- 1151 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DİNLE BAK GAYRI HEY CANIM !...
Hay Dost!..
Bir dinle bak, gayrı hey canım !
Toprağın esrarına yönel, dost kalırsın...
Dağların Yüklenemediğini bil;
Aldanmassın !!!...
Hem aranan, hem bulunan ol ki;
Yorulmazsın...
Vakti kuşan aklınla ki;
Daralmazsın..
Ulaşamamanın hasretliğine kan;
Darılmazsın!..
Ağlamayı öğren ve unutma;
Bunalmazsın...
Şah damarında atarken, yakınlığını bildirir,
O’nunlasın.. (C.C)
Varlığını;
Esmalarında tecelli ettirir !..
Anlayamazsın..
Herşeye mührünü basar da;
Kavrayamazsın...
Senlik;
Benlikte gizlenir;
Araştıramazsın...
Bakmayı öğren ibretle;
Yanılmazsın...
Kılmayı öğren miraçcasına;
Erkandasın!...
Sevmeyi öğren; Aşk’ı bulup;
Seyrandasın..
Kızmasını öğren; Affederek;
Darılınmazsın...
Kaybetmeyi kabullen;
İstiğfarlasın...
Şükretmeyi öğren O’na daima..
Huzurdasın...
İstemeyi becer gayri hey canım !
Duadasın...
Seneler; birbiri ardına gelip geçerken; yirmisekiz yaşımın ilkbaharlarından seyrediyorum alemi.. Alemlerden kendimi...Bir islam aliminin, satırlara döktüğü dizleri geliyor aklıma; " O Bedii Sanatın Toplandığı güzellik, İnsandır, Ademdir, Alemdir..; Sen çık aradan, Kalsın yaradan.." diyordu kalp sarayının labirentlerinde yolculuklara çıkmış o gönül eri.. Her Ben’de BEN diyen ALLAHTIR! Sen çıkkkk aradannnn, kalsın yaradannn!...
Topragın esrarına döndüm yüzümü..Dağların yüklenemediği.. Halifetullah makamı...Ve İNSAN!..
Ey in_san !..San’ıp da aldanma...
Kırk damla kandan bir damla meni ,"İnsan" denen varlığın hayat serüveni.!Kesretin vahdete vuslatı... Alak, mudga, cenin ve can... Zamanı muhal gizemlimi gizemli an!.. Zahirde dokuz ay on gün, zaman...
Ve mimiminnacık HZ. İNSAN!...
Dağların yüklenemediği o muhteşem emaneti taşıyan...Emanetin kendisinden bile ağır bir yük aslında İnsanoğlu’na..Lakin aldananlar yok mu, dünya nimeti zannedip körü körüne bağlananlar.. "Aldananlar"!.. En çok aldanışlarının farkında olmayanlar yaralıyor benliğimi.. Kimi zaman da ben, yaralıyorum ben’liğimi...Kendi aldanış’larımda.. İnsan’ın kendisine hükmünün geçmediği zamanlarda, aranan ve bulunan olmak en zor iş olsa gerek..Lakin her şeye rağmen diyerek, hayatı Hayy’ laştırmak adına, huyunu halis eylemek gerek... Kim olduğunu ve nefs’iinin nemenemliğini hiç unutmadan hemde!...
Vakti kuşanmak sonra...Sabah’ı "YASİN"lemek; İnsan olup "Sünneti" anlamak..Bir’e Yediyüz verirken O cc. Yasin hürmetine, kaçıranlara , kaçırılanlara, umursamazcasına dönüp bakıp, ardından omuz silkenlere ne demeli ya rab!...Sonra Öğlen’i FETİH’lemek... Mekke’ne fethe çıkıp sefer eyle eyy kişi!...Her öğlen FETİH ile buyur ediyor bahşişi !.. Tefekkürr!.. Nerdesin.. Yokluğunda nice bahşişleri kaçırıyoruz, sırat_ı müstakim yolunda hemde!...İkindi’yi AMME ile seyreylemek...Kıyamet.. O’cc.in hoş sadası..Ve sevgiyle azarlaması..Düşünmezmisiniz!..İdrak etmezmisiniz!...Cennet Akdini imzalamak varken ikindi vakti.. Offf!..Ya oyunda, ya oynaştasın ey kulum , bana dön gayrı !!!!!!!!...
Akşam iner...Akşamla birlikte müjdeler iner medine_i münevvere’den..VAKİA gelir Resullah sav. selamıyla.. Oku beni der.. Oku...Bir Burak bil beni, tariflenen cennetlere götüreyim seni..Ey iNSAN!!! BURAK gelmiş kapına kadar asırların ötelerinden, Sav. müjdesiyle hemde!..Görmüyor musun yoksa görmek mi istemiyorsun?..Vah ki kaçıranlara SIR atını...SIRAT’ını....YATSI.. Ve Kabir!..Ve uyku.. Ve küçük ölüm.. Hani yanında ARKADAŞ’ın?.. Dön yüzünü ol Kuran’a DÖNSENE!.. Kabirde arkadaş olur TEBAREKE insana..Ey ihmalkar!..Uykundan hayırlısı yanıbaşında göz kırparken en sevgili’nin kokusuyla, en hayırsız arkadaş’ı mı seçeceksin, öteler alemine sefer eylerken ?... Nurun ala nur olup , klavuz’u yanına almak varken hem de!... "VAKTİ KUŞAN AKLINLA EY İNSAN!... "KALPLERİN MUTMAİN OLDUĞU" iklimlerle kal.. "DARALMAZSIN"!... "
Ulaşamamanın hasret iklimlerindeyim şimdi , muhabbetullah dostlarımın.. Ilgıt ılgıt, buram buram hasretleri tüterken gözlerimde, sımsıcacık sohbetleri anar ağlarım...Muhabbet kokulu anılar tadında, hasret naatları yazarım durmadan.. Darılmadan..Sabırla..İslam bayrağını Taif’te dalgalandıran buruk yüreklerden taşıp, yüreğime akan hasretleri solurum istanbul’lardan.. Dua’larım umudum olur, gözyaşım hüzün..Ben hüzünlere boyanırım.. Hüznüm, Yanlızlığım olur..Nefes nefes "Medine" topraklarında bir Fatima’tüz Zehra solurum hasretliğimde..Şu ezanlar şahidim olur, onları nasıl sevdiğime... Ve birden dönerim gerçeklere, hayalleri şimşek gibi çakıp kaybolur... İçlerinde ben kaybolurum...Duaya açılmış avuçlarıma damlarken rahmet katrelerinin sıcacıklığı, yüreğimde kor olur kaybolur.. Sinemde, kocaman bir yangın taşırım!... Şah damarımda atarken yakınlığını hatırlatır.. O’nunlayım.. O’nlarlayım...
YAĞMUR SANCAK
3 EKİM 2007/ İSTANBUL