- 1848 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KİM İÇİN NE KADAR DEĞERLİSİN ????
... ""Keyifler değildir yaşamı değerli yapan.
Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan"" ...
Hoca öğrencisini irşad etemek için; eline çok parlak ve güzel görüntüye sahip
iri bir taş verir...
"Oğlum" der, "Al bunu, sırayla esnaflara göster...
Kaç para vereceklerini sor?
En sonra da bir kuyumcuya göster. Hiç kimseye satma!...
Sade kim ne fiyat verdi ve nededi nasıl davrandı öğren... sonra gel bana bildir...
Öğrenci elindeki parlak taş ile esnafları gezmeye başlar.
Önce; bakkal dükkanına girer ve "Bunu kaça alırsınız?" diye sorar
Bakkal: Parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir;
"Buna bir lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
Sonra; manifaturacıya götürür...
O da parlaklığını beğendiği taşa ancak beş lira verir...
Daha sonra; semerciye gider...
Semercide şöyle bir bakar, "Bu der"benim semerlere iyi süs olur. on lira vereyim mi?"
En son olarak; kuyumcuya gider öğrenci... .
Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar.
"Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?" diye hayretle bağırır
Derki; "Buna kaç lira istiyorsun?"
Öğrenci ısrarla sorar: Siz ne veriyorsunuz?"
"Ne istiyorsan veririm."
Öğrenci, "Hayır veremem." diyince,
Kuyumcu yalvarmaya başlar;
"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."
Öğrenci emanet olduğunu, sade fiyatını öğrenmekle görevli olduğunu, satamayacağını ifade eder ve kuyumcudan binbir zorlukla çıkar...
Elindeki parlak taşın çok değerli bir mücevher olduğunu öğrenen öğrencinin kafas iyden iye karışmıştır...
Heyhat der, bir tarafta elimdeki bu taşa suratını buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak görenler, diğer tarafta ise; mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
Hocasının yanına gelen öğrenci, başından geçenleri bir bir anlatır.
Hocası sorar: Ne düşünüyorsun bu yaşadıklarınla ilgili?
Öğrenci: "Çok şaşırdım, ne diyeyim bilemiyorum, kafam karmakarışık oldu " diye cevap verir.
Hocası kısaca derki:
Her insanın hayatında bir çok esnaf vardır...
Mesele varlığınının kıymetini ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcu bulmaktadır...
"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir. Sen aynı sen olsanda... "
Kıymetinizi anlayan kuyumcunuz olsun hayatınızda... Sevgiyle kalın... Sağlıcakla...
YORUMLAR
Haklısın sevgili konul... Sanırım kuyumcu hep ben oldum.. Kuyumcu olmakta işi kurtarmıyor emin ol, onun isteğide boşuna... Değerli taşı elinde bulunduran olmak lazım aslında hayatta...
Meralim_00; bu güne kadar kuyumcu hep ben oldum sanırım... Artık dükkanı kapadım... Değerli taşın kıymetini bilen olsunda varsın kuyumcu olmasın... :)
Emine 45; yazımı beğenerek okumuş olmanız ve samimi ifadelerinizde beni memnun etti.. Ziyaretinizden ve yorumunuzdan dolayı teşekkürler ediyorum Can-ı Gönülden...
Her insanın hayatında bir çok esnaf vardır...
Mesele varlığınının kıymetini ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcu bulmaktadır...
"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir. Sen aynı sen olsanda... "
Kıymetinizi anlayan kuyumcunuz olsun hayatınızda... mükemmel bii anlatım tebrik ediyorum umarım sizin hayatınızda kıymetinizi bilen bi kuyumcuyla karşılaşmısınızdır:)