- 607 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK
ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Çocuk suçlarında ve kötü alışkanlardaki artış oranlarının giderek artması düşündürücüdür. Anne-baba katilleri, arkadaş, komşu katilleri artık sıradanlaştı. Sadece polisiye ve kanunlarla işi çözmeye çalışmak yetersizliğin belgesi olur. Bu işin çözümünde eğitim, aile, sosyal devlet ve en önemlisi inanç faktörünün etkisi inkâr edilemez.
Yüzlerce çocuk olayları, kaçırmalar, tacizler ve suçlar ürkütücü boyuta ulaşmış… İnsan detaya inince kanını dondurucu olaylarla karşılaşıyor. Kötü alışkanlıklarla, arkadaş kurbanı olanlardan, anne ya da babasını boğarak delik deşik ederek öldüren çocuklardan, komşusunu öldürüp sobada yakandan, arkadaşını kesenlere, kardeşlerini öldürenlere kadar her gün korkunç olaylarla karşılaşıyoruz.
Biz çocuklarımıza sahip çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız? Toplumda yaşananlar korkunç derecede yozlaşmayı gösteriyor. Nesiller arasında çatışma ve bozulma tüm hızıyla sürerken ne yapıyoruz. Bu gün senin çocuğun yarın benim çocuğum anlayışıyla, neme lazım diyemeyiz. Çocuklar toplumun geleceği, yarının büyükleri. Çocukları önemsemeyenler geleceklerini yok ediyorlar demektir. Yoksa “ Fırtına eken rüzgâr biçer.”
Toplumun temel harcı olan değerler yavaş yavaş erimeye, eritilmeye başlanmış. Karşımıza bizim olmayan kimliksiz, kişiliksiz ve renksiz bir tablo çıkıyor, peki neden?
Toplumsal değerler günden güne daha fazla kirleniyor. Milletimizi millet yapan değerler ne yazık ki düşman oyunları sayesinde çürüme ve yozlaşmaya doğru gidiyor. Toplumsal değerlerden, insan sevgisinden ziyade kendi benliğini ve menfaatini düşünen kuşaklar oluşmaya başlamış. Toplumun temel taşı olan aile ve kadınının reytingler uğruna heba edilmesi, hak-hukuk, adaletin menfaate terk edilmesi, inançtan uzaklaşma toplumumuzu felakete doğru sürüklüyor.
Bir aile sefalet içersinde yaşasa bile çocuklarına kul hakkını, helâlı haramı, kimsenin malına, canına göz dikmemeyi öğretmeli anlatmalıdır. Ailenin veremediğini devlet tüm kurumlarıyla eğitimle, öğretimle anlatmalı, vermelidir.
Toplum olarak hüsran yaşamak istemiyorsak devletten aileye, bireye kadar herkese sahip çıkılmalı, toplumun temel harcı olan kültüre ve manevi eğitime önem verilmelidir. Her sonuç ilk adımla başlar. Bu meseleler hepimizin meselesi. Biz bir milletsek ve milleti oluşturan, yücelten bağlarda sıkıntı varsa bunları gidermeliyiz. Empati yaparak düşünelim şimdiden tedbirler alalım.
Bazılarının “Çocukları sokağa çıkarmayın, arkadaşlarla gezdirmeyin” düşünceleri de yanlış. Çocuk, aile okul ve çevresiyle bir bütündür. Bu faktörlerdeki sıkıntıları gidermez de sadece çocuğu bu ortamlardan soyutlarsanız sağlıklı bir çocuk yetiştiremezsiniz demektir. Çocuk kontrollü olarak dışarıya da çıkacak, oyun da oynayacaktır. Çocuk sadece eve işe, televizyona ya da bilgisayara mahkûm edilemez. Bunun da menfi etkilerini daha sonra görürsünüz.
Genellikle inanç zafiyetinin olduğu, aile bağlarının ve eğitimin olmadığı, dağınık ailelerde suçlar ve problemler daha çok oluyor.
