Kızsal muhabbetler(12)..............

• 22 Eylül 2009 Salı 23:29:51

Bir ev.Leylaların ev değil, Sedalarınki de değil.Bu ev Şebnemlerin evi.Şebnem ,Leyla ve Seda’nın eski bir arkadaşları ama daha çok Leylanın samimi arkadaşı.
Leyla Şebnemlerde.Sıradışı bir kız Şebnem ,Seda’nın hafif kıskandığı bir kız Şebnem. Leylayla Şebnem daha iyi anlaşıyorlar.Uzun kızıl saçları var, onu tanımlamak için ne demeli ?İnsan ilk etapta keşfedemiyor Şebnemi çirkin diyemez kimse ona ama güzel de diyemez, farklı işte, salaş bir kız .Leyla Seda ve Şebnem yan yana gelince garip bir görüntü ortaya çıkıyor.Leyla kokoş biraz, Seda ortalama bir tip ,sade genelde .Şebnem marjinal bir kız, kendi tarzını yaratanlardan ,kimseye uymayan tiplerden.
Şebnemlerin ev bir çatı katı.Leylayla Şebnem sabahtan beri hararetli bir sohbetteler. Sedayı çağırdılar ama Seda Leyla’nın Şebneme gitmesini kıskandı, inadına geç geliyor.
Leyla bu çok sevdiği çatı katına defalarca geldi hayallerindeki ev burası, garip bir huzur kaplıyor onu burda.Sedanın ilk gelişi olacak derken Leylanın telefonu çaldı .Arayan Seda. Duraktan Seda’yı alacaklar Seda bu eve ilk kez gelecek .
Dakikalar sonra;
Seda, Leylayla Şebnemi süzüyor. İstemiyor ama kıskanıyor galiba.Neyse ki Seda duygularını kontrol edebilecek bir karakter, o hiçbişeyde aşırıya kaçmaz.
Şu an Şebnemin odasındalar .Leyla alışkın olduğu için hiçbişye bakma ihtiyacı hissetmiyor herşey ona çok tanıdık.Oysa Seda hayran hayran duvarları seyretmekte herşey var bu duvarlarda kendini sanat galerisine düşmüş gibi hissetti.
Leyla ile Şebnem mutfağa gittiler,yemek hazırlayacaklar. Seda ise duvarları incelemek istediği için Şebnemin odasında.
Duvarda kocaman harflerle yazılmış bir şiir .Bu kız, leyla gibi. O da duvarları karalama defteri sanıyor.
İşte duvardaki şiir:
Kim senin yasanı çiğnemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün karşılığı nedir söyle
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen sen
Senin ile benim aramda ne fark kalır söyle
Ömer Hayyam
Duvarda bir takvim .Bugünün tarihinde değil ama. 6 mayıs!
2009 sayısı da silinmiş üzerine 1972 yazılmış Seda mutfağa sesleniyor:
Şebnem takvimdeki tarih nedir?
-6 Mayıs 1972 Deniz Gezmiş’in ölüm tarihi.
Seda içinden ’’Aha bir tane daha solcu, bu kız ılıman sanıyordum’’dedi.
Seda hangi şiiri okuyacağını şaşırdı her yer yazı dolu işte bir diğeri:
DEVRİM
’’Temiz kalan tek yerdir devrim
Bütün bir yıl kirlenen duvarda
Ama görebilmek için
Asıldığı çividen indirilmelidir
Yaprakları biten takvim’’
Sunay AKIN
-Sunay AKIN’I sever misin Şebnem diye tekrar sesleniyor Seda
-Oooooooo sen ne diyosun seda bayılırım ’’Martı’’ şiiri var orda, uzun bir şiir ama birazını yazmışım ,takvimin altındaki yerde oku!
MARTI
’’Her vapur dumanın ardına
Yüreği sıcak bir insan sanıp takılırkenn
Tüyleri ıslanan bir martı olduğumu
Hem azarlayan
Hem de sırtıma havlu koyan anneme
Anlatamam’’
Kızlar da girdi içeri şimdi, ellerinde yemek tabakları.
Yere örtü serdiler, yemek tabaklarını koydular ,Şebnem teknoloji ve modern dünya karşıtı. Eski düzen yaşamak istiyor, masaya sandalyeye bile tahammülü yok, telefon kullanmıyor.
Kızlar,büyük bir keyifle yemek yediler.
Şebnem:Kızlar ne yapacağız? Şimdi ben çay yapayım, siz de düşünün ne yapalım?
Leyla:Bayan tekno düşmanı, ben laptopumu getirdim film izleyelim yıllar önce izlemiştik .Amelie hatırladınız mı?
Kızlar hep beraber çığlık attılar
-Leyla harikasın ya ne harika bir filmdir bu film. En az 50 kere izlemiştik vay be uzun zaman oldu.
Dakikalar sonra;
Film başladı, Leyla’ya teşekkür ettiler
-Yaşasın harikasın Leyla!İyi ki getirdin bu filmi.
-Sizin gibi arkadaşlarım olduğu içindir.
Şebnem:Siz ikiniz hep beraber takılıyosunuz beni tınladığınız mı var ?dedi
Seda rahatladı.Artık Şebnem’i kıskanmıyordu çünkü ’’aynı duygu onda da varmış ’’ dedi kendi kendine.
Leyla Şebnem’e baktı :
-Kızım tekno düşmanı olma !Al bir cep telefonu, sana ulaşamıyoruz ki evine mi gelelim her defasında, anneni aramasak senden haber alamıyoruz.
Şebnem mutfağa gitti.
Leyla Seda’yı öptü Sedanın Şebnem’i kıskandığını fark etmişti. Yersiz bir kıskançlıktı ,Şebnemle samımi olsa o da severdi onu.
Leylayla Seda duvardaki şiirleri okumaya koyuldular Leyla şevkle okumadı çünkü hepsini daha önce okumuştu defalarca oysa Seda bu eve ilk kez geldiğinden şevkle okuyordu.
Orhan Veli’nin şiiri dikkatini çekti:.

KUYRUKLU ŞİİR

Uyuşamayız yollarımız ayrı;

Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;

Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;

Benimki aslan ağzında;

Sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik.

Ama seninki de kolay değil, kardeşim;

Kolay değil hani,

Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.

CEVAP

Açlıktan bahsediyorsun;

Demek ki sen komünistsin.

Demek bütün binaları yakan sensin.

İstanbul’dakileri sen,

Ankara’dakileri sen...

Sen ne domuzsun, sen!

Tam bu sırada Şebnem içeri girdi, ’’O şiiri güya Nazım için yazmış ’’diyolar,dedi
Orhan Veli ciğerden de nefret edermiş Nazımdan da.
-Doğru mu sence? dedi Seda
-Bence değil öyle olsa onun hapisten kurtulması için açlık grevi yapmaz ve yazılar yazmazdı
Şebnem ince belli bardaklardaki çayları sırayla yere koydu
Filmi izlemeye devam ediyolar.
Amelie :Sensiz şuanki duygularım ancak geçmişin ölü bir kabuğu olabilir.
Leyla:Ya ne güzel bir cümle di mi?
Kızlar ortak görüşle:evetttttttt
Akrep ile yelkovanın kovalamacası sonrası ;
Şebnem Leylaya baktı:
-Senin göğüslerin mi büyümüş?
-Siz de takıksınız benim göğüslerime. Seda da böyle.Küçük işte ne yapayım?Şimdi adet dönemi, ondan şiştiler.
-İyi ki adet de var ha.Yoksa hep küçük memeli kalacaksın! Şebnem bu cümleyi kurmasıyla kendisine fırlayan terliği yemesi bir oldu.
Seda:Şebnem sevgilin var mı?
-Olmaz mı ben devrimle nişanlıyım.
Leyla açıklama yapmam gereği duydu
-Bu ’’devrim’’in iki anlamı var: Bir ,bildiğimniz devrim. Bir de şahıs Devrim.Adam sevgilisini bile seçerken siyasi.
Seda Leylayla ve Şebnemle siyaset tartışmamaya kararlı, onların yanında kendisi aşırı sağ kaçıyor.
-Leyla hadi müzk dinleyelim dedi Seda
-Ne dinleyeceğiz

-Can Atilladan ’’Hamamda İlk Gözyaşları’’

Şebnem :O da kim ya?
-Dinle bak beğeneceksin.

Harika bir müzik namesi kapladı odayı.Seda Şebnem’e ısındı

Onlar şimdi koyu bir sohbetteler, ses yapmayayım ,gidiyorum ben(!).