Kızsal muhabbetler(14)...........
Herkesin birbirine somurtarak baktığı sıradan bir otobüs yolculuğu.Leyla Sedayla bu otobüste işte.İkili koltuklardan birinde oturuyolar tam önlerinde bir adam durmakta.Adamın boynu mosmor olmuş.Leyla da Seda da çaktırmadan morluğa baktılar şuan içlerinden konuşuyorlar.
1.İnsanlarda terbiyede kalmamış madem yaptın bir yara bantı yapıştırsana hale bak vantuz muymuş ne?
2.Ulan helal olsun hatuna bitirmiş adamı ben de olsam sevdiğimde izim kalsın isterdim.
Bu cümlelerin hangisini kim kurdu söylemeye hacet var mı?Varsa söylüyorum:
1.Seda
2.Leyla.
Seda ters ters bakarken Leyla arsızca sırıtmakla meşgul.’’Yaşasın cinsellik hapisten kurtuldu’’Leylaya göre bu bir devrim cinsel devrim!
-Leyla nereye gidiyoruz?
-Şebnemlere.
-Dün de ordaydın di mi ? Seni tanıyosam dün kesin içtin.
-Doğruyu söylersem ben doğruyu söylemiş olurum ama sen üzülürsün.Yalan söylersem ,ben yalan sö..
-Tamam anladım içtin.
Leyla ile SEda bunları konuşurken Şebnem onları beklemekte börek yaptı,kek de var onlar gelince çay da yapar ama karanfil yok Leyla hatun gene mızmızlanacak karanfilsiz içmem diye.Neyse onlar gelene kadar kitap okuyayım bari.
’’Yan yana iki ülke gibiyiz seninle,
ayın önünden geçen bulut
önce seni karanlıkta bırakır sonra beni
senden bana eser, yerine göre,
yerine göre benden sana
şakaklarımızı serinleten rüzgâr.
İki kıyı gibiyiz karşılıklı,
hem ayırır bizi hem bağlar birbirimize
aramızda akan ırmak.
İki tarih sayfası gibiyiz art arda
birinde başlayan cümlenin sonu
ötekinde düğümlenir ancak.
Geldiği vakit hasat günleri
iki ayrı ağızda.......’’
Zil çalıyor kızlar geldi galiba.Şebnem kapıya koştu ,açtı.
-Vaaaaaaaaaay vay vay aman efendim şeref verdiniz hoşgeldiniz
-Noluyo be konkene gelen kadınlara mı benziyoruz.
-Olmazsınız zaten şu tipe bak .
-Uyuza bak ya.
Dakikalar sonra,
Erdal Güney’in sesi odayı doldurmuş
’’Sevdamız bir uzun bakış
Ey memleket ey soylu düş
Ömrümüze girip oturdu kış
Bir gül idim derilmemiş
Daha gün yüzü görmemiş
Örselenip kırılmamış oyy.
Ne bu sürgün ne bu gidiş
Ey memleket sevdalı düş
Katlimize ferman bu son gülüş
Bir gül ......
Leyla:Ne güzel söylüyor yaaaaaaaaaa
Seda:Gerçekten de öyle.
Şebnem:Benden size armağan bu şarkı o zaman, aklıma ne geldi? Can dündar kitabında yazmıştı:
Diyarbakırda halk hangi şarkıyı istiyomuş en çok bilir misiniz?’’Dağlara gel dağlara’’.Ya özel tim görevlileri hemen akabinde hangi parçayı istiyolar bilin!
Leyla:Hangisi?
Şebnem:Dağlar seni delik deşik delerim
Seda:Vay be!Eeeeeeeee dün ne yaptınız Şebnem ,duydum içmişsiniz.
Şebnem:Valla Seda benim bir suçum yok bu Leyla var ya, manyak içti içti, sonra avaz avaz şarkı söyledi habire şiir oku diye tutturdu.Sonra kan dolaşımını engelliyo diyip sütyenini çıkardı ve uyudu.Düşünebiliyor musun?Sanki büyüklermiş gibi kan dolaşımını engelleyecekmiş.
Sedayla Şebnem gülme krizi geçirirken Leyla da kriz geçiriyordu ama sinir krizi.
-Uyuzlar takmışsınız benim memelerime sanki sizinle sevişicem size ne yaaaaaaaa?
Şebnem:Ben çayı demleyeyim Leyla masayı hazırla yere.
Leyla:Emredersiniz hanımım.
Şebnem:Senden iyi hizmetçi olur evlenince geyşalık yaparsın kocana.
Leyla:Yaparım gıcık sanane.
Seda kızlar mutfağa geçince o çok merak ettiği duvardaki yazıları okumaya koyuldu:
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...
(Nazım Hikmet Ran)
Leyla:Seda oku oku bitmez ayda bir de birazını yeniliyor hiç üşenmeden.
Kızlar masayı hazırlayıp çayları dolduracakken kapı çaldı.
Gelen postacı.
Leyla:Kimden mektup?
-Devrimimden
Şebnem diğer odaya geçti zarfı öptü kokladı açtı.
Sevgilim
Evlen benimle nolur dayanamıyorum sensizliğe kokunu özledim seviştiğimiz saniyeleri,vücudunun her kıvrımını..........
Leyla:Şebnem gelsene ya sonra rahat rahat okursun
-Tamam ya geliyorum.
Şebnem tam mektubu katlayacakken aradan bir minik sayfa düştü:
’’Seni bir cami avlusunda
Dilenmeliyim artık
Kirli bir mendil gibi
Sermeliyim yüreğimi önüne’’
Sevdiğim bu şiiri hatırladın mı?
Şebnem ağlamak üzere kalktı kızların yanına gitti.
Tam bu sırada Leyla Sedaya bir arkadaşlık sitesine kaydolduğunu anlatıyordu Seda kıyameti koparmakla meşgul.
Seda:Leyla hepten kafayı yedin internetten arkadaş mı daha neler ya.
Şebnem:Leyla sen ciddi misin ya? İlla sevgilin olmasını istiyosun Devrimin arkadaşı seni çok beğeniyo haberin olsun onu ayarlayalım sana.
Leyla:Ya saçmalamayın arkadaşlık sitesine üye oldum dedim sevgili buldum demedim.Durun ya ben ne anlatıcam?Şimdiye kadar 900 mesaj geldi gelenlerin profillerine bakıyorum erkekleri tanımanın yolları işte.
Şebnem:Eeeee?
Leyla:Soru şu nasıl birisiniz?Erkeklerin verdiği cevap saymışlar :Eğlenceli,açık görüşlü,dindar,gezmeyi seven falan filan.Ama en çok dikkat çeken ne biliyor musunuz?Erkeklerin yüzde doksanı en son zekiyim diyo.Ayrıca sormuşlar ilişkide olmazsa olmaz diye yani karşı cinsten ne istersiniz yine saymışlar:Dürüst,seksi,ailesine bağlı,falan filan en son zeka denmiş.Erkekler aptal kadın istiyo sonucu çıkar.
Seda :Başka ne sormuşlar?
Leyla:Mesela politik görüşünüz ne demişler neredeyse hepsi politikayla ilgilenmiyor sadece bir tane sol diyen var ve on tane de orta yolcuyum cevabı.
Şebnem:Orta yolcu mu?Enteresan bir cevap.Başka neler var?
Leyla:Garip bişey daha kadınlar açık saçık resimlerini koyarlar ya erkekler de öyle yapıyo ,resimlere bakıyosun ya havuzda ya denizde kaslarını gösteren mi ararsın......
Şebnem:Neyse dua et ki baş........
Leyla:Şebnemmmmmmm uyuza bak ya lafın nereye gideceğini bilmiyorum sanki.
Şebnem Leylayı sinirlendirmeye bayılıyor.
Şebnem:Demekki erkekler kadınlarda kınadıkları ne varsa yapıyolar işte yakında dırdıra da başlarlar.
Leyla:Peki size sual çıplak bir erkekle çıplak bir elektrik teli arasındaki benzerlik ne?
şebnem:Neeeeeeeee?
SEda:Bana hiç bakma Leyla bunu senden başkası cevaplayamaz.
Leyla:Çıplakken ikisi de çarpar
Şebnem:Seda bu kız hep böyle mi ya?
Kapı çaldı.Şebnem açmaya gitti.Gelen kargo.
Leyla:Bütün ptt,kargo şirketleride bu hatuna çalışıyor sanki
Şebnem’in netten ısmarladığı kitaplar gelmiş.
Leyla Şebnemden daha meraklı paketi açmakla meşguller.Leyla Elif Şafağın ’’Pinhan’’ adlı kitabını aldı rastgele karıştırdı içi merakla doldu Elif Şafağı çok severdi.Rastgele baktığı kitabın en son sayfasında yazanlar:
Periden güzel huriden müstesna
Sebebi envai bela türlü cefa
Yedi düvel çehrene müptela
Ben garip aşık-ı şeyda iken
Terk-i can etmen reva mı bana
Leyla:Seda ya bu ’’şeyda’’ kelimesi ne demek
Seda:Şeyda çılgın demek çılgın aşık yani.
Leyla bir başka sayfaya baktı gözüne çarpan:’’Katreyiz alemde lakin dilde derya olmuşuz’’ sözünü sevdi.
Leyla:Kızlar ’’katre’’ damla demekti di mi alemde bir damlayız da dil de yani sözcüklerimi kast etmiş?
SEda:Dil ,iki anlama gelir farsça gönül demek ,orda gönülde deniz olmuşuz anlamında.
Kızların her biri bir kitab aldı çay da var içiyolar şimdi.
Leyla:Uffffffffffff ya niye karanfil yok.Niye ya!
Yooooooooook devamı yok.(şimdilik)
YORUMLAR
Sevgili yazar arkadaşım,kızlar ne yaptıklarını öyle biliyorlar ki...Doğrusu ben bu kızlardan her günkendime dersler çıkarmaktayım.Edebi değeri de oldukça elit...
Bu bölümde kızların irdeleyici konuşmalarına imrendim doğrsu...Sahi ya biz erkekler hep öyleyiz değil mi?...
Şebnem'e de ısınmaya başladım yavaş yavaş...
Saygılarımla efendim...