- 613 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ANLAMSIZ HER ŞEY...
Anlamsız her şey… Dokunduğum her şey, bakışıp durduğum hayat…
Anlamsızlaştıran birçok şey varken, anlamsız her şey… Gönlümdeki yaraları sarabilecek, gözyaşlarımı silebilecek biri yokken anlamsız artık her şey!
Hiç kimse anlamıyordu en anlamlı hâllerimi bile… Ve de hiç kimse bakmıyordu, sevgi taneciği olduğum hâlde…
Aslında ben ‘o’ herkes, dediğim tek bir kişiye kırgındım… O beni hiç anlamamıştı… En anlamlı hâllerimde bile…
İşte o yüzden bir anda anlamsız bir hâle gelmişti hayat… Sevmeler bu kadar ki uzaktı artık…
Üstü kapalı artık her şeyin, her şey tek bir şifrenin içinde gizli… Sevinçlerimden, hüzünlerimden kimselere vermeyeceğim, kimselerle hiçbir şey paylaşmayacağım… Yarım asırlık bir ömür hikâyesi gibi…
Senaryomda bir tek kendimi yaşatacağım… Telâşlarım da beni terk ettiler…
Çocuksu sevinçlerim birbir sıralanıp veda mektuplarını verdiler elime… Anlamsız her şey, sen bana gelmezken, ben bana kalamazken çok anlamsız her şey…
Anlam aramaya çalışmak çok anlamsız… Anlamsız bu şehir… Şu güneş yüreğimi yakıyor, yağmurlar üşütüyor, lâkin onlar bile anlamsız…
Gelme sakın… Gelmeyi düşünmüyorken sen; ben seni çağıramam ki, gelme o zaman, görünme de hiç… Düşlerim yasaklanır, her şey yarım yamalak ruhum bedenimden çıkar, yaşayamam, o zaman şaşırtırım…
Senin için ölebileceğime inanmadığın o anlarda, o zaman şaşırtırım…
Anlamı olabilecek tek bir şey arıyorum şunca anlamsızlıkta… Bir sen varsın…
Lâkin sana “gel” diyebilmek bile anlamsız… Bitti yarım kalan her şey… Ömrüm; sana ömrüm diyebilmek, o hâlâ çok anlamlı… Senin gibi, ama sana “gel!” diyemem ki artık…
Gidişlerin çoğalırken, gelmeni bekleyemem ki artık…
Dilara AKSOY