- 1780 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KARADENİZ SAHİL YOLUNUN VE KIYI ŞERİDİNİN KABUS DOLU GECESİ
1992 Yılı kış mevsimiydi. Ben o dönemde Artvin ili Arhavi ilçesinde ikamet ediyordum. O gün akşam saatleri kullanmakta olduğum hususi oto ile Arhavi ilçesinden Sarp sınır kapısına (Rusya sınırı) na gitmek üzere yola çıktım. Hopa ilçesi bakır işletmelerini geçtim. Termik santıral önüne geldiğimde kara yolundan tahminen on onbeş metre kadar aşağıda bulunan denizden yola elma büyüklüğünde taşların fırladığını gördğüm. Oradan hemen ayrılmam gerektiğini düşünerek sürat yapmaya başladım. Ancak karayoluna daha büyük taşlar gelmeye başlayınca yolun en sağına yanaştım. Deniz bir anda yola kadar çıktı. Masa büyüklüğünde kayalar yola fırladı. Bir anda ortalık sağanak halinde taş yağmuru altında kaldı. Aracı terk etmeye çalıştığım esnada ne olduğunu anlayamadan deniz suyu aracımı sürüklemeye başladı. Araç çalışıyordu ancak manevra yapamıyordum. Deniz suyunun beni sürüklediği istikamete gidiyordum. Bu esnada otonun kapısını açarak atlamak istediğmde büyük bir dalga gelerek aracımı sol yanına yatırdı. Ben aracın sol alt kısmnda sıkıştım. Arkadan gelen dalga ile araç denize doğru sürüklenmeye başladı. Sıkıştığım yerden kurtulmak için uğraşırken nefesimi idareli kullanmaya çalışıyordum. Ancak gücüm zayıflamıştı. Aracın altında denize doğru sürüklenirken yaralanmıştım. Kayaların arasında aracın sıkışması neticesinde benimde ayağım ezilerek sıkıştı. Bu arada ayakkabımı çıkararak, küçük bir boşluk bulup su üzerine çıkmayı başardım. Aldığım ilk nefes ile öksürmeye başladım. Denizden yola çıkmayı başardım, ancak sağanak halinde taş yağmuru devam ediyordu. Yola parelel çevre duvarı olan termik santıralın tel duvarlarına tutunarak denizden gelen dev dalgaların beni çekmemesi için sıkıca tutunup kapı istikametine ilerlemeye çalışırken denizin fırlattığı büyük taşlardan kurtulmak için uğraşıyordum. Tel duvarın öbür tarafına atlayamıyordum . Çünkü su baskınına karşı tel boyunca geniş kanal olduğunu gördüm.Tek çarem kapı tarafına ulaşmaktı. Yaralandığım için kan kaybediyordum. Denizden gelen dalgaların geri gidişi esnasında bende ileri doğru çabuk hareket ederek kapı tarafına ulaştım. Ancak termik santralın bir kısmı su altındaydı ve yüksek gerilim hattı kıvılcımlar saçıyordu. Ben kimse yokmu diyerek çok defa seslendim. Hiç bir yanıt alamadım. Termik santralde kimseler yoktu. İçerlerde bir telefondan polisi aradım. Yaralı olduğumu bildirdim. Bana daha yüksek güvenli bir yere ulaşmamı ve yardım göndereceklerini söylediler. Aradan iki saat kadar sonra bir iş makinası benim bulunduğun noktaya yaklaştı ancak denizden yola çıkan dev dalgalar yanıma gelmesini engelliyordu. Bir fırsat bulup bana halat attılar.Ben bu halata kendimi bağlayarak iş makinasına ulaştım. Ancak deniz suyu yolları koparmıştı iş makiması yolları geçecek hale getirmek için çalışıyordu. Bu arada zaman ilerliyor artık iyice halsiz kaldığımı hissediyordum. Onlarda beni hastahaneye götürmek için çok çaba sarfettiler. Geçtiğimiz yerlerdeki her taraf su altındaydı. Arhavi devlet hastahanesine geldiğimizde büyük bir izdiham olduğunu gördüm, çok sayıda yaralı vardı. Trabzon fakülte hastahanesine gönderilecekler için helikopter istendi. Böylece kurtulmuş oldum . Bu acıların bir daha yaşanmamasını dilerim. Ömrümce hafızamdan çıkmayacak bir anımdır.
YORUMLAR
Geçmiş olsun,Rabbim kimseye böyle bir olay yaşatmasın.....Kimbilir ne büyük bir çaresizliktir? Tabii ki vakit saat dolmamış, hayata ikinci bir şans gibi dönmüşsünüz...Tebrikler ve hoşgeldiniz....Onun için hayata farklı bir bakış açısı sezmiştim sizde..Profil yazınızı okumuştum da...Slm ve sevgiler.ESRA
Burada yazdıklarım gerçekten kendi yaşadığım bir olaydır. Allahın verdiği bir canım ecelin nerede geleceği belli değil öyle bir yerden yaralı olarak kurtuldum. Allahın bir mucizesi olduğuna inanmaktayım.
HASRET RÜZGARI BİTERMİ tarafından 10/10/2009 11:58:04 PM zamanında düzenlenmiştir.