Sevgisiz ve ilgisiz toplum, ya da aile olmayalım. Milletimizin huzuru, güveni ve sağlığı için çocuk eğitimine, insan eğitimine hassasiyet göstermeliyiz. Hayata umutla güzel bakmak, sevgiyi, saygıyı, doğruluğu, adaleti, hak ve hukuku yaygınlaştırmak hedefimiz olmalıdır.
Bir ülkenin halini, geleceğini anlamak isteyenler onun yeni nesillerine ve eğitimine baksınlar. Ülkemizde sorunları gidermek, bertaraf etmek istiyorsak, batının ahlak anlayışı yerine kendi inanç ve değerlerimizi topluma öğretmek ve kavratmak zorundayız. Atatürk’ün “ Genliğe sahip çıkan geleceğe sahip çıkar.” sözü unutulmamalıdır. Ailede, okullarda temel dini bilgilerin, hak-hukukun, adaletin, dürüstlüğün, ahlakın ne demek olduğu öğretilmelidir.
“Bilgi gençlikte dikilen, ihtiyarlıkta meyvesi alınan bir ağaçtır.”
Çocuklarımıza ışık olacak, toplumumuzu, yarınlarımızı huzurlu ve mutlu kılacak, manevi, moral değerlerini öğretmeliyiz. Ne dersiniz, vicdanımızdan yükselen bu ikazları gündemimize alıp da bir düşünsek mi? Yarın karşımıza çıkacak buzul dağlarını görmemek için şimdiden gelecekle ilgili tedbirler alıp projeler üretmeliyiz.
YORUMLAR
Aile içi eğitim çok önemli bu konuda.Eğitim öncelikle aile içinde başlar çocuk için.Aile,sadece çocuğu yedirip içirmekle olmuyor.Yedirip içirerek,onları bir çatı altında tutarak ve alaveresiye ,saldım bayıra Mevla'm kayıra misali çocuk yetiştirmekle bir yere varılmaz.Çok haklısınız aile çok önemli.Öncelikle aileler bilinçli olmalı.Bir çocuk dünyaya getirmek,her anlamda büyük bir sorumluluk.Ana babalar ,çocuk karşısında hatalı davranışlar sergilerken,toplum içinde yanlış insan olmaya devam ederken,onların yetiştirecekleri çocuklardan ne bekleyebiliriz.Okulöncesi eğitim şart diyoruz çocuklara.Fakat öncelikle ailede başlıyor eğitim.Okulöncesi eğitim de çocukların eğitimi açısından çok önemli bir yer tutar.Örnek olmalı ana baba çocuğuna.Çünkü çocuk yetiştirmek bir sanattır.İşlenmemiş bir cevherdir çocuk.Onları işleyecek olan ana,babadır.Okullla da gelişerek devam eder.Fakat temel eğitim aileden başlar diyorum.Ne yazık ki sevgisiz bir dünyada yetişyor çocuklarımız.Bu konuda dünya olarak bilinçlenmeli tüm insanlar.Sevgi evrensel olmalı.Tebrik ederim,çok anlamlı bir yazıydı,çok da faydalı.Keşke bir çok insan okuyabilse.Selam ve saygılarımla.
Bir aile sefalet içersinde yaşasa bile çocuklarına kul hakkını, helâlı haramı, kimsenin malına, canına göz dikmemeyi öğretmeli anlatmalıdır. Ailenin veremediğini devlet tüm kurumlarıyla eğitimle, öğretimle anlatmalı, vermelidir.
ÇOK GÜZEL BİRKONU SEÇMİŞSİNİZ VE YAPILMASI GEREKENLERDEKİ TESPİTLERİNİZSE MÜKEMMEL.YÜREĞİNİZE SAĞLIK.KALEMİNİZ DAİM OLSUN. HAYIRLI VATANA MİLLETE DEĞERLİ EVLATLAR YETİŞTİRMEK ÜZERE SEVGİYLE SAYGIYLA KALINIZ.