Saç Diplerimde İhaneti Gördüm
Saç Diplerimde İhaneti Gördüm
......................ve bir gün gelir hem de hiç haber vermeden çeker gidersin. Yıllar öncesinde kendi yaşadığın ve şiirleştirdiğin gibi /yaşadığın aynı acıyı başkasına yaşatmak için / çeker gidersin. Sen ne olduğunu önce anlamazsın, kendine ve sana yakıştırmazsın ihaneti. Ama zaman ihaneti çaldığında vakit çok geçtir artık.
................. Seni çılgınca seven,, sensiz yaşayamayacağını milyon kez haykıran, sana onlarca şiir yazan şair çekip gitmiştir. Şiirlerini düşünürsün. Sanki o, ihanetten önce bunları yaşamış ve daha sonra da bir bir sahneye koymuştur.
...............Bunu nasıl yaptığına ve senin de bunu nasıl anlamadığına şaşar kalırsın.
.............Ona verdiğin bin bir emeğe, yüreğine, sevgine şaşar kalırsın. İhaneti sırılsıklam olan saç diplerinde yaşarsın. Yüreğine dolan basıncın şaha kalktığında, doktorun paniğinde ihaneti yeniden yaşarsın.
............Artık damarların kesilmiş, soluğun tükenmiştir. Kendini nereye atsan boştur. Deniz gözünde o sonsuz özgürlük ülkesi değildir. Boş bir su birikintisi gibi öyle anlamsız kalmıştır deniz. Kaçmak istersin her şeyden ve herkesten, kaçamazsın.
............Ondan bir haber almak için yırtınır durursun, ne yapsan, boş, nereye gitsen anlamsızdır artık. Sanki yaşam durmuş, saatler geriye gidiyordur ve ihanetin huzursuz tiktakları yüreğine, benliğine acımasızca işlemektedir. Birdenbire hiç nedensiz gece yarısı uykun bölünür, duvarların boşluğunda sorgularsın kendini ’’Nerde yanlış yaptım,’’diye.
.............. İçinde hem ona karşı büyük bir sevgi vardır. Teline zarar gelmesini istemezsin. Hem de acımasız bir öfkyle dolusundur. Senin çektiğin acının aynısını ona da çektirmek istersin. Düşünür acırsın ona, ’’Zavallım, dersin, bir de sen acı çektirme. ’’ Bazen onu öldürmek, bazen de sevgiyle gönendirmek istersin.
.............Eylülün bu en güzel günlerinde muradını alamamanın burukuğunu yaşarsın. Aydınlığa koşamazsın.
..............Sonra bakarsın birden, o varken kendine hiç zaman ayırmadığını, zamanının hepsini hep ona ayırdığını anlarsın. Ona ’’Su’’ samışlığın aşkıyla ’’SU’’şiirini yazıp şiirden kaçmak istersin. Sonra yeni bir ihanetin dalgasıyla sarsılırsın. Dost bildiklerin seni can evinden vurmuştur. Artık şiire kin düşmüştür. Hırsından kalemi alırsın yine, ’’Yılan, Bıçak ve Şair’’ şiirini o hırsla yazarsın.Yazmasan çıldıracak gibi olursun çünkü.
..............Şimdi herşeyin boş olduğunu, yaşamın anlamsız olduğunu görürsün.
Ve şiirlerden sessizce çeker gidersin.
Ali Özen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.