE BULUNAN VİLLALAR.... YAN YANA "LOREL HARDİ." GİBİ BİR GÖRÜNTÜ YANSITMAKTA.
Sazlıkların içini, ormanlık alanların iç kesimlerini, dereciklerin içinden nazlı nazlı denize billur getiren suları, sokakların arda kalan kısımlarını bu hale getirenler; "Kirli, paslı ruh." Taşıyanlardır.
Kirli ruhları ile etraflarını da; ruhlarına benzetenler de; içimizde, bizlerle yan yana yaşayanlardır.
"YAZIKLAR OLSUN... " Deyimi; "Çözüm." Getirmemektedir.
Ruhu kir içinde olan birilerine "Bin kere." Paneller düzenlesek, konferanslar versek, genelgeler okutup - okutsak "Beyhude." Gemisinde "Kürek." Çekmiş oluruz.
Ne mi yapacağız???
Makaleninin içinde sorunun cevabını yazdım aslında...
Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kamu kurumlarının yönetici ve ekipmanları ile temiz yürekli vatandaşlar; el ele, gönül gönüle aynı anda "Fahri denetim." Mekanizmasını işletmek ile bu problemi çözeceğimizden eminim.
BELEDİYE BAŞKANININ VAZİFESİ;
Şehri güzelleştirmektir. Şehrine nefes aldırmaktır. Belediye başkanı şehrini güzelleştirirken; "Mücavir alan." Dışına hizmet götürürse; "Erdemlik." Yapmış olur.
Tek başına bir belediye başkanı; bütün bu problemlerin üstesinden gelebilir mi?
Bu mümkün değil...
O halde; bütün insanların kendi yaşadığı yeri "Temiz." Tutması şarttır.
Bunu sağlamak eğer kendi başına "Mümkün." Olsaydı; çalış sahil boyunda, Karagözler istikametinde, Patlangıç taraflarında, Kesikkapı çevresinde; bu yürüyüşü yapmazdık. Bunun yerine daha farklı hizmetleri yapardık.
Vatandaşımız; sabahleyin işine giderken; eline bir poşet alarak; yerlerde gördüğü çöpleri o poşetin içine koyup; o poşeti bir çöp bidonuna/konteynırına atabilir.
BU DA HİZMETTİR.
GÖZDEN UZAK OLAN YERLERİ KİRLETEN İNSANLARI UYARMAK İSE;
"TRAFİK KURALLARINA UYALIM, UYMAYANLARI UYARALIM." DEYİMİNDE OLAN SÖYLEM GEREĞİ; HATA YAPAN SÜRÜCÜYÜ UYARAN, İKAZ EDEN ŞAHSIN BAŞINA GELENLERİN AYNISININ GELMESİ DEMEKTİR.
ZATEN O GÜZELİM YERLERİ; POTANSİYEL "KOLERA ÜRETİM TESİSİ." HALİNE DÖNÜŞTÜREN "TEMİZ RUH." TAŞIMIŞ OLSAYDI; O YERLERİMİZİ KİRLETMEYECEKTİ.
RUHU KİR VE PAS İÇİNDE OLAN BİRİNİ İKAZ ETMEK İSE; BENZİN DEPOSUNUN İÇİNE SÖNMEMİŞ SİGARA İZMARİTİ ATMAYA BENZER...
BELEDİYE İLE EL ELE OMUZ OMUZA ŞEHRİ TERTEMİZ YAPMAYA VAR MISINIZ...
ÖNÜMÜZDEKİ SENENİN YAZ SEZONUNA KADAR;
"EN GÜZEL ŞEHİR FETHİYE’DİR." SÖZÜNÜ FİİLEN GERÇEKLEŞTİRMEYE VAR MISINIZ?
BUNA "EVET." DEMEZ İSEK;
TOZ TOPRAĞI HALININ ALTINA İTELEYİP, HALININ ÜSTÜNÜ KOKULU SULAR İLE YIKAYAN "DIŞI SÜSLÜ, İÇİ PASLI." MAHALLE DİLBERİ GİBİ ANILIRIZ. BÖYLE ANILMAK İSE; HEPİMİZE DOKUNUR..
BUYRUNUZ;
BU SÖYLEDİKLERİM YERLERİ HEP BERABER DOLAŞALIM...
SONRA DA; GEREĞİ NE İSE EN SERİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRELİM...
KENDİ İRADEMİZ İLE; "O KOLTUĞU HAK ETTİN." DİYEREK SEÇTİĞİMİZ İNSANLARA OMUZ VERMEK SÖZ İLE OLMAMASI GEREK...
BENDEN HATIRLATMASI...
BU ARADA;
İLÇEMİZDE YAŞAYAN; "FETHİYE SEVDALISI MALATYALI’LARIN." KURMAK İÇİN SON VİRAJA GİRDİKLERİ... " FE MEK YA-DER." FETHİYE’YE VE ÜLKEMİZE HAYIRLI OLSUN...
RUHLARINIZIN GÜL OLMASI DİLEKLERİMLE SAYGILAR SUNUYORUM...
YORUMLAR
Merhaba,
"İnsanın ruhu temiz ise; kalbi de, kavli de pırıl pırıldır.
Kalp temizliği, ruh temizliği ile doğru orantılıdır. Kalbinde fesatlık olan birisininn temiz olması mümkün değildir"
yukaridaki fikrinize pek katilmiyorum. Soyleki, guzel giyinmis, kusanmis, kokular utuler surunmus yani piril piril parlak bir vaziyette insanlarin onune cikip guzeel, guzeel konusan: baristan, huzurdan, hukuk ve hurriyetten, adaletten bahsedip nince insanlara rahatlika haksizlik eden hatta nicelerinin kanina girebilen insanlarin (temiz olduklarindan ve guzel konustukarindan dolayi) ruhu ve kalbi temiz mi oluyor?
bence hayir...
Su konuda size katiliyorum, cevresini, insanlari hice sayan yani rahatlikla rahatsizlik verenlerin ic dunyasinin cok berbat ve karanlik oldugunu dusunuyorum.
Deginmek istedim bir nokta; cogu uye arkadas bir seylerin iyiye gitmediginden yakiniyor... Bunun zaten herkes farkinda ama cozum?
Demek istedigim sudur; bir kisi hasta oldugunu zaten kendide bilir ama doktorun farki hastaligi arastirip ilac verebilmesidir....
selamlar,
abdullah