- 1125 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
169 - İLK ÖYKÜM
Onur BİLGE
Orta ikide, çok sevdiğim bir edebiyat öğretmenim oldu. Fatma Hanım... Elli yaşlarında, kısa saçlı, küçük kahverengi gözlü, düşük kaşlı, buğday tenli, toplu bir hanımdı. Okulun hemen arkasındaki iki katlı evde otururdu. Verdiği ödeve ilaveten, hafta sonu tatilinde birer öykü yazmamızı söyledi.
Benim için yeni bir sayfa açılıyordu; yeni aldığım, önce kapağını açıp, kapanmaması için düzelttiğim, kâğıdını incelediğim ilk sayfasının arkasına, aynı hizada ve eşit aralıklarla yazabilmek için koparılarak, çizgileri tükenmez kalemle belirginleştirilmiş bir defter yaprağı koyup, siyah mürekkepli kalın uçlu dolmakalemimle majiskül harflerle ‘Öyküler’ yazdığım defterin açılışıyla.
Birkaç satır altına, biraz sağa doğru adımı ve soyadımı yazıp, bir süre seyrettikten sonra ikinci sayfasının altına yardımcı kâğıdı koyarak yazmaya başlamadan
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 7
TIRNAK - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Tamamı indirildikten sonra kaydedilmeye başlandığı devirde, kâğıt yokluğundan Kuran- ı Kerim’in nerelere ve nasıl yazıldığını düşündüğümüz için kalemi kâğıdı kutsal bilenlerdenim. Bir eren, Allah’ın ilmini yazdığı kalemlerin parçalarına dahi değer vermiş, ömrü boyunca açtığı kalemlerin parçacıklarını bir çuvalda biriktirmiş:
_ “Öldüğümde, kazanın altına dökün, suyumu bunlarla kaynatın!” diye vasiyet etmiş.
cok güzeldi bu kismi.
kalemi kagidi kutsal bilenlerdenim.güzel bir sözdü bu.
ve ewvet hic bu hiza kagitmi dayanir.
ögretmeni dahi sasirtan bir yetenek basari.
Herhangi bir şey yapmak için içinden istek geldiği zaman; onu frenlemek, hiçbir konuda engellemek mümkün değildir,
evet istek azim de cok cok önemli basari adina.
güzeldi herzaman ki gibi.
yüregine eline saglik.sevgiler. tabiiki 10 puan.
Sevgili dost. Bana lise birinci sınıftaki olayımı anımsattı öykünüz.
Lise bire giderken Edebiyat öğretmenimiz Fatma DEMİRCİ ( benim öğretmenimin adıda Fatma idi) "Çocuklar bir öykü yazacaksınız. Öykünük konusu kurtuluş savaşı ve kadınlarımız olacak" dedi.
O kadar çok araştırma yaptık ki çok fazla bilgiye ulaşamadık. Ben oturdum bir öykü yazdım. Öyküm " elif bacı" başlığını taşıyordu. Tam 12 dosya kağıdı bir öykü. Öğretmenime verdim diğer arkadaşlarımla birlikte. Arkadaşlarımın yazdığı öyküler en fazla iki sayfa idi. Ben çok uzun yazdım diye bir an üzüldüm.
Sonra notlar açıklandı ve ben on üstünden on almışım. Diğerlerinin öykülerini teslim etti ama benimn öykümü teslim etmedi öğretmenim. Aradan bir buçuk ay gibi bir zaman geçti. Elime bir davetiye getirdi öğretmenim. Öykü dalında il birincisi seçilmiştim ve bir gece sonra ödül töreni yapılacaktı Halk Eğitim Merkezinde
O kadar mutlu olmuştum ki bu mutluluğumu herkesle paylaşmış ama ödülümü öğretmenime vermiştim. Çünkü o öncülük yapmış ve o göndermişti yarışmaya. ( ama öğretmenim almadığı gibi birde bana kendisi armağan almıştı)
Yine bizi avılarımıza götürdünüz. Teşekkür ederim bu değerli paylaşımınız için. Sevgiler yüreğinize
Şimdi görüşüyorum öğretmenimle
Evet.Arkadaşım tabiki imla ve türkçeyi daha iyi kullanmak için bilgi mutlaka gerekli ama yürekteki kurguyu sayfaya
aktarmak için sanıyorum yetenek denen şeye büyük
ihtiyaç var.
Bende lisede iken kulakları çınlasın Yıldız hocamın,her kompozisyon dersinde 'evet!önce hatice'nin kompozisyonunu okuyalım sonra size geçeriz derdi.
Hissetmek ve hissettiğini kaleme aktarmak...
Paylaşım güzeldi arkadaşım